Yılmaz Işık
Yılmaz Işık

Yaşamak

İnsanlar yetenekleri gereği bir çok şeyi yapabilme, ya da en azından teşebbüs etme cesaretini gösterebilirler.

19 Eylül 2014 Saat: 00:49

Kimileri bunu kahramanlık payesi ile taçlandırırlar. Bu da bir, kendini ifade etme biçimidir.

Ben varım, ayaktayım, yaşıyorum ve daha çoook işe yararım denir farklı biçimlerde. Yaşama karşı –en azından bazılarının- duruşu vardır. Adeta o duruş onun yaşam biçimidir.

İnsanın yaşamla kavgalı olduğu o özel alan, kaybetse de kazansa da onun yaşamının ta kendisidir. Öyle ya Dünya’nın yaşlı hafızası, kendisini değiştirenleri ya da en azından buna teşebbüs edenleri hatırlıyor.

Dünya büyük, evrense sonsuzluk. Ama onları bile manalı kılan insanın onu anlamlandırmasıdır. Neptün gezegeni 5000 yıl önce de vardı ama, insanoğlunu ilgilendirmiyordu. Çünkü farkında olduğumuz şeyleri değerlendiririz. Hakkında konuşur yorum yaparız. Severiz ya da nefret ederiz. İlgisiz de olabiliriz tabii. Zira ondan kendimize dönük bir şeyler çıkarma ümidimiz vardır.

Aslında varolma tartışmalarının finalinde  dünyaya nihayette bir kez geldiğimiz ve zamanımızın sınırlı olduğu  gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalırız.

Yaşam dediğimiz armağan, akıp gitme konusunda otorite tanımaz bir yaramazın, zamanın ellerinde erir adeta. İşte “bizim yaşamımız” tırnağı içinde etrafa anlattıklarımız, bu zaman saatinin içerisindeki birbirine çok yakın iki noktadan başka bir şey değildir. 

Doğum, evlenme, hastalık, ölüm gibi geçici hatırlanmalık anların haricinde aslında kendimizden başka kimsenin umurunda değilizdir. Bu hiç de anormal bir durum değildir. Ama öyle olmadığı konusunda kendimizi kandırmaktan da geri durmayız.

Bugün Dünya’da 6 milyar insan yaşıyor. Belki  ondan çok fazlası insanın tarihteki yolculuğu sürecinde ölmüş gitmiş hatta çoğunluğunun mezarları bile belli değildir.

Hiç kimse, 4 kuşak öncesini aramaz sormaz. Çok büyük insanları saymazsak, herkes yaşadığı dönemle değerli yada önemlidir. Dönemi kapandığına göre önemleri de yavaş yavaş azalmakta zamanla da yok olmaya yüz tutmaktadırlar. Diğer taraftan, yaşayanların geçmişle  uğraşmaktan çok daha önemli işler, zaten yakamızı da bırakmaz.

Haklıyızdır  kendi yaşamımızı önemserken. Onu sadece ve sadece kendi doğrularımız , ve seçeneklerimiz dahilinde yaşamak istemekten daha doğal ne olabilir ki.

Tabii en az keşkelerle,en az pişmanlıklarla, kalıcı değerlerle ve sevgiyle geçirildikten sonra  demezler mi adama “yaşamışsın be kardeşim”

 

 Osman BOZ     Eylül 2014  

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Ve Kadına Karşı Şiddet Mücadelesi resmen başladı…18 Aralık 2019 Saat: 15:02
Evet şairimizin de dediği gibi eli öpülesi kadınlar olmasa ne olurdu Dünyanın hali, nice olurdu?
Hayattan öteden beriden…6 Aralık 2018 Saat: 11:21
Uzun zamandır köşe yazısı yazamadım…Özel işlerim dolayısıyla çok sevmiş olduğum yazı yazma tutkumun ısrarcılığına daha fazla dayanamadım…
Adım Başı Dilenci Dolu!14 Aralık 2016 Saat: 12:40
Dün Gebze Eski Çarşı’da bazı eski dostlarla karşılaşınca ayaküstü sohbete daldık…
Gebze Metro’yu Bekliyor!23 Ekim 2016 Saat: 19:50
Kocaeli büyükşehir, İzmit şehiriçinde hayata koyduğu Akçaray Projesiyle haşır neşir olup, an itibariyle İzmit trafiğini de keşmekeşe çevirirken, Kocaeli’nin Batı Yakası olan Gebze Bölgesi de Metro’pyu bekliyor…
Siyasette dil ve üslup…26 Eylül 2016 Saat: 12:59
GÜNÜN SÖZÜ: “Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. (Desiderius Erasmus)
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat