“Kuruluştan kurtuluşa...”

Kapak sayfasında gördüğüm ve ilginç bulduğum yazısını sizlerle paylaştığım derginin Kocaelispor için hazırlanmış olduğunu görmem beni sevindirdi. Başkan Görsen’in telefonlarına cevap veremedim. Sağolsun sesli mesajla bile beni haberdar etme inceliğini göstermiş. Daha önceden planlanmış işim nedeni ile (Bunun motosiklet işi olduğunu belirtmeliyim) o güzel akşam yemeğinde birlikte olamadık. Gönlümüzde ve ruhumuzda o duyguyu paylaştığımızı bildiriyorum.

Kocaelispor’da öğleyin üye olup (öncesinde geçen 10 yılda pek itibar görmemiştik ama her ne olursa olsun asla kırgınlık göstermem) akşama yönetim kuruluna geçen başka bir kulüp üyesi var mıdır bilemiyorum? Onu da geçtim, buyrun dedim; tüm yurdu tarayın (ki gerek yok bu bölge futbolcu kaynağıdır) yetenekli ve becerikli bulduğunuz 20 futbolcuyu getirin onların spor bölümünde öğrenci olmalarını sağlayalım dedim.

Futbola özel bir testte umarız ki seçilenler gerçekten futbol orijinli olsunlar spor okullarına girememe gibi bir şanssızlığı olmaz. Ama bırakın 20 tane aday göstermeyi, bir tane bile şu bizim oynatmayı düşündüğümüz futbolcumuzdur, bunun için ne yaparız diye kapımızdan geçen olmadı. Üstelik bu düşüncelerimi üye olmadan belki birkaç yıl öncesinden itibaren yazmaya ve televizyon programlarında söylemeye başlamıştım.

Kulüplerde branşların yaşaması için alt yapı faaliyetleri önemlidir. Bunu bilmeyen ve duymayan yoktur. Ancak iş çalışmaya gelince durum tam tersidir. Her şey vitrindekiler için yapılır. Hatta alt yapı için antrenöre bile gerek olmadığı düşünülür. Hazır birkaç futbolcu ile bu işi götürmeye çalışırlar. Bu çok yanlış bir düşüncedir. Alt yapı için uzmanlığı futbol olan, pedagojik formasyonu gelişmiş, beceri öğretiminde yüksek prezisyon sahibi (Bu cümle Keagan Ahmet için yazılmıştır) teknik adamlar yer almalıdır. Bu türden eğiticilerin yetişme kaynakları olarak alaylı da olabşilirler, mektepli de. Bir şey farketmez çünkü futboldki hareket tipi, beceri görünümü her iki tarafta benzer yöntemlerle öğretilmektedir. Deneyimli olmak biraz daha olaya tat katabilir. Bunun için Ferruh Duygu, Serpil Hamdi Tüzün isimleri akla getirilmelidir.

Futbol, Dünyanın önüne katıp arkasından koşturduğu, aslında yuvarlak olmayan bir topun peşinde olduğu bir eğlencedir. Bu eğlencenin cambazlarının tek ipte oynamaya alışması gereklidir. Futbolda sonuç keyif vericidir. Yenilen takımın taraftarları artık “iyi oynasaydık biz galip gelebilirdik” diyebilmektedirler. Bu çok önemli yaklaşımdır. Bu değeri korumak ve kollamak gereklidir.

Bu satırlar sonrasında, hep yazdığımı burada yinelemek istiyorum. Bizzat kendim ve ekibimle KS için her zaman göreve hazır olduğumuzu bildirmek isterim. Bakın KBBKSK bizimle farklı sektörlerde işbirliği yapmaktadır. Daha dün Fahrettin Kandemir Şampiyon halterci bayan sporcu öğrencilerimizi almış gelmiş yanıma... Konuştuk, olimpiyat madalyalarını özlediğimizi dile getirdik, çocuklarımızın ders ve sınav sorunlarını masaya yatırdık, bir dakika içinde çözdük. İnanmayan olursa, Sibel’e, Nurdan’a, Aylin’e sorabilirler...

Orhan Görsen ve ekibinin çırpındığını biliyorum. Arada gelip dertleştiğimizi de yazayım. Bu olayda taşın altına el koymayı değil, taşı tutup kaldırmayı amaçlamalıyız. Bu vesile ile futbollu ve tatlı pazarlar dileği ile...