Gerçeğin Peşinden Gidenler Muhalif Basın Susturulamaz
Türkiye'de gazetecilik son yıllarda en tehlikeli mesleklerden biri haline geldi. Oysa gazetecilik, halkın haber alma hakkının teminatı; demokrasinin, şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin güvencesidir. Gerçekleri yazmak, soru sormak, kamunun bilgilenme hakkını savunmak, bir rejimin çöküşüne değil, aksine olgunlaşmasına hizmet eder. Ne var ki, bugün Türkiye'de kalemini halktan yana kullanan, gerçekleri yazmaktan geri durmayan her gazeteci potansiyel bir sanık, her haber bir delil dosyası haline getiriliyor.
Muhalif Gazetecilere Gözdağı mı Veriliyor?
Son yıllarda özellikle muhalif, solcu, bağımsız ve iktidarın çizdiği sınırların dışında kalan gazeteciler ağır baskılarla karşı karşıya. Gözaltılar, tutuklamalar, akreditasyon engelleri, fiziksel tehditler ve hedef gösterilmeler, bu ülkede gazeteciliğin “suç” sayılabildiğini bizlere gösteriyor. “Yandaş medya” diye tarif edilen yapıların dışında kalan her ses, ya susturulmak isteniyor ya da kriminalize edilerek halktan izole edilmeye çalışılıyor.
Kocaeli’de görev yapan gazeteci meslektaşımız Cihan Polat’ın da yaşadığı tam olarak bu. Gazetecilik görevini, yani haber yapma ve halkı bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirdiği için gözaltına alındı. Şimdi ise yargı önünde hesap veriyor. Neyin hesabını? Halkı bilgilendirdiği için mi? Hakikatin peşinden gittiği için mi?
Basın Özgürlüğü, Demokrasinin Temel Taşıdır
Bir ülkede gazeteciler susturuluyorsa, o ülkede demokrasi sadece kâğıt üzerindedir. Basın özgürlüğü, halkın gözü, kulağı ve hafızasıdır. Bu özgürlüğün baskı altına alındığı bir düzende halk, yalnızca iktidarın izin verdiği kadarını görebilir, duyabilir. Oysa gerçek demokrasi, farklı seslerin, fikirlerin, gerçeklerin çatışmasından doğar.
Gazeteciler, iktidarı da, muhalefeti de, sermayeyi de, kamu kurumlarını da denetlemek zorundadır. Bu işlevini yitirmiş bir medya, sadece propaganda aracı olmaktan öteye geçemez.
20 Mayıs’ta Kocaeli Adliyesi’nde meslektaşımız Kocaeli Gazetesi Muhabiri Cihan Polat’ın yargılanması başlayacak. Bu yargılama sadece bir kişiye karşı değil, gazetecilik mesleğine, halkın haber alma hakkına, kamuoyunun gerçeklere ulaşma özgürlüğüne karşı açılmış bir davadır. Bu davada sanık kürsüsünde Cihan Polat değil, aslında herzaman gerçeğin peşinde olan ve demokrasi ve hukuktanyana, adaleti ve İnsan Haklarını savunan yandaş değil Muhalif gazeteciler var.
Yarın saat 14.00’te Kocaeli Adliyesi’nde yalnızca bir meslektaşımızı değil, basın özgürlüğünü savunacağız. Bu duruşma salonunda bizler sadece bir gazeteciye değil, kamuoyuna olan sorumluluğumuza sahip çıkacağız.
Bugün baskı altına alınmaya çalışılan her bağımsız ses, yarının özgür toplumu için birer umut kıvılcımıdır. Gazetecilik suç değildir; suç olan gazeteciliği suç gibi göstermeye çalışmaktır. Kalemini satmayan, boyun eğmeyen gazeteci yalnız değildir. Çünkü halkın gerçekleri öğrenme hakkı, hiçbir mahkeme kararıyla susturulamaz.
Özgen Sarıkaya
Kocaeli Haberci
Ekoyaşam Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni