Barış, Kardeşlik ve Demokrasi Süreci!

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, 1 yıl önce(Ekim-2024) partisinin grup toplantısında söylediği:
" PKK'nın kurucu önderi, Abdullah Öcalan, Meclis'e gelsin, Dem Parti grubunda PKK'nın silah bıraktığını açıklasın, umut hakkından yararlansın" dediği sözler, gündeme bomba gibi düştü ve herkesi şok etti.
O günden beri bir süreç yaşandı;
Öcalan'ın, Irak Kürdistan Bölgesi'ndeki Kandil Dağı'nda yaşayan PKK örgütüne "silahları bırakın" mesajını göndermesiyle PKK'lı kadın ve erkeklerden oluşan bir grup, sembolik olarak silahlarını ve mermilerini yaktı. TBMM'de " Barış, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" kuruldu. Belirli aralıklarla toplanan komisyon, sürece katkı sunacak herkesi dinledi. Ama toplumun genelinde sürece olan güven konusunda sıkıntı var. Dem Parti'nin istekleri, Öcalan'ın istekleri ve devletin ne yapacağı konusu, bir kargaşa ortamını yaratıyor. Bu konuda bir açıklık yok. Dem Parti, söylenenlere göre;
. Eşit yurttaşlık,
. Öcalan'ın serbest bırakılması ve siyasete katılması,
- Hapiste olan PKK'lıların
(7 bin kişi olduğu belirtiliyor.) serbest bırakılması, Kandil'de bulunanların Türkiye'ye gelip, topluma uyumunun sağlanması,
- Anadilde eğitim,
- Özerklik, federasyon diğer konular.
- Kürt kimliğinin anayasal güvence altına alınması(Anayasa değişikliği ile)
Bu istekler daha da artabilir.
Yüzyıllardır birlikte yaşayan, etle tırnak gibi olan, akraba olan, Kürtleri Türk'lerden ayırmak, çok tehlikeli bir oyundur ve bu süreç özerkliğe ve ayrı devlet kurmaya doğru gider. Irak'ta bir 'Kürdistan' devleti var. Suriye'de, ABD'nin desteğiyle Türkiye'nin güneyinde kurulma aşamasında. Sıra Türkiye'ye mi gelecek?

Bütün bu yapılanlar,
10 Ağustos 1920'de Osmanlı İmparatorluğu'nun 1.Dünya Savaşı sonunda Galip(İtilaf) Devletler ile imzaladığı Sevr Antlaşması'nı yeniden dayatmak anlamına gelmektedir. Sevr Antlaşması'na göre;
- Trakya ve Ege adaları Yunanistan'a bırakılacaktı.
- On iki Adalar, İtalya'ya verilecekti.
- Adana, Urfa, Antep Fransızlara verilecekti.
- Musul, Irak, İngiliz himayesindeki Irak'a verilecekti.
- Altı Doğu ili'nde bir Ermeni Devleti kurulacaktı.
- Ermeni Devleti'nin güneyinde Kürt'lerin çok olduğu yerlerde bir 'Kürt Devleti' kurulacaktı.
- Osmanlı Devleti'ne, Ankara, Konya ve çevresi bırakılacaktı.
- Osmanlı Padişahını koruması için çok az bir asker gücü bırakılacaktı.

Türklere yaşama hakkı vermeyen Sevr Antlaşması, ölü doğmuş ve uygulanmamıştır. Çünkü Gazi Mustafa Kemal önderliğinde Türk Ulusu'nun verdiği Kurtuluş Savaşı sonunda, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile Sevr Antlaşması, çöpe atılmıştır.

*
26 Şubat 1982'de, öğretmen olarak ilk göreve başladığım yer, Hakkari idi. Egeli birisi olarak çetin kış şartlarına alışmak zor olsa da orada görev yapan öğretmenler arasındaki dayanışma ve halk ile kaynaşma sayesinde günler, aylar ve yıllar çabuk geçti ve 1.5 yıllık görevden sonra tayinim Şemdinli Lisesi'ne çıktı. Kısa sürede öğrenciler, öğretmenler ve halkı ile kaynaştık. Zorlu kış şart larına da alıştım. 4 yıllık Şemdinli görevim sırasında acı tatlı anılarım oldu. Bir anım şudur: " İran- İrak sınırındaki Alan Köyü'ne bir minübüs öğretmen olarak geziye gitmiştik. Orada gördüğüm gelincik tarlasının görüntüsünü hiç unutamam.Ayrıca 'Ters Laleri'ni de hiç unutamıyorum. Şemdinli'deki öğrencilerim, hâlâ Öğretmenler Günü'nde ararlar. Öğrencilerimin ve Şemdinli halkının biz öğretmenlere sevgisini ve saygısını da hep anımsarım.

PKK'lı silahlı grupların 1984 Ağustos'ta, Şemdinli ve Eruh baskınlarıyla ilk eylemleri başladı. O günden bugüne 41 yıl geçti ve 50 bin dolayında insan öldü. Binlerce asker, subay, öğretmen, memur, işçi, polis ve sivil şehit oldu. Vatanları uğruna şehit olanlar, hiç kendilerini düşünmediler.
Şehitlerin anne ve babaları " Vatan Sağolsun " dediler.
Şehit ailelerini, PKK ile mücadelede kolunu, bacağını, gözünü kaybeden gazilerimizin ve tüm toplumun tereddütlerini, herkesin soru işaretlerini ve kaygılarını giderdikten sonra "Barış, kardeşlik ve demokrasi" rüzgarı ülkenin her yerinde eserse; ülkemizin batısı, doğusu, kuzeyi, güneyinde ve her yerinde demokrasi yaşanırsa;
barış ve kardeşlik daha anlamlı olur.

*

Batı Anadolu'da(Manisa ve çevresi) kurulan çok zengin bir devlet olan Lidya Krallığı'nı kuran Krezüs, topraklarını ele geçirmek isteyen Pers(İran) Kralı Kiros tarafından yenilgiye uğratılınca, tarihe geçen şu sözü söyler:
"Kimse barış dururken savaşı seçecek kadar deli değildir; barışta oğullar babalarını gömerler, savaşta ise babalardır, oğullarını mezara indiren."

Savaşların değil, barışın yaşanması dileğiyle.