Özdilek
Fikret Gökmen
Fikret Gökmen

Yaşlı olmak!

30 Nisan tarihinde başlayan yaz dönemim, 30 Ekim tarihinde tamamlandı. Yaklaşık 6 aylık bir dönem. Bu dönemde 10 – 15’er günlük 4 – 5 kez İzmit’e geldim.

1 Kasım 2021 Saat: 12:52

Son yıllarda, gençlikte pek yapma fırsatım olmayan tatillerin acısını çıkarıyorum da denilebilir.

            Bizim kuşağın genel anlayışı, gençliğinde bazı istemlerini erteleyerek çalışmak, kendine ve çocuklarına daha iyi bir yaşamın alt yapısını yapmak en önemli göreviydi. İnanıyorum ki bu kuşak anne – babalarının sosyal güvenliği, çocuklarının ise bir teminatıydı. Mutlaka farklı olanlar vardır. Ancak gözlemim o ki geneli böyleydi.

            Yıllar o kadar hızlı geçiyor ki, bir bakmışız dünya sağlık örgütünün de yaşlı sınırı olarak kabul ettiği 65 yaşını aşmış gitmişiz.

            Prof. Dr. Erkan İbiş, yaşlılığı fizyolojik, ruhsal ve sosyolojik bir yetersizliğin başladığı bir dönem olarak tanımlıyor.

            Şimdi ben kendime bakıyorum, kimseye muhtaç olmadan kendi kendime yetebiliyorum. Fiziksel bir sorunum yok. Çalışmak istek ve heyecanımı kaybetmedim. Bu yaz mesleki bir kitap yazdım. Heyetli dergilerde yayınlanan makalelerim var. Yayınlanmış dört mesleki sirkülerim var. Toplumun ve yaşamın tam içindeyim. İnanıyorum ki benim durumumda olan 65 yaşını geçmiş çok kişi vardır. Bu durumum yaşlılık tanımına pek uymuyor diye düşünüyorum.

            Ancak 50 yaşında olupta yaşlılık tanımına uyanlarında olduğunu görüyorum. Önemli bir sağlık sorunu olmamakla birlikte ruhsal açıdan sürekli olumsuz görüntü içindeler. Her konuda negatif olmak ve yaşama hep karamsar yaklaşmakta, bence önemli yaşlılık göstergesidir. Koşullar ne kadar olumsuz olsa da umut hep olmalıdır. Yaşamın inişli çıkışlı olduğunu peşinen kabul etmek gerekir. Bazen kötü zamanlar olması muhtemeldir. Bu tür engellerin bir cezalandırma olmayıp, güzel sürprizlerinde olumsuzlukların habercisi gibi görüp yaşamı karartmanın anlamı yok diye düşünüyorum.

            Sonuç olarak, önemli bir sağlık sorunu dışında yaşlılık, ruh ve beyindedir. O nedenle yaşama sürekli pozitif ve umutla bakmak, rakamları fazla önemsemeyip yaşamın içinden kopmamak gerektiğini düşünüyorum. Sağlık ve umutla kalın.

 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bu nasıl israf?24 Mart 2024 Saat: 23:32
Seçim sürecinin son haftasına girdik. Benim gibi, bir an önce bitsin diye bekleyen milyonlar olduğuna inanıyorum.
Kısa bir mola11 Mart 2024 Saat: 12:15
İzmit'teki çalışmalarımıza bir mola verip, Necat Çakır ve eşlerimizle birlikte Datça yollarına düştük. Bademleri çiçekli görebilme umudumuz vardı.
Kira gelirlerinin beyanı25 Şubat 2024 Saat: 22:34
Mart ayı dert ayı derler.
Ücret gelirlerinin beyanı18 Şubat 2024 Saat: 18:12
Mart ayı geliyor, Gelir vergisi mükellefleri yine beyanlarını yapacak ve vergilerin birinci taksitlerini ödeyecekler.
Eşitsizlikte liderliğe11 Şubat 2024 Saat: 16:21
Bugün ülkede hukuk, eğitim, sağlık, yandaşlık v.s alanlardaki eşitsizlik ve adaletsizlik ile ilgili çok sayıda eleştiriler yapılmaktadır.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat