Yılmaz Işık

Evet şairimizin de dediği gibi eli öpülesi kadınlar olmasa ne olurdu Dünyanın hali, nice olurdu?

Uzun zamandır köşe yazısı yazamadım…Özel işlerim dolayısıyla çok sevmiş olduğum yazı yazma tutkumun ısrarcılığına daha fazla dayanamadım…

Dün Gebze Eski Çarşı’da bazı eski dostlarla karşılaşınca ayaküstü sohbete daldık…

Kocaeli büyükşehir, İzmit şehiriçinde hayata koyduğu Akçaray Projesiyle haşır neşir olup, an itibariyle İzmit trafiğini de keşmekeşe çevirirken, Kocaeli’nin Batı Yakası olan Gebze Bölgesi de Metro’pyu bekliyor…

GÜNÜN SÖZÜ: “Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. (Desiderius Erasmus)

Yolda yürürken birisi başımı okşadı aniden...

Gazetelere ve haber sitelerine göz gezdirince gördüm ki, şu anda yerinde yeller esen ve temeli bile 2014 yılının sonlarında Büyükşehir’e ait birkaç kamyonla yüklenip hışırı ve molozu İzmit’e taşınan Tarihi Demirciler Konağı res

17 Ağustos 1999 saatler 03:02'yi gösterince öyle bir sallandı ki altımızdaki toprak kabuğu şiddetli sarsıntı ile sarsıldı

Akşam olunca güneş saklanır saklanmaz, mis gibi kokmaya başlayan kuru ve sararmış otların arasında ötmeye başlarlar Ağustos böceği familyası…

Demokrasimizin nasıl bir yola meylettiğinin en iyi göstergelerinden birisi de, hiç şüphesiz seçimle gelen yönetsel yapıların gittikçe daha da otoriterleşmeleridir.

Siyaset bilimi üzerine kafa yoranların ortak paydada buluştuğu tanımlamaya göre,“Siyaset” kontrol etmektir.

İnsanlar yetenekleri gereği bir çok şeyi yapabilme, ya da en azından teşebbüs etme cesaretini gösterebilirler.

Bir zamanlar meşhur olan Brezilya dizilerinden sonra adeta bir furya haline gelen yerli dizilerle, nice yerli yönetmen, oyuncu ve senarist ekmek bulmaya başladı.

Okul ve askerlik gibi geçici ayrılmaları saymazsak eğer, kendimi bildim bileli bu kentte yaşıyorum.

Maketlere bakmayı oldum olası severim. Çok büyük bir nesneyi bir bütünlük içinde her açıdan görmenin en basit ve anlaşılır yoludur.

“Uzaklarda bir köyde, kocası, çocuğu doğmadan ayrılmış tek basına yaşayan hamile bir kadın, kendisine arkadaş olması açısından dağda yaralı bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar.

“Herşeyi devletten beklemeyin kardeşim” lafı, devlete kokozlanmışların bu pastaya kendilerinden, ve biraz da, yakın avenelerinden başkasının uzanmasını istememelerinin, birey, çağdaşlık, küreselleşme gibi avuntu laflarla cilalanmış

Geçenlerde elektronik postama gelen ve dünyanın çeşitli ülkelerine yaşayanların çeşitli olaylara bakışını gösteren ilginç sözleri sizlerle paylaşmak istedim.

2009 Yerel seçimlerinde AKP, Kocaeli’ndeki tüm belediyeleri almıştı.

Çanakkale savaşlarının 99. yıl dönümünün anıldığı bu günlerde, önceki senelerde, tatilimden yarattığım bir fırsat nedeniyle Gelibolu’ya yaptığımız geziden söz etmeden geçemeyeceğim.

Belediye başkan adaylarının bir çok vaadleri arasında, emek dünyası bakımından bence en fazla göze çarpan proje;

Politik karakterlerin aşırı derecede sevildiği ya da nefret edildiği bizim gibi ortadoğu toplumlarının, liderlerle kurduğu ilişki biçimini bir batılının anlamasını beklememeliyiz.

Her şehrin kimse sormadan kendini anlattığı bir sosyal, mimari veya ekonomik dili vardır. Ruhu vardır. Yada olmalıdır.

Seçim sürecine girdiğimiz bugünlerde ulusal düzeyde olsun yerelde olsun, siyasi aktörlerin birbirleri hakkındaki söylemleri sadece sinirlerimizi bozuyor, kulağımızı tırmalıyor.