Ortaokul öğrencisi olduğumuz yıllarda Türkçe öğretmenimiz bir soru sordu.
Bakmakla görmek arasında ne fark vardır?
Bu soruya hocamızın istediği gibi bir yanıt verememiştik.
Çoğumuz bakmakla görmek arasında bir fark göremiyorduk.
Bir şeye bakmışsak, görmüşüzdür şeklinde değerlendiriyorduk.
Oysa bakar kör diye, halk arasında bir deyim var. Demek ki bakıp da görememek de mümkün.
Sonra hocamız sorduğu soruyu bize de açıkladı.
Bakmak doğal bir olay, görmek ise iradi bir işlemdir. Yani bir şeye bakma anında bilinçli bir irade kullanılıyorsa görme eylemi gerçekleşir.
Örneğin, cadde degiderken etrafımıza bakabiliriz.Ancak her şeyi ayrıntısıyla görmüş olmamız mümkün olmayabilir. Biri bize geçtiğimiz caddede kırtasiyeci var mı diye sorsa yanıt veremeyebiliriz.Çünkü görme eylemi gerçekleşmemiştir.
Basınımızı ve sosyal medyayı incelediğimde ortaokulda yaşadığın bu anım aklıma geldi.
Zira basınımız ve toplum aynı olaya bakıyor ama aynı şekilde görmüyor. Ya da görmek istemiyor.
CumhurbaşkanınınABDgezisinde Trump la yaptığı görüşmenin yansımalarını izlediğimizde bu durumu net görmek mümkün.
Bir bölümümüz;
--ABD ile 20 yıllık doğalgaz anlaşması yapıldığı, hani bizim Karadeniz’de bir trilyon dolarlık doğalgaz rezervimiz vardı deniliyor.
--“hileli seçimi en iyi bilirsin”Trump’ın ifadesi geniş şekilde değerlendiriliyor
--Yine Trump’ıntoplantıya katılan ekibimize” sizler zekisiniz, çok zekisiniz” diye kullandığı ifadenin bir övgü mü? Yoksa küçümseme mi olduğu değerlendiriliyor
--Papaz Brunson'un mahkumiyetine karşın salıverilmesi, hukuk sistemimizin durumuyla ilgili değerlendirme yapılıyor
Bunların yanında, yerli ve milli KAANABD’den motor gelmediği için üretimin durması sorgulanıyor. Toplantıda Gazze ve f 35 lerin hiç gündeme gelmemesi değerlendiriliyor. Tüm bunlara karşın ABD;
--Boeing uçaklarını sattı
-Sıvılandırılmış petrol gazını sattı
--YPG konusunda hiçbir şey konuşulmadı
Toplumun bir bölümü bunları sorgularken, diğer bir bölüm basın ve sosyal medya olayı daha farklı gördüğünü görüyoruz.
Onlar da;
--Trump’ın sayın cumhurbaşkanının sandalyesini çektiğini
--Kapıda karşıladığını
--Kapıya kadar uğradığını
--Cumhurbaşkanından övgüyle söz ettiğini
Görmüşler ve kamuoyuyla paylaştılar.
Aynı olaya her iki tarafta bakmakla birlikte, gördükleri ve kamuoyuyla paylaştıkları çok farklı. Demek ki aynı olaya bakmışlar görmek istediklerini görmüşler.
Bence gerçekte sorgulanması gereken, bu görüşmenin kime ne fayda sağladığıdır. Böyle bakıldığında görüşmeden hangi ülke daha fazla yarar sağlamıştır. ABD gerek uçak satışı ve gerekçe sıvılandırılmış petrol satışı nedeniyle 100 milyar dolarlık bir kazanç sağlamıştır. Bizim taraftan bakıldığında, eğer gerçekten Karadeniz’de bir trilyon dolarlık rezerv varsa, 20 yılın ipotek altına alınması ne kadar doğru? 300 tane uçak gerçekten zorunlu muydu? Bunlar gerekli değilse bu topluma bu maliyetler neden yükletildi? Bir meslektaşımızın hesabına göre her vatandaşımıza yüklenen maliyet 17.000 $ civarında olduğu hesaplanmış.
Olaya toplumsal fayda sağlanmış mı, sağlanmamış mı?Bu yönüyle bakmak ve görmek en doğru tavır olacaktır.