Yine Sen ve Senin Kararlılığın Lazım Paşam!
19 Mayıs… Anadolu’nun makûs talihine başkaldıran bir yürek çarpıntısı…
Bir milletin esareti kabul etmeyeceğini dünyaya haykıran diriliş günü…
Bugün yine o günlerden bir gün Paşam!
Her ne kadar şanlı sancağımız hâlâ göndere çekiliyse de,
Her ne kadar milletimiz hâlâ hayattaysa da,
Bir şeyler çok eksik…
Bir şeyler çok yanlış…
Bir şeyler çok satılmış…
Samsun’a ayak bastığında karşında işgal kuvvetleri vardı,
Bugünse işbirlikçilerle sarmaş dolaş olan sahte kurtarıcılar…
O gün silahla, işgalle alınmak istenen bu topraklar,
Bugün imzayla, ihaleyle, sözleşmeyle satılıyor Paşam!
Tersanelerimizi, limanlarımızı, madenlerimizi,
Tarlamızı, denizimizi, dağımızı,
Milletin alın teriyle yoğrulmuş ne varsa,
Hepsini sattılar!
Hem de bu milletin gözü önünde,
Hem de “vatandaş” rızasıyla…
Senin savaş meydanlarında yenip kovduğun ne kadar hain varsa,
Bugün karşımıza hukuk kisvesiyle, siyaset maskesiyle dikilmiş.
Kimlik değiştirmişler, soyadını Türkçeleştirmişler ama niyetleri hâlâ aynı:
Bu milleti bitirmek!
Bu devleti çökerteceklerini sanıyorlar…
Paşam,
Sen o Bandırma Vapuru’na çıkarken ne makamın vardı ne servetin…
Sadece iman, sadece azim, sadece millet aşkın vardı…
Şimdi etrafına bak!
“Millet” deyip de cebini dolduran tüccar siyasetçilerle doldu her yer.
Devletin kadrolarına çöreklenmiş,
Aziz milletin sırtından nemalanan kifayetsiz muhterislerle kuşatıldık.
Açtığın yolda yürüyenler kalmadı desem yeridir Paşam.
Samsun’a çıkanlar yok ama
Saraylara çöreklenenler, yabancılarla kol kola girenler çok!
Kapat dediğin ibadethaneler,
Yüzyıl sonra açıldı…
Tecavüzle, ölümle anılan Akdamar Kilisesi restore edildi,
Yetmedi bir de haç takıldı üzerine!
Senin kapı dışarı ettiğin hainlerin çocukları,
Bugün bu devletin kalbinde görevde!
Üstelik seçim tiyatrolarıyla meşruiyet kılıfı da geçirildi üstlerine…
Makarna, kömür, sosyal yardım deyip,
Halkın onurunu satın aldılar!
Ama hâlâ umudumuz var Paşam!
Senin gibi dimdik duran,
Vazgeçmeyen, direnen,
Bu vatana canını adamış yürekler var hâlâ!
Sana benzeyenler az belki ama varlar…
Yine bir Bandırma Vapuru’na binmeye gerek yok belki,
Ama senin o iradene, o kararlılığına,
O millet sevdana her zamankinden çok ihtiyacımız var!
Çünkü bu millet,
Yeniden kendi Atasıyla buluşmaya,
Yeniden ayağa kalkmaya mecbur!
Ve biz, bu 19 Mayıs’ta,
Samsun’da olmasak da yüreğimizle oradayız Paşam…
Emanetin namusumuzdur!