Özdilek
Yılmaz Işık
Yılmaz Işık

Siyasette dil ve üslup…

GÜNÜN SÖZÜ: “Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. (Desiderius Erasmus)

26 Eylül 2016 Saat: 12:59

Ağızdan çıkan söz yaydan çıkan ok gibidir derken kötü sözlerimiz için söylenmiştir. Yaydan çıkan okun geri dönüşü olmaz, bizim söylediğimiz kötü sözlerinde geri dönüşü olmaz. Duyan duymuştur zaten artık geri getiremeyiz. O yüzden iki düşünüp bir konuşmak lazım düşüncelerimizi söylemeden önce tartmamız lazım...

Özellikle bir ülkeyi yönetmek için talip olan politikacıların kürsülerde, meydanlarda konuşacakları üslup çok önemlidir…Zira bu üslup hem onların iç dünyalarının aynasıdır, hem bu üslup aynı zamanda bir ülke gidişatının da göstergesidir…

Sert söylemli politikacıdan pek hoşlanmaz herkes…

 Bakmayın siz alkışlara!

Sert söylemli politikacı ve sert söylemli politikalar insanı ürkütür…

“Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır” demiş Avusturyalı filozof Ludwig Wittgenstein.

Devamlı sert politika ve söylem yapan ayrıdır, arada bir dil sürçmesi yapan politikacı ayrıdır.

 İkisini bir arada karıştırmamak gerekir…

Bir siyasetçi kürsüde konuşurken dili sürçebilir, sert söylem yapabilir…

Siz bunu yapanı eleştirebilirsiniz, ayıplarsınız haddini aşmış diye…

 Ama bu eleştiriyi yaparken sizin de haddi aşmamanız gerekmektedir ki, tepki yerini bulsun, sular durulsun…

Eğer siz yanlış söz söyleyen birisine karşı yine yanlış sözler söylerseniz,

 Eğer güya hadsizliği ayıplarken sizde hakaret içerikli söylem yaparsanız yanlış yanlışı doğurur, bu tartışmalar sürer gider…

 Kardeşliğin ortak noktasını bulmak bir ülkenin en büyük keşiflerinden ve buluşlarından bir tanesidir.

 Bir ülkede kardeşçe yaşamak  o ülkenin en büyük zenginliğidir…Kardeşçe yaşamak o kadar zor bir iş değildir, önemli olan politikacıların biraz ağızlarını tutmak, sözlerini tartmaktır, başka da fazla çaba gerektirmez…

“Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama kardeşçe yaşamayı öğrenemedik.” Demiş Luther King…

İnsanlık bütün Dünya’da büyük bir sınav veryor… Hepimiz bu sınavdan iyi dereceyle çıkmamız gerekir…Herkese kardeşçe yaşanacak mutlu günler diliyorum…

***Siyasette dil ve üslup….jpg görüntüleniyor

Tarihten:

Hitler ve sonuçları…

Hitler, Almanya’da I. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan Büyük Buhran’dan güç kazandı. Propaganda ve karizmatik bir dille, alt ve orta tabakanın ekonomik istemlerine ümit veriyordu; bunun yanında da belli bir seviyede milliyetçilik, sosyalizm, antisemitizm, anti-komünizm ve anti-kapitalizm de sunuyordu. Ekonominin tekrar kurulması, yeniden silahlandırılmış bir ordu ve totaliter ve faşist bir rejimle; Hitler Almanya içerisindeki düzeni yeniden tesis etti ve güçlü bir ülke yarattıktan sonra, saldırgan bir dış politika izleyerek Alman “yaşam alanı”nı (Lebensraum) genişletmek amacıyla Polonya’ya saldırdı. Yıldırım savaşı (Blitzkrieg) taktikleri ve Mihver Devletleri ittifakı ile birlikte Avrupa′nın büyük bölümünü ve Asya’nın bir kısmını işgal etti. Ve acı sonuç: sivili askeri toplam ölü sayısı 72 milyon 758 bin 900 kişi…

Yani bu savaşta böylece dünya nüfusunun yüzde 3,71’i gitti…

20 Nisan 1889’da Avusturya’da mutlu ve sakin bir bebek olarak dünyaya gelen bir insanın yaşamı, 30 Nisan 1945’te Berlin’de hazin bir şekilde son buldu…

Demek ki, sert söylemle politika yapan ve sert söylemleri devlet yönetimine geçiren bir politikacı koca bir dünyayı yangın yerine çevirmiş, Dünya bundan ancak müttefik  bir güç topla

