Özdilek
Fikret Gökmen
Fikret Gökmen

Depremin 20. yılı ve düşündürdükleri

Yaşanan büyük depremin 20. yılını andık.

19 Ağustos 2019 Saat: 12:55

Anma törenlerinde dikkat çeken “UNUTMADIK” “UNUTTURMAYACAĞIZ” sloganlarıydı. Evet, unutulmaması gerekiyor. Anlamlı dersler çıkarılması gelecekte böylesi acıların yaşanmaması için ciddi önlemler alınması gerekiyor.

 

            Peki, alınıyor mu? Yaşanan deprem sonrası imar yasasında birçok değişiklikler yapıldı. Çoğu da iyi niyetle gerçekten çözüm odaklı yasal düzenlemelerdi. Uygulamaya hangi ölçüde yansıdı? İşte burası tam bir açmaz. Bir yandan olumlu yasal düzenlemeler yapılıyor. Diğer yandan kaçak kural dışı bir sürü yapılara af geliyor bunun adına da İMAR BARIŞI adı veriliyor.

 

            Kiminle ne pahasına barışılıyor? Olumlu bulunan imar yasalarını hiçe saymış, bir sürü çevre sorunu yaratmış kişilerle barış. İnsan hayatı ve çevre katliamı karşılığında. Bütçe açıklarının kapatılmasının bedeli bunlar olursa ve bu birbiri ile çelişen anlayış sürdürülürse biz istediğimiz kadar “UNUTMADIK” “UNUTTURMAYACAĞIZ” diyelim. Hep acıları hatırlamak zorunda kalacağız.

 

            Afetlerin çoğu önceden ne yazık ki tespit edilemiyor. Kaldı ki sel, çığ gibi afetler önceden tespit ediliyor da ne oluyor? Cumartesi günü Kocaeli ve İstanbul’un halini gördük. İstanbul merkezde resmen yeni bir rant deresi oluşmuş.

 

            Depremi ise önceden tespit etmekte mümkün değil. Ne zaman nerede yakalanacağımızda belirsiz. Ülkemizin gerçeğini hepimiz biliyoruz. Deprem bölge haritalarına göre, yurdumuzun %92’sinin deprem bölgesi içinde olduğu, nüfusun %95’nin bu bölgelerde yaşadığı, büyük sanayi merkezlerinin %98’sinin ve barajların %93’ünün deprem bölgesinde bulunmaktadır. Son 50 yılda 60 bin vatandaşımızı deprem nedeniyle kaybettik. 412 bin bina yıkıldı.

 

            Deprem dede diye anılan rahmetli Işıkara hocanın ünlü bir sözü vardı. “Deprem öldürmez, binalar öldürür” diye. Çok haklı, bizim durumumuza benzer durum Japonya’dır. Ancak Japonlar konutlarını öyle bir teknoloji ile yapıyorlar ki bizde binlerce kişinin ölebileceği şiddetteki bir deprem, onlara önemsiz bir sarsıntı gibi gelmektedir. Çünkü yapılar depreme hazırlıklı ve dayanıklı şekilde planlanmış ve yapılmıştır. Onlarda imar barışı diye bir şeye asla izin verilmez.

 

            Deprem zararının en aza indirilmesinde en önemli faktör, yapının biçimi, statik taşıyıcı sistemi, yüksekliği, yığma veya karkas oluşu, beton kalitesi gibi durumlardır. Bu konulardaki hassasiyet kaybolursa, bunları sulandıranlara “İmar Barışı” gibi uygulamalarla ödül verilirse, biz daha çok 20 yıllar aynı sloganları tekrarlamak zorunda kalacağız.

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

VERGİNİN DAYANAĞI KANUNDUR25 Ağustos 2025 Saat: 11:46
Çok kullanılan bir deyim vardır. “Koyun can derdinde, kasap mal derdinde”
Nerden nereye21 Temmuz 2025 Saat: 07:34
Ülkenin son 60 yıllık tarihinin canlı tanığıyım. Bu yıllar içinde darbeler, ciddi siyasi dönüşümler ve kısmi savaşlar (Kıbrıs) yaşadık.
Haklı olan kaybetmez !29 Haziran 2025 Saat: 13:59
Cumhuriyet Halk Partisinin 54 yıllık seyri, sinema şeridi gibi hafızamda canlanınca, birbirinin kopyası birçok senaryo aklıma düşüyor.
Ben yaptım oldu22 Haziran 2025 Saat: 19:57
Türkiye Büyük Millet meclisi başkanlığına 16. 06. 2025 tarihinde bir torba kanun teklifi sunuldu.
VERGİDE PATİNAJ8 Haziran 2025 Saat: 21:17
Maliye bakanlığı, kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek için 2023-2024 vergilendirme dönemleriyle ilgili olarak “kayıt dışı ekonomi ile mücadele eylem planı” yürürlüğe sokmuştur.
Tüm Yazıları