BU TOPRAKLARDA HÂLÂ UMUT VAR

GENÇ SAĞLIK SEN..

Bu ülkede her şey kötü değil. Her makam liyakatsiz, her kurum çürümüş değil. Gençlik ölmüş, ülke geleceksiz değil. Çünkü hâlâ var; gecesini gündüzüne katıp çalışan, büyük sorumluluklar üstlenen, bilgisini teriyle harmanlayan, makam için değil, memleket için yürüyen gençlerimiz. Onlardan biriyle tanıştık. Misafiri olduk. Kahvesini içtik, hasbihal ettik. Sağlıkçının derdini anlattı, çözüm için mücadelelerini anlattı. Adı: Furkan Ali Çiftçioğlu.

Furkan Ali, 30 Mart 1997’de bu topraklara doğmuş bir Anadolu çocuğu. Hayatını Hatay’da, Antakya’nın mütevazı sokaklarında inşa etti. İlk ve ortaöğrenimini Antakya’da tamamladıktan sonra, 2011 yılında Bedii Sabuncu İlköğretim Okulu’ndan mezun oldu. Henüz çocuk yaşlardayken bir hedef koymuş kendine: “İnsanlığa faydalı olmak.” Bu hedefle 2015’te Kırıkhan Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nden Acil Tıp Teknisyeni olarak mezun oldu. Ama sıradan biri olmadığını daha o yıllarda gösterdi. Branş stajını Hollanda’da yaptı. Genç yaşta Avrupa’nın sağlık sistemini yerinde gözlemleyerek bilgiye ve pratiğe değer kattı.

Sonrası mı? Durmak nedir bilmeden, sürekli öğrenerek, gelişerek, sınırlarını zorlayarak yürüdü bu yolculukta.

2017’de Odyometri,

2018’de İş Sağlığı ve Güvenliği,

2022’de Acil Durum ve Afet Yönetimi,

2023’te ise Sağlık Yönetimi bölümlerinden mezun oldu.

Yetmedi. Bugün, halen Yönetim Bilişim Sistemleri bölümünde 3. sınıf öğrencisi. Aynı zamanda Kapadokya Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi üzerine yüksek lisans, Dublin Üniversitesi’nde ise Yerel Yönetimler üzerine tezli yüksek lisans yapıyor. Evet, yanlış duymadınız. Aynı anda hem Türkiye’de hem Avrupa’da, iki alanda yüksek lisans eğitimi alıyor.

Peki sadece akademik başarı mı? Hayır, Furkan Ali aynı zamanda bir kalem emekçisi. Lise yıllarında Mustafa Kemal Üniversitesi Yazarlık Atölyesi’nde oturumlar yönetti. Türkiye genelinde iki edebiyat yarışmasında, Hatay genelinde dokuz kompozisyon ve bir şiir yarışmasında dereceler kazandı. Sözüyle de, yazısıyla da derdi olan bir genç...

Ve bilişim. Bugünün en stratejik alanlarından biri. Siber güvenlik alanında çalışmalar yapmış, Kali Linux üzerinde iki aktif araç (tool) geliştirmiş. Ayrıca bir programlama dili üzerinden GitHub Awards listesine adını yazdırmayı başarmış. Yani hem sahada, hem masada, hem ekranda bir vatan evladı...

Fakat en çarpıcı kısmı ne akademik kariyeri ne de teknik başarıları. Asıl mesele, 18 yaşında atıldığı meslek hayatında, daha ilk günlerden itibaren sendikal mücadeleye yönelmiş olması. Hak mücadelesi... Koltuk için değil, çalışan için çalışmak...

23 yaşında bir Genel Başkanın danışmanı oldu.

25 yaşında Genç Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası’nın kurucu Genel Sekreteri olarak sağlıkçıların sesi oldu.

26 yaşında ise Kamu Birliği Konfederasyonu’nun İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Kurucu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi.

Bu görevleri sadece unvan taşımak için yapmadı. Her yıl üyelerini doğa kamplarına götürüyor. Deniz kenarında, ağaç altında, sağlıkçıların sırtındaki yükü bir nebze hafifletmeye çalışıyor. Yalnızca sendika değil; aynı zamanda bir dayanışma ortamı, bir nefes alanı, bir umut mekanı kuruyor.

Çiftçioğlu'nun vizyonu net: “Her bir sağlık çalışanı insan onuruna yakışır koşullarda çalışmalı, yaşamalı.” İşte bu anlayışla projeler geliştiriyor, kurumlarla diyalog kuruyor, sahadan gelen her talebi dinliyor ve raporluyor.

Kendisiyle görüştüğümüzde ne bir şikayet ne bir sitem etti. Her cümlesinde çözüm vardı. Her kelimesinde emek, her satırında vefa... Bu genç kardeşimizin şahsında görüyoruz ki; bu milletin evlatları hâlâ ahlaklı, hâlâ donanımlı, hâlâ umut veren nitelikte...

Bugün Türkiye'de pek çok makam işgal ediliyor ama bu genç o makamlardan birini değil, gönülleri işgal etmeyi başarmış. Adı duyulmamış ama iş yapmış. Reklam değil, hizmet peşinde koşmuş. Onu tanıyınca bu ülke için umutlanıyorsunuz. Çünkü bu topraklar ne Fatih’siz ne de Furkan’sız kalmaz.

İyi ki varsın güzel kardeşim Furkan Ali Çiftçioğlu. Bu millet senin gibi liyakatli, vicdanlı, donanımlı gençlerle ayağa kalkacak. Sağlıkçının yükünü omuzlayan, derdini dinleyen, çözüm için ter döken her yüreğe selam olsun.