Tarihten.png görüntüleniyor

****

Eski Gebze…

Düşünün biz Gebze’ye ayak basalı 38 yıl geçmiş…Şimdi o günleri aklıma getirince, o günler gözümün önünden bir film şeridi gibi geçince, ne kadar çok uzun zaman geçtiğini, Gebze’nin ne kadar çok değiştiğini görüyoruz. Biz geldiğimizde Güzeller mahallesinde  Doğan Caddesi üzerinde  göçmen ailelerin oturduğu Menderes Evleri vardı. Menderes zamanında Bulgaristan’dan göç eden ailelere verilmiş yerler üzerine kurulan iki sıralı evlerdi bunlar. Bakımlı, bahçeli ve huzur dolu evler…Şimdi doğal Kentsel Dönüşümden bu evler de nasibini aldı ve çoğu yeni yapıların yapılmasından ötürü kaybolup gitti…Dün buradan işe giderken baktım ve gördüm ki sadece birkaç tanesi kalmış, bahçelerinde ağaçlar yeni bir bahara doğru çiçek vermiş…Zaman değişiyior, zaman acımasız ve katı…Gebze çok çabuk kabuk değiştiriyor…

***Eski Gebze….JPG görüntüleniyor

Uyku…

Uyku tüm memelilerde, kuşlarda ve balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. Bu canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku tam anlamıyla şuursuzluk olarak nitelendirilemez. İnsanlarda yeterli uyku alınmaması unutkanlık, asabiyet, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca gereğinden fazla uyku depresyon gibi rahatsızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Uyku bozukluğu kimi insanlarda kronik hale gelip çok büyük sorunlara neden olabilmektedir. Uyku insan ömrünün en az 1/3'ünü oluşturur. Vücudun dinlenmesini ve beynin bir gün önce aldığı bilgiyi işlemesini sağlar. Uyku, 24 saatlik döngüde doğal olarak yerini almaktadır. Kişinin kolaylıkla uyandırılabildiği, değiştirilmiş bilinçlik halidir.

Ancak uyku bazı anlamlarda yarar yerine zarar verebilir, örneğin bir ülkenin gelişiminde, etrafınızda olup bitenleri kavramak ve anlamak yerine uyku uyumayı yeğliyorsanız, o zaman altınızdaki vatan parçası  bir kilim gibi çekilebilir, uyandığınızda altınızda bir şey kalmamış olabilir…O yüzden siz siz olun normal uyuyun, aşırı uyku zararlıdır elbette…

-:Uyku….jpg görüntüleniyor

***

Bir fıkra:

Sırıtan Cesetler…

Savcı, morgdaki üç ceseti incelemek üzere gelmişti.

Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu:

- "Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp krizi geçirdi ve öldü"

İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu:

- "Bu neden sırıtıyor?"

- "Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü"

diye açıkladılar.

Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu.

- "Bu neden öldü?"

diye sordu savcı.

- "Efendim, buna yıldırım çarptı"

- "Peki neden sırıtıyor?"

- "Fotoğrafını çekiyorlar sanmış

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Ve Kadına Karşı Şiddet Mücadelesi resmen başladı…18 Aralık 2019 Saat: 15:02
Evet şairimizin de dediği gibi eli öpülesi kadınlar olmasa ne olurdu Dünyanın hali, nice olurdu?
Hayattan öteden beriden…6 Aralık 2018 Saat: 11:21
Uzun zamandır köşe yazısı yazamadım…Özel işlerim dolayısıyla çok sevmiş olduğum yazı yazma tutkumun ısrarcılığına daha fazla dayanamadım…
Adım Başı Dilenci Dolu!14 Aralık 2016 Saat: 12:40
Dün Gebze Eski Çarşı’da bazı eski dostlarla karşılaşınca ayaküstü sohbete daldık…
Gebze Metro’yu Bekliyor!23 Ekim 2016 Saat: 19:50
Kocaeli büyükşehir, İzmit şehiriçinde hayata koyduğu Akçaray Projesiyle haşır neşir olup, an itibariyle İzmit trafiğini de keşmekeşe çevirirken, Kocaeli’nin Batı Yakası olan Gebze Bölgesi de Metro’pyu bekliyor…
Bugün okullu oluyoruz…18 Eylül 2016 Saat: 22:44
Yolda yürürken birisi başımı okşadı aniden...
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat