Özdilek
Pınar Pınarlı
Pınar Pınarlı

Atatürk ve Spor

Atatürk; "Türk milleti anadan doğma sporcudur. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerinde güreşirken görürsünüz."der… Atatürk’ e kulak vermek gerek bu günlerde…

22 Aralık 2016 Saat: 22:36

Çanakkale savaşı günlerinde etrafı keşfe  çıkan bir  askerimiz, yakaladığı İngiliz askerini  Mustafa Kemal Paşa'nın karşısına getirir. Paşa,  İngiliz askerine, memleketinden kalkıp buralara neden geldiğini sorar:  "Spor için geldim." cevabını alır. Mustafa Kemal, "Bizim askeri nasıl buldun?" diye sorar. Esir asker ise, "Spor bilmiyor." der.  Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa; "Bana, spor nedir diye sorarlarsa vereceğim cevap: Spor, vatan ve milletin yüksek çıkarlarına tecavüz edenleri boğazından tutup memleketin ve milletin sözcülerinin karşısına getirebilmek yeteneğine bedensel, düşünsel ve ruhsal olarak sahip olmaktır." der…

Ülke olarak zor ve acı günlerden geçiyoruz, ben de milletçe  üzüldüğümüz bu  günlerde sizlere özümüzü, Ata’mızı ve spora verdiği önemi hatırlatmak istedim. Dileğim; tek yürek, mutlu, huzurlu , spor ve sağlık dolu bir  gelecek bırakabilmek Türk çocuklarına ve Türkiye’mize…

Ata’mız ve spor dediğimizde bakın neler çıkıyor gün yüzüne, bir hatırlayalım derim: Atatürk, koskoca dünyada,  Beden eğitimini vatanında  mecburi kılan ilk devlet adamıydı. Yalnız kağıt üzerinde, bizzat yazdığı nutukta değil, bilfiil yerine getirdi bunu. Stadyum ve  spor merkezleri yaptırdı. Halk evlerinin spor kollarını bizzat denetledi. Milletin mukadderatına hakim olduğu ilk günden itibaren Türkiye’de spor, gittikçe artan bir önem ve değer kazandı”

            Onun “Sağlam kafa , sağlam vücutta bulunur” sözü de, yarattığı genç Türkiye devletinin geleceği için düşündüğü ana esaslardan biriydi hiç kuşkusuz. Nitekim, Cumhuriyetin ilanından önceki günlerde hazırlanan hükümet programlarında da bunu görmek mümkündür:

 “Terbiye-i Bedeniye Darülmuallimin çok geçmeden kurulup “Gazi Terbiyesi Enstitüsü” adı altında eğitime başlamıştır.

Atatürk, Türk sporunun ilk öğreticilerinin yetiştirilmesi konusunda  hassas ve aceleci davranmıştır. Beden eğitimi öğretmeni yetiştirecek bir okul yokken bile, Çapa Muallim Mektebinde özel bir kurs açtırmış ve  başına, Avrupa’da Beden eğitimi üzerine çalışmış  olan Selim Sırrı Beyi (Tarcan) getirmiştir. Bayanları da unutmamış Atamız , İsveç’ten iki bayan öğretim üyesi getirtilmiş, bunlar da Çapa Muallim Mektebindeki özel kurslarda görev alarak bayan öğrencileri yetiştirmişlerdir. Atatürk, bu konunun üzerinde büyük titizlikle durduğundan, bu da yetmemiş ve öğretmen adayları arasında, dokuz aylık kursta başarı gösterenler, uzmanlık almak üzere, Avrupa’ya gönderilmişlerdi. Atatürk bu kursa bizzat subayların da katılmalarını özellikle istemiştir. Bu kursa katılıp başarı sağlayan subaylar da, askeri okullarda modern Beden eğitiminin ilk uygulayıcıları olmak için  Avrupa’ya ihtisas eğitimine yollanmışlardır.

Ankara da kurulan Gazi Terbiye Enstitüsü’nün Beden Eğitimi Bölümü için, Almanya’dan Kurt Dainans adında bir uzman öğretmen getirilmiş ve bu hoca tarafından, bu enstitünün Beden eğitimi bölümü faaliyete geçirilmiştir. Bu sırada uzmanlık için Avrupa’ya gönderilmiş bulunan sivil  ve askeri Beden eğitimi öğretmenleri de vatana  dönmüş, böylece genç Türkiye Cumhuriyetinin ilk Beden eğitimci  kadrosu oluşturulmuştur.

Yine, 8 Ağustos 1923 tarihli hükümet güncelinde  şu cümleler tarihe kaydedilir: "Eğitimin görevlerinden birincisi; çocukların eğitim ve öğretimi, ikincisi; halkın eğitim ve öğretimi, üçüncüsü; ulusal değerde insanların yetiştirilmesi için gerekli olan araçların saptanması ve sağlanmasıdır."

Anlıyoruz ki, Atatürk çocuklar ve gençler kadar, halkın da eğitilmesini ve spor yapmasını istemekte, bu konuyu hükümet programına alacak kadar elzem görmektedir.

 

Türk sporunun iki büyük kurumu olan, “Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı” ile “Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi”nin başında bulunan iki değerli spor adamı, İttifak başkanı Ali Sami (Yen) Bey ile Komite Genel Sekreteri ve Uluslararası Olimpiyat Komitesinin Türkiye temsilcisi Selim Sırrı (Tarcan) Bey bir araya gelip, Türkiye’nin 1924 Paris Olimpiyatlarına katılması gerektiğine karar verdikleri zaman, Türkiye Cumhuriyeti henüz ilk aylarını yaşayan bir bebekti adeta….

 Adları geçmişken hazır, onları da minnet ve saygıyla analım, Vatan size minnettar… Vatan bizim, vatan değerli, tek yürek olalım, şiddete değil, spora yönlendirelim çocuklarımızı, nitekim Atatürk’ te böyle yapmamızı isterdi .Sözkonusu vatan, gerisi  teferruat …

“Sevgi ve Sporla Kalın”

 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

“Günde 10 Bin adım” Bir Efsane mi…?24 Ocak 2019 Saat: 20:34
1960’larda “günde 10 bin adım”ın sloganlaşmasından yıllar sonra, bu terim yeniden gündemimizde…
Erken Yaşta Spor?14 Aralık 2018 Saat: 20:55
“Katılım evresinde çocuklar, mümkün olduğunca çeşitli spor dallarıyla ilgilenmeli ve spor için çok yönlü gelişimleri amaçlanmalıdır
Sporun propaganda gücünün farkındaydı…16 Kasım 2018 Saat: 22:22
1923’ te Cumhuriyeti ilan etti, bir yıl sonra 1924’ te Paris Olimpiyatına katılmamızı sağladı.
Yüzme ve Su İhtiyacı…6 Ekim 2018 Saat: 00:02
Yüzme, diğer spor branşlarına kıyasla sakatlık riskinin en düşük olduğu spordur.
“Spor yapmak pek çok ruhsal bozukluğa da iyi gelir…25 Mayıs 2018 Saat: 00:19
Dedikoduya, düşmanlığa, kötülüğe, ayak kaydırmaya vakti kalmaz insanın…”
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat