Ülkeler sosyo politik, ekonomik ve özellikle insan hakları konusunda, genellikle ileri gitme durumunda oldukları gibi geriye de giderler. Yakın tarihe bile bununbilir sürü örneği ile doludur.
Yakın gelecekteki en kötü siyasal mirasımız, bugünkü uygulamalardan feyz alacak siyasetçilerin daha da fütursuzlaşmak için kendilerinde cesaret bulmaları olacaktır. Peki onlara bu feyzi veren nedir?
Şüphesiz, devletin zaten düzgün çalışmayan çarklarını, tam da kendisi aleyhine operasyonları bertaraf edebilmek amacıyla daha da işlevsizleştirerek, kelimenin tam anlamıyla devletin çivisini çıkartan Erdoğan uygulamalarıdır.
Övüldüğünün aksine kötü bir belagat sanatı uygulayıcısı olan Erdoğan’ın “otoriter, bilgiç, sözümün üstüne söz istemem, tartışmam, ne diyorsam o” tarzındaki söylemleri gelecekteki siyaset erbabının elinde biraz daha geliştirilerek bugünleri bize aratmayacağının garantisini kim verebilir?
Hergün birilerini vatan haini, birilerini batının-israil’in uşağı, içimizdeki İrlandalılar ilan ederek adeta düşmansız yaşayamayan Erdoğan’ın partı hükümetinin bize nasıl bir miras bırakmasını bekliyoruz ki?
Milletvekillerinin yemek- yedirmek, ölüm-biat, sen Allahın suretisin gibi psikolojik vak’a haline gelmiş söylemlerinden ve en ufacık bir eleştride kapının önüne konulmalarının, siyasal gelecekleri üzerinde pirelenen diğerlerinin davranışları üzerindeki etkilerini tahmin edebiliyoruz
Mecliste en galiz küfürleri edilip kavga kıyamet ortamların Başbakan’ın ağzından icazet bulmasını da unutmamalıyız.
Parti toplantıları adeta her gün kimin kurban seçileceğinin planlandığı toplantılar haline gelmişse, ve maliye teşkilatı, tıpkı polis ve yargı gibi, ülkenin önemli özel kuruluşları üzerine tehdit gibi gönderiliyorsa, gelecekteki politikacılar bunları teamül olarak algılamayacaklar mı?
Daha kötüsü, yeni politikacılar geride kalmak şöyle dursun, üzerine koymak adına daha da fütursuzlaşabilirler. Her biri gücü eline geçirdiğinde, devletin çivisini çıkarmakta hiçbir beis görmeyeceklerdir.
Ve kendilerine karşı en ufacık bir direnci bile, mutlaka küresel güçlerin operasyonu, asıl hedefin güçlü Türkiye’nin önünü kesmek martavalları olduğunu yedirebildiği kadar elindeki iletişim imkanlarını kullanarak topluma yedirmeye çalışacaktır.