Gazetecilik Tek kelimeyle, doğruları söyleme mesleğidir.
Nitekim de bugünkü siyasi konjonktüre baktığımızda, mevcut hükümet ve ortağı Bahçeli, doğruyu soran ve söyleyen gazetecileri sürekli azarlamakta ve hapis’e attırmaktadırlar. Aslına bakıldığında Ülkenin kritik konuları gazeteciler aracılığıyla iletilmektedir. Değerli donanımlı gazetecileri böylesine çıkar uğruna yok ederek millete kötülük etmiş oluruz hiç kimse düzenli haber alamaz. Gazetecileri azarlamak, hapse atmak bir yana daha koruma altına almamız gerekir. Tam güzel işler yapmaya başlıyorlar toplumu siyasetin dışında bilime de yada farklı konulara yakınlaştırıyorlar hemen göz altı yada hapis! Gazetecileri korumayan bir devlet adamı hem topluma karşı nankördür hemde diktatördür konumuna düşüyor. Çünkü diktatörler korkaktır koltuğu nu kaybetmekten korkar, yaptığı kötülükleri bildiği için halkın eline fırsat geçince onu yollayacağını bilir bunun içinde o anki gücünü kötüye kullanır.
Şöyle bir durumu da gözlemlediğim çok olmuştur, hiçbir gazeteci soru sorarken yada cevap verirken karşısındakine kim olursa olsun hiçbir zaman saygısızlık yapmamıştır. Ama karşı taraf özellikle bilerek bazen kendisi ne pirim sağlamak için ve işine öyle geldiği için gazetecilere küstahça saygısızlık yapabilmektedir. Bilhassa bunu şuan ki iktidar çok yapmaktadır. Birde şöyle bir durum var; gazeteciler arasında dayanışma tam anlamıyla yok siyasi olarak bölünmüş durumdalar. Tüm gazeteciler doğruları söylemeye çalışsalar zaten hükümetler sürekli takip ve denetim altında olmuş olurlar. Akp bunu bildiği için çoğu gazetecilere baskı yapmakta yada büyük rüşvetler, vaatler vermeye çalışmakta kabul edenlere sırça köşk vermekte kabul etmeyen onurlu gazetecileri ya kovdurmakta yada hapis’e atmakta. Gazetecilik kulaktan dolma değil,bilimsel kurallar çerçevesinde hareket etmekte ve haber ulaştırmaktadır. Bu yüzden gazetecilerin kendini geliştirmeleri için ve ülkeye yeni gazeteciler kazandırmamız için gazetecilere özel çalışma ortamları oluşturmalıyız. Bunu devlet desteklemeli böylece daha fazla araştıra bilmeleri ve doğruları daha güçlü aktara bilme imkanı doğar bu tüm insanlık için önemli olur.
Özellikle son zamanlarda Fatih Altaylı yı gerçek ve doğru yönde haber yaptığı için vede Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin adaletsizliğinden bahsettiği için başka bir bahane uydurularak tutuklandı. Aslında sisteme eleştiri yaptığı için buda geniş kitleler tarafından kabul gördüğü için iktidar tarafından görüldü ve adamı resmen hukuksuz ca içeriye aldılar.
Mevcut iktidar neden bu kadar gazetecilerin üstüne gidiyor? Bu soruyu cevaplamak aslında çok Kolay; Çünkü gazeteciler olayları hem takip ediyor, hem bize haberi aktarıyor hem de toplum yararına yorumluyor. Bu kadar iş ve gücün yorucu olduğu bir ortamda zaten insanların ancak iş boşluklarında bir şeyler izleye bildiği ve okuya bildiği bir dönemde bu dürüst gazetecilerin düzenli bilgileri sayesinde bilinçlendiklerini gören iktidar yıllarca sefasını sürdüğü koltuğunun altından kayacağını gördüğü için korkuyor halk uyumaya devam etsin diye bu namuslu gazetecilere yapmadıklarını bırakmıyorlar.
Aslında gazetecilik, sadece haber alma mesleği değildir. Her gün düzenli gazete okumak yıl sonunda bir okul bitirmek gibi bir durumdur. Genel bilimsel bilgilerden, sağlık, ekonomi, sanat, spor, tarih ve birçok alanda bilgi en önemlisi de fikir sahibi olmamızı sağlar. Zaten toplumumuz mevcut iktidarın verdiği eğitiminin kalitesiz olduğunu gördüğü için artık eğitimini dijital ortamlarda ve kendi satın aldığı kitaplarda arıyor. Bu olayda iktidarın gözünü korkutuyor. Ülkeye ne kadar maliyetsiz doğru bilgi vermeye çalışan insan varsa hepsini yok ediyor. Aslında bu içeriye atılan gazeteciler iktidarın bilerek ve isteyerek yapmadığını yapıyor. Çocuklarımızı bilinçlendiriyor, buda iktidarı rahatsız ediyor. Çünkü Eğitim bahanesiyle hem vergi yükü bindiriyor hem vatandaşın sınavlar bahanesiyle parasını alıyor, sonrada halkımızı her ortamda küçük görüp azarlıyor. Şimdi soruyorum, kim kötü kim iyi?
Gelişmiş ülkelerde Gazetecilere hiçbir hükümet dokunamıyor. Amerika Başkanı çılgın Trump'a bile neler söylüyorlar hiç birşey yapamıyor. Tabiki biz Ahlak kurallarının dışına çıkılmasını istemeyiz. Ama gazetecilerin söylediği kelimeler zaten başkalarının da söylediği kelimeler. Daha yeni Fatih Altaylının yazımın başında da bahsetmiştim, Tarihten bir örnek verdiği için haksız yere içeriye attılar. Halbuki bir sürü tanınmış tarihçi bunları bilimsel makalelerde zaten yayınlıyor. Aslında buradaki amaç çok izlendiği ve takip edildiği için ve buda mevcut iktidarın oy eksilmesine sebebiyet verdiği için böyle dürüst bir gazeteciyi tüm dünyanın gözü önünde içeriye alabiliyorlar tabi bu Türkiye düşmanı ülkelerin işine geldiği için sessiz kalıyorlar. Maalesef yargıda bunların maşası
Haline getirilmiştir. Tüm bu haksızlıklardan kurtulmamız için yapılacak seçimden hemen sonra yönetim sistemini değiştirip halkın söz sahibi olabildiği bir sistem kurmalıyız!