Yılmaz Işık
Yılmaz Işık

Diktamokrasi

Demokrasimizin nasıl bir yola meylettiğinin en iyi göstergelerinden birisi de, hiç şüphesiz seçimle gelen yönetsel yapıların gittikçe daha da otoriterleşmeleridir.

25 Şubat 2015 Saat: 23:31

Başkanların, başkanlıktan tanrılığa geçme gayretlerinin istem dışı bir şekilde ortaya döküldüğünün, küçücük egoları tarafından nasıl da esir alındıklarının işaretidir seçim süreçleri.

Güç bende anlayışı aslında, çoğulculukla çoğunlukçuluğun ayrımına varamamışlığımızın itirafıdır özünde.

Ne oluyor ve nasıl oluyorsa, birden bire partiler olsun vakıflar olsun sendikalar, dernekler vb, ne kadar yönetici sınıfının seçim süreçlerinde belirlendiği idari mekanizmalar varsa, sanki başka kimse o iktidarlara talip değilmiş gibi, tek ve elbette önceki başkanın tek aday olduğu seçimler alıp başını gitmektedir.

Tabii ki sözkonusu organizasyonun üyelerinin birçoğunun gönlünde da o koltuklar yatıyor ancak, oraya göz diktiğini belli ederse, mevcuttan da olacağını çok iyi bilir potansiyel adaylar.  

O nedenle kenetlendik, dim dik ayaktayız, birlik beraberliğimizi kimse bozamaz martavallarıyla, bir sonraki seçim süreci için samanaltından su yürütmeye başlarlar.

Bu süreçler seçilmişlerde böyledir de atanmışlar daha mı masum sanıyorsunuz. Asla.. Önemli olan oraya nasıl gelindiği değil, nasıl gidilmemesini bilip bilmediğindir.

Siz hiçbir belediye, sendika, dernek vb başkanlarının, bir rektörün veya atanmış bir genel müdürün yeter artık bu görevde doydum ya da yeterli değilim daha iyi yapacak birisine yol açayım dediğini duydunuz mu?

 Bırakın nöbet devretmeyi, hadi buna bayrak yarışı diyelim de şirinlik olsun, adeta yasanın zorladığı seçim süreçlerinde- ki bu zorlama olmasa seçim meçim de olmaz ya neyse- sanki bulunduğu mevki kendisine mirasmış gibi, olası adayları adeta yok etme gayretleri nasıl açıklanabilir?

Bir kere seçilmiş ancak ondan sonra diktatörlüklerini ilan etmiş  bir idari güruhun esiri haline gelmekteyiz.

İtiraz edenlere “aday ol da çık karşıma” türü meydan okumalara da aldanmamalı. Korkum yok havası vermekten başka bir şey değildir korkusundan.

Birileri bir yerlere aday olmaya biraz heves etsinler hele, ne üye olmadıkları kalır mevcut yapıya, ne de başlarına gelmeyen.

Büyük ihtimalle mevcuda karşı oldukları için kesin ihraç mekanizması ile dışlanırlar.

Kazara aday olmayı başarabilirlerse kongrelerde oturması için bir sandalye bile bulamazlar. Her konuşmaları  egemen yapının şakşakçıları tarafından “yuh”larla kesilir.

Bu nedenle tek adayla yapılan seçimler, daha çok hegomonyanın devamından başka bir şey değildir.

Burada sorgulanması gereken tek olan adaylar değil elbette. Bu süreci besleyen sosyolojik, politik ve ekonomik süreçleri mercek altına almalı.

Zira üst düzeyde yaşanan seçimsizliklerin aşağıya yansıması da benzer süreçleri göstermektedir.

Hatta o kadar ileri gidebiliyor ki bu saltanat düzeni, politikacının çocuğu politikacı, sendikacınınki sendikacı, patronun çocuğu patron, işçinin çocuğu işçi –ya da işsiz- gibi birbirine eklemlenmiş bir hal almıştır.

Kimse kimseyi kandırmasın artık. Biz merkeze muhalif olup her nasılsa seçim kazanmış örgütlerin sapır sapır görevlerinden alınmalarına çokça alışmış bir milletiz.

Anadolu toprakları nice monarşiler, oligarşiler, krallıklar vb tarih üzerinde görülen hemen her tür yönetim biçimini barındırdı. Hepsinin de üstesinden gelebildi. Bu kıçı kırık diktamokrasıyı mi haklayamayacak?

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Ve Kadına Karşı Şiddet Mücadelesi resmen başladı…18 Aralık 2019 Saat: 15:02
Evet şairimizin de dediği gibi eli öpülesi kadınlar olmasa ne olurdu Dünyanın hali, nice olurdu?
Hayattan öteden beriden…6 Aralık 2018 Saat: 11:21
Uzun zamandır köşe yazısı yazamadım…Özel işlerim dolayısıyla çok sevmiş olduğum yazı yazma tutkumun ısrarcılığına daha fazla dayanamadım…
Adım Başı Dilenci Dolu!14 Aralık 2016 Saat: 12:40
Dün Gebze Eski Çarşı’da bazı eski dostlarla karşılaşınca ayaküstü sohbete daldık…
Gebze Metro’yu Bekliyor!23 Ekim 2016 Saat: 19:50
Kocaeli büyükşehir, İzmit şehiriçinde hayata koyduğu Akçaray Projesiyle haşır neşir olup, an itibariyle İzmit trafiğini de keşmekeşe çevirirken, Kocaeli’nin Batı Yakası olan Gebze Bölgesi de Metro’pyu bekliyor…
Siyasette dil ve üslup…26 Eylül 2016 Saat: 12:59
GÜNÜN SÖZÜ: “Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. (Desiderius Erasmus)
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat