Özdilek

TBMM

CHP Şanlıurfa Milletvekili Tanal’dan Karadağ’daki Irkçı Saldırılara Tepki:

CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Karadağ’da Türk vatandaşlarına yönelik ırkçı saldırılarla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın açıklaması yaptı.

3 Kasım 2025 Saat: 18:40
CHP Şanlıurfa Milletvekili Tanal’dan Karadağ’daki Irkçı Saldırılara Tepki:
CHP Şanlıurfa Milletvekili Tanal’dan Karadağ’daki Irkçı Saldırılara Tepki:

Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGF

“VATANDAŞ SOKAKTA DARP EDİLİRKEN ELÇİLİKTE MÜZİK ÇALIYORDU”

CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Karadağ’da Türk vatandaşlarına yönelik ırkçı saldırılarla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın açıklaması yaptı. Olayın sadece bir adli vaka değil, “toplu bir linç operasyonu” olduğunu belirten Tanal, Türk vatandaşlarının sahipsiz bırakıldığını vurguladı.

Tanal, 26 Ekim 2025 gecesi Karadağ’da bir kafede yaşanan tartışmanın “nefret fırtınasına dönüştüğünü” ifade ederek, “Bir yalan ve bir provokasyon, bir halkı hedef haline getirdi. Henüz delil yoktu, soruşturma yoktu ama nefret çoktan sokağa dökülmüştü” dedi.

Kalabalıkların ırkçı sloganlarla sokaklara döküldüğünü anlatan Tanal, “Türkler işten çıkarıldı, dükkânları yakıldı, evleri taşlandı, çocuklar okula gönderilemedi. Sırp Çetnik grupları beyzbol sopalarıyla sokaklarda nöbet tuttu. Türk kiracılar evlerinden çıkarıldı, markete gitmek bile tehlikeye dönüştü” diye konuştu.

Karadağ Başbakanı Milojko Spajić’in yargı süreci başlamadan Türk vatandaşlarına vize kararı açıklamasına tepki gösteren Tanal, bu kararın yargısız infaz niteliğinde olduğunu vurgulayarak “Bu, adalet değil; önyargının ta kendisidir” ifadesini kullandı.

Tanal, Başbakan Spajic’in bu adımın kamuoyunu yönlendirdiğini ve ırkçı dalganın büyümesine zemin hazırladığını ifade etti:

“Devletin en üst makamı tarafından gelen bu aceleci ve ön yargılı açıklama, siyasi sorumluluğun doğduğu bir eylemdir.”

“Gerçek Ortaya Çıktı Ama Masumlar Linç Edildi”

Tanal, Bosna Sancak kaynaklarının paylaştığı görüntülerle olayın seyrinin değiştiğini belirtti:

“Bıçak Türk’ün elinde değildi, saldırgan Karadağlıydı. Ama o zamana kadar masum insanlar gözaltında kaldı, hakarete uğradı, aşağılandı. Bu artık bir linç operasyonudur.”

“Vatandaşına Sahip Çıkmayan Devlet Utanç İçindedir”

CHP’li Tanal, Türkiye’nin Karadağ’daki vatandaşlarına gerekli desteği sağlamadığını söyleyerek Dışişleri Bakanlığı’na ve büyükelçiliğe sert eleştiriler yöneltti:

“Karadağ’daki Türkler konsolosluk telefonlarına ulaşamadı, büyükelçilikten tek bir açıklama gelmedi. Devletin eli halkına ulaşmadı.

Vatandaşlar kendi güvenliklerini sağlamak için WhatsApp destek hatları kurdu. Ama aynı saatlerde Türk Büyükelçisi Cumhuriyet Balosundaydı. Vatandaş sokakta darp edilirken elçilikte müzik çalıyordu. İşte asıl utanç budur.”

Tanal, 2 Kasım gecesi yaşanan bir olayı da paylaşarak, “Bir Türk kadını evine kilitlenip darp edildi, tırnakları söküldü, telefonu elinden alındı. Devlet yoktu, elçilik yoktu; yalnızca halk vardı. Vatandaşlar seferber olup o kadını kurtardı. Bu olay, insanlık onurunun devletten önce harekete geçtiği andır” dedi.

“Bu Bir Ulusun Onuru Meselesidir”

Karadağ’da yaşananların uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirten Tanal, Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Önlenmesi Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi kararlarının ihlal edildiğini söyledi.

Tanal, yaşananlara ilişkin çağrıda bulundu:

1. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Karadağ hükümetine resmî nota vermelidir.

2.Türk Büyükelçisi hakkında idari soruşturma başlatılmalıdır.

3. Karadağ’daki Türk vatandaşları için acil kriz masası kurulmalıdır.

4. Mağdurların hukuki temsili devlet tarafından üstlenilmelidir.

5. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu konuyu gündemine almalıdır.

“Bu mesele diplomasi değil, insanlık meselesidir”

“Biz kimsenin düşmanı değiliz, biz barıştan, dostluktan ve adaletten yanayız” diyen Tanal, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Kimse Türk halkını hedef gösteremez. Karadağ’da yaşanan ırkçı saldırılar insanlığın sınavıdır. Türkiye Cumhuriyeti bu sınavda halkının yanında durmak zorundadır. Bu mesele bir diplomasi meselesi değil; bir ulusun onuru, bir devletin sorumluluğu, bir insanlık meselesidir.”

CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Karadağ’da Türk vatandaşlarına yönelik ırkçı saldırılarla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın açıklaması yaptı.

KARADAĞ’DA TÜRK VATANDAŞLARINA YÖNELİK IRKÇI SALDIRILAR

Saygıdeğer basın mensupları. Bugün burada bir kavga değil ve bir insanlık suçunu konuşmak için toplandık. 26 Ekim 2025 gecesi Karadağ’da bir kafede yaşanan tartışma bir gecede nefret fırtınasına dönüştü. Bir yalan ve bir provokasyon bir halkı hedef haline getirdi. İddiaya göre iki Türk vatandaşı bir Karadağlı genci bıçaklamıştı. Henüz delil yoktu ve soruşturma yoktu. Ama nefret çoktan sokağa dökülmüştü.

“Türk’ü öldür” sloganlarıyla yürüyen kalabalıklar Türklerin dükkanlarını yaktı ve evlerini taşladı ve çocuklarını okula gönderemedi. Sokaklarda sadece öfke yoktu ve ırkçılık vardı. Podgorica’da Bar’da Kotor’da ve Herceg Novi’de Türkler hedef gösterildi. Sırp Çetnik grupları beyzbol sopalarıyla sokaklarda nöbet tuttu.

Türk çalışanlar işlerinden atıldı ve ev sahipleri Türk kiracılarını evden çıkardı ve marketlere gitmek bile tehlikeye dönüştü. Ve ne yazık ki Karadağ Başbakanı Spajić yargı süreci başlamadan Türk vatandaşlarına vize kararı açıkladı.

Bu adalet değil ve önyargının ta kendisidir.

Ama sonra gerçek ortaya çıktı. Bosna Sancak kaynakları görüntüleri paylaştı ve bıçak Türk’ün elinde değildi ve saldırgan Karadağlıydı. Masum insanlar günlerce gözaltında kaldı ve hakaret gördü ve aşağılandı. Bu olay artık bir adli vaka değil ve bir linç operasyonudur.

Ve biz şimdi şu soruyu sormak zorundayız.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları neden yalnız bırakıldı.

Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi açık. Devlet yurtdışındaki vatandaşını korur.

Anayasamızın 62’nci maddesi açık. Devlet yurtdışında yaşayan Türklerin menfaatlerini korur.

Ama Karadağ’daki Türkler konsolosluk telefonlarına ulaşamadı ve büyükelçilikten tek bir açıklama gelmedi.

Devletin eli halkına ulaşmadı. Vatandaşlar kendi güvenliklerini sağlamak için WhatsApp destek hatları kurdu. Kimi dükkanının önünde nöbet tuttu ve kimi çocuğunu evde sakladı.

Ama aynı saatlerde Türk Büyükelçisi Cumhuriyet Balosundaydı. Vatandaş sokakta darp edilirken elçilikte müzik çalıyordu. İşte asıl utanç budur.

2 Kasım gecesi bir Türk kadını ev sahibi tarafından evine kilitlendi ve darp edildi ve tırnakları söküldü ve telefonu elinden alındı.

Ama o kadının yanında kim vardı.

Elçilik mi.

Devlet mi.

Hayır.

Yalnızca halk vardı ve yalnızca dayanışma vardı.

Vatandaşlar gece boyunca seferber oldu ve kadını kurtardı ve hastaneye götürdü ve karakola teslim etti. Bu olay insanlık onurunun devletten önce harekete geçtiği andır.

Saygıdeğer basın mensupları.

Karadağ’da yaşananlar sadece bir ülkenin iç meselesi değildir. Bu uluslararası hukuka ve insan haklarına ve diplomatik teamüllere aykırı bir durumdur.

Birleşmiş Milletler’in Irk Ayrımcılığının Önlenmesi Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14 ve 17’nci maddeleri ve Avrupa Konseyi’nin Nefret Suçları kararları ihlal edilmiştir.

Karadağ hükümeti ırk temelli şiddeti önlemekle yükümlüdür ama görevini yerine getirmemiştir.

Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomatik temsilcileri de kendi vatandaşına sahip çıkma görevini yerine getirmemiştir. Bu bir ihmaldir ve bu bir utançtır.

Buradan açıkça çağrıda bulunuyorum.

1.Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Karadağ hükümetine resmî nota vermelidir.

2.İki Büyükelçi hakkında idari soruşturma açılmalıdır.

3.Karadağ’daki Türk vatandaşları için acil kriz masası kurulmalıdır.

4.Mağdurların hukuki temsili devlet tarafından üstlenilmelidir.

5. Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bu konuyu derhal gündemine almalıdır.

Biz kimsenin düşmanı değiliz ve biz barıştan ve dostluktan ve adaletten yanayız. Ama kimse Türk halkını hedef gösteremez ve kimse Türk vatandaşına saldırma hakkını kendinde göremez.

Karadağ’da yaşanan bu ırkçı saldırılar insanlığın sınavıdır. Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu sınavda halkının yanında durmak zorundadır.

Karadağ’da yaşanan bu utanç unutulmayacaktır.

Ne o gece Türk’ü öldür diyenler ne o sloganlara sessiz kalanlar ve ne de vatandaşına sırtını dönenler unutulacaktır.

Biz vatandaşına sahip çıkan bir Türkiye istiyoruz.

Biz insan onurunu koruyan bir devlet istiyoruz.

Biz seksen beş milyonun başı dik yaşadığı bir Türkiye istiyoruz.

Çünkü bu mesele bir diplomasi meselesi değil ve bir ulusun onuru ve bir devletin sorumluluğu ve bir insanlık meselesidir.

Teşekkür ederim.

CHP Şanlıurfa Milletvekili ve PM Üyesi Av. Mahmut Tanal

Etiketler: CHP,
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız