Spor da, tıpkı müzik, resim ve sanat dalları gibi tüm evren insanının ortak buluşma noktası. İnsanları birbirine bağlar, sınırları kaldırır. Küresel dostluk ve tatlı rekabetin en güzel örneğidir spor…
Sporun günümüzde ulusal sınırları aşan kuralları, yönetim biçimi ya da ideolojisi ne olursa olsun herhangi bir ülkeyi dışlamayan kültürel yaygınlığı ‘”sporun küreselleşmesi “ gerçeğini gün yüzüne çıkarmaktadır.
Dünyanın ekonomisi az gelişmiş bölgelerinde bile, spor olayları ve bunlar bağlı tüketim malları ticareti giderek ekonomide önemli, bir sektör haline dönüştü. Sporla ilişkili endüstriler (spor teçhizatı, spor giyimi, araçlar, ayakkabılar, sporsal gıdalar vb.) giderek toplumların sıradan tüketim malzemeleri haline geldiler. Biliyoruz ki; farklı sporların farklı ekonomik potansiyelleri söz konusudur. Dünya üzerinde en popüler spor olarak futbol bir sportif-ekonomi kompleksidir ve üst düzey bir eğlence sektörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Tabi basketbol ve NBA liginin, tenis branşlarının da artık “ salt spor” olmaktan öte, dinlenme ve eğlence sektörünün önemli bir dalı haline geldiğini de hatırlamak gerek. Eğlence sektörü, kapsam alanı ve yarattığı istihdam açısından dünyada en yaygın sektör. Turizmden sonra spor, dinlenme ve eğlence için en çok potansiyel taşıyan sektördür. Bu sektörün giderek artan gelişme hızı, gelecekte de önemini fazlasıyla sürdüreceğini bize ispatlıyor.
Nasıl ki eğlence sektörlerinin temel sermayesi süper starlar ise spor-ekonomi ekibinin de temel sermayesi sporun ünlü yüzleri ve süper starlardır diyebiliriz. Tenis bu konu için sanırım en yerinde örnek olurdu. Süper starlar büyük seyirci kitlelerini sahalara, televizyonlara çekebiliyorlar nitekim.
Özetle spor ; evrenin kardeşliğidir, dünyanın ortak paylaşımlarından biridir.
“Sevgi ve Sporla Kalın”