Özdilek
Necdet Güler
Necdet Güler

Ben Zübük’ü gördüm!..

O ilçede Orman Bölge Şefi olan arkadaşımız her karşılaştığımızda bizlere ondan mutlaka bahsederdi. Hiçbiri inanılır gibi değildi ama çok gülüyorduk.

26 Nisan 2021 Saat: 16:09

Onlardan biri kendi anlatımıyla şöyle:

Oraya tayinim sonrası Bölge Şefliğinin önündeki yol için Belediye başkanı o kişiye gittim. Beni buyur etti, çay söyledi. Kendisine isteğimi iletince hemen telefona uzandı, rakamları çevirdi şunları söyledi:

“ ?….” [Burada sadece bir isim var] Bizim il yolu bağlantısında çalışan senin iki grayderden birini iki günlüğüne alıyorum. İyi günler, gözlerinden öperim.

Bu durumda merak edilmez mi?

Beyefendi…Kiminle konuştunuz?

O mu? Bayındırlık bakanı…

Bakan ile konuşma rahatlığına bakar mısınız? Sanki çocukluk arkadaşı ile konuşuyor. Gel de imrenme!

O arkadaşımız ilçede çevre edindikçe bunu yaşayanın sadece kendisi olmadığını anlıyor. Belediye Başkanı kendisine gelen devlet memuru statüsünde kişilerin Belediye imkanları ile halledilmesi mümkün  istekleri olduğunda aynı davranışları sergiliyor. Çünkü iş yapıldığında bakanlar düzeyinde etkinliği iyice ortaya çıkacak! Örneğin okulla mı ilgili; telefonla hemen Milli Eğitim Bakanını arıyor. Ona da sadece ismi ile hitap ediyor.

Şu etkinliğe bakar mısınız!

Bu etkin kişiliği (!) nedeniyle D.P’den milletvekili seçilmiş. Ancak ortaokulu bitirmiş ve sonrasında manifaturacılık, canlı hayvan, tarım ürünleri ticareti yapmış bir kişi. Böyle bir adamın devrin Başbakanı Adnan Menderes’le imrenilecek yakınlığı olmaz mı!

Bakın ilçenin kahvelerinde anlattıklarından biri: Bir heyete verilen yemek sırasında Menderes kulağıma eğilip; [sadece ismi “A…..” ile hitap ederek] “Cüzdanımı evde unutmuşum; bana masanın altından para uzatır mısın“ diyor. Böylece ülkenin başbakanı Menderes’i yemek parasını ödeyememe utancından kurtarıyor !

Vay be!...Bizim milletvekilinin şu etkinliğine bak! Hayranlık zirvede!..

Daha neler neler! Ne palavralar!…İnsanlar onu merakla dinledikçe palavraları ve hayranları artıyor. Tabii bu durumda söylediklerine kendi de inanmaya başlıyor. Öyle ki konuştuğu zaman oradakilerin tamamı onu hayranlıkla adeta “ağzı açık “ dinliyor. Ne müthiş adam!  Onu Belediye Başkanı seçmesinler de kimi seçsinler !

O arkadaşımız  bizzat yaşadığı bir başka davranışını da anlatınca bu kişinin psikolojik yapısını iyice anlamıştık. Bakın ne olmuş:

Benim sorumlu olduğum ormanlık alan içinde bir tesis var. Bir tarafı misafirhane, diğer tarafı toplantı salonu.

Bir tatil günü ilçenin ileri gelenleri kaymakam, okul müdürü, hakim,    savcı ve belediye başkanı oraya gittik. Ormandaki dereden önceden alabalık tutulmuş, başka yiyecekler taşınmış.

Oraya vardığımızda Başkan misafirhane kısmına gitti ve ortalıkta yok.

Yemekler hazır. Onu çağırma görevi bana düştü. Kapıyı çalıp seslendim; “Başkan yemekler hazır, seni bekliyoruz”

Cevap: “S………”nin Belediye Başkanı “A.D.” [Burada kendi isim ve soyadını söylüyor] şu anda istirahat buyurmaktadır. Yarım saat sonra geleceklerdir.”

İstirahat buyuruyormuş! Belediye Başkanı değil, imparator!...

Yemek salonuna dönüp söylediğini oradakilere aynen aktardım… Tabii onu kimse beklemedi..

Aziz Nesin’in “Zübük” kitabını yazmadan önce konu ettiği kişinin yaşadığı yere gitmiş olduğunu söylerlerdi de inanmazdım. Meğer  o yer bu ilçeymiş.

Ben “Zübük”ü okumuştum ama  bunları duymadan aradaki bağlantıyı kurmam mümkün değildi. O kitaptaki kişiydi. Ben bu ilçeye iş icabı birçok kere gitmeme karşın bu kişiyi hiç görememiştim. Ama filmlere bile konu olmuş bu kişiyi görmem lazımdı. Bu ne büyük noksanlıktı benim için! Merak bu ya!.. Bir yaz günü ilçenin ana caddesinde,  yeni açılmış bir pastanenin kaldırıma konulmuş masalarından birine oturdum ve bekledim. Çünkü saat 17.00 olduğunda buradan geçer demişlerdi. Kitaptaki Zübük’ü göreceğim. İçimde bir sevinç, gözüm saatte, onu görmem lazım… Tam önümden geçecek. 

Beklediğim oldu, bir baktım tam karşımda; Arkadaş!… Bu kadar olur! İnanın!. O sadece bu ilçeyi değil, dünyayı yaratmış!

Duyduklarımın ve Aziz Nesin’in yazdıklarının kesin olduğuna o anda inandım.

Vallahi!… Beklediğime değdi! Kitaba geçmiş bir adamı görmek ne demek! Aziz Nesin toplumsal bir yapının yaratabileceği “Zübük” gibi bir tuhaf kişiliği  ortaya koymuş. Ben onun canlısını gördüm! Kesin olan başka bir şey daha var: Günümüzde bu “Zübük”ün, koranavirüs örneğinde olduğu gibi değişik mutasyonları  ortalıkta geziyor da kimse farkında değil…

 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

İzmit'in zehirli havası4 Ekim 2023 Saat: 16:19
28 Eylül 2023 Perşembe günü akşamı Kocaeli Ansiklopedisi'nin tanıtımı nedeniyle Kongre Merkezinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen geceye katıldım.
Bitkileri sinirlendirmeyin20 Mayıs 2023 Saat: 19:08
Ne tuhaf başlık değil mi? Ama gerçek ; arada bir sinirlendikleri oluyor!
Batak14 Şubat 2023 Saat: 21:02
Deprem denilince aklıma İzmit’te iki alan gelir.
Çerkeslerin 101 yıl süren savaşı29 Ocak 2023 Saat: 19:35
Çerkes toplumuyla ilgili bilimsel yayınları okuyup irdeleyince bilmediğim birçok şeyi öğrendim ve çok şaşırdım. Üstelik, onların başlarına gelenleri öğrendikçe içim sızladı.
Yürüyen ağaç !22 Ocak 2023 Saat: 10:42
Bunu da duydum; yürüyen ağaç! Şaka gibi.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat