Özdilek
Fikret Gökmen
Fikret Gökmen

Haklı olan kaybetmez !

Cumhuriyet Halk Partisinin 54 yıllık seyri, sinema şeridi gibi hafızamda canlanınca, birbirinin kopyası birçok senaryo aklıma düşüyor.

29 Haziran 2025 Saat: 13:59

 Cumhuriyet Halk Partisi ne zaman güçlenmiş ve halkın umudu olma ihtimali artmışsa aynı senaryolar devreye sokuluyor. 

  Sonuçta parti içinde kaoslar yaratılması bazı kesimlerin işine geliyor. 

   Tarihi 1971, 1960 yılı anayasasının özgürlükçü yapısı sonrası, ülkede sol düşünce hızla yaygınlaşmaya başlıyor. 

  CHP de aynı yıllarda, kendisini ortanın solu düşüncesinde olduğunu, dönemin Genel Başkanı sayınİsmetİnönü tarafındanaçıklanıyor.  

  1960-1970 dönemi, sol düşüncenin çalışanlar kesiminde önemli taraftar bulması ile güç kazandığı bir dönemdir. 

  Ardından hemen Mart 1971 muhtırası geliyor. Ve ardı ardına solcu avı başlatılıyor. 

   CHP de de yine aynı senaryolar çalışıyor. 

  Seçimle gelen hükümet yerine, muhtıra sonrası Nihat Erim başbakanlığında yeni hükümet kuruluyor. 

  CHP yönetiminin yeni hükümete destek vermesi başta genel sekreter Bülent Ecevit olmak üzere tepkiyle karşılanıyor. Sonuçta Bülent Ecevit genel sekreterlik görevinden istifa ediyor. Partide İsmetİnönü-Bülent Ecevit çatışması başlıyor. 

  Yaratılan kaostan sonra, yapılan kurultayda Bülent Ecevit genel başkanlığa getiriliyor. 

  Kurtuluş Savaşı’nın batı cephesi komutanı,Atatürk'ün en yakın silah arkadaşı ve Lozan’ın mimarı gibi görevleri yapan sayın İsmet İnönü büyük bir olgunlukla görevini devrediyor. 

  1970 -1980 yıllarındaCHP tarihinin en büyük oy oranı olan% 42yi yakalıyor. 

   Bu kez de ardından 12 Eylül 1980 darbesi yapılarak CHP nin gelişmesi engelleniyor. 

   Bilindiği üzere tüm partiler kapatılıyor ve liderleri tutuklanıyor. 

   Nedenini hala anlayamadığım vebilemediğim bir nedenle Bülent Ecevit tutuklu bulunduğu bir dönemde CHP Genel başkanlığından istifa ettiğini açıklıyor. 

   Ardından HalkçıParti,SHP ve DSP gibi partiler parçalanmış bir sol siyaset içinde yer almaya başlıyor. Ve hiçbiri de iktidar gücünü eline alamıyor. 

   CHP ikinci kez 9 Eylül 1992 tarihinde kuruluyor ve genel başkanlığa Deniz Baykal getiriliyor. 2002 yılına kadar CHP parlamentoya girme başarısını bile gösteremiyor. 

  2002 seçimlerinde ise,AKP iktidar oluyor CHP’de ana muhalefet partisi olarak mecliste yer alıyor. 

  25. 02. 2003 tarihi Türkiye için çok önemli bir tarihtir. 

  Zira o tarihte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması için hükümete yetki verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi, diğer adıyla 1 MartteskeresiCHP'nin özel gayreti ve AKP milletvekilinin bir bölümünün desteğiyle reddediliyor. 

  Meclisin bu tavrı sonrası Deniz Baykalbirilerinin not defterine KOYU KALEMLE yazılıyor. 

  Bu notun gereği de bir kasetle yerine getirilerek Deniz Baykal'ın CHP Genel Başkanlığı sonlandırılıyor. 

  22.05. 2010 tarihinde yapılan 7. olağan kurultayda CHP Genel başkanlığına Kılıçdaroğlu getiriliyor. 

   Tam 13 yıl partinin başında genel başkan olarak kalan Sayın Kılıçdaroğlu 13 seçim yenilgisi alıyor. 

   Genel Başkanlığı döneminde, samimiyetine dürüstlüğüne hiç kuşku duymadım. Kendisini örnek bir şahsiyet olarak görüyordum. 70 yaşlarında birinin 450 km adalet yürüyüşü yapmasını önemli bir inanç olabileceğini düşünüyordum. 

   Ancak son cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrası yapılan kurultaylardaki tavrıyla,hakkındaki olumlu bakışımı kuşkulu hale getirdi. 

   Son geldiğimiz noktada,CHP yine güçlenmiş ve çok önemli belediye Başkanlığı seçimleri kazanmıştır. Yapılan kamuoyu yoklamalarında yine %40 lar seviyesinde olduğu görülmektedir. 

   Yine aynı senaryo devreye giriyor. Ne yazık ki bu senaryoda kendisine çok inandığımız ve güvendiğimiz eski genel başkanımızın aktif rol alıyor olması bütün güvenimiziyok etmiştir. 

  Adalet içi yürüyen birinin, aynı adaletin kararı doğrultusunda hareket ediyor olması kabul edilebilir mi? 

  Kendisinden beklenilen açık ve net açıklamaları yapmaktan sürekli kaçınmaktadır. 

  Bu yazı yayınlandığında mahkeme kararı açıklanmış olacaktır. Tahminim davanın uzatılacağı yönündedir. Belki de birileri kaosun devam etmesinden fayda ummaktadır. 

   Esasen kaos yaratıcılığınınönünün kesilmesi mümkünken bunu yerine getirmeyenler tarih önünde suçlu durumda olacaklardır.Gelecek nesillerce, onlarınolumlu yargılanacakları sanmıyorum. 

  Yeter artık aynı senaryoyu artık görelim, bu kez çöpe atalım. 

  Ben inanıyorum haklıyız.Haklı olan kaybetmez. 

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Ben yaptım oldu22 Haziran 2025 Saat: 19:57
Türkiye Büyük Millet meclisi başkanlığına 16. 06. 2025 tarihinde bir torba kanun teklifi sunuldu.
VERGİDE PATİNAJ8 Haziran 2025 Saat: 21:17
Maliye bakanlığı, kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek için 2023-2024 vergilendirme dönemleriyle ilgili olarak “kayıt dışı ekonomi ile mücadele eylem planı” yürürlüğe sokmuştur.
Aidiyet Duygusu19 Mayıs 2025 Saat: 11:30
Pazar günü saat 12 sularında bir sağanak boşaldı ki, Bir anda sokaklar sularla doldu.
Kısa Gözlemler11 Mayıs 2025 Saat: 20:14
Yaş ilerledikçe o yaşa uygun davranmak gerekiyor.
İNSANI SEV, EŞYAYI KULLAN27 Nisan 2025 Saat: 01:33
Tüm Yazıları