Özdilek
Rana Sinem Siklon
Rana Sinem Siklon

Faiz nasıl artırılır?

Ne zaman Millet İttifakı hakkında yazmaya karar versem CHP, İYİ Parti diye yazıya başlamak istesem ülkede bir şeyler oluyor.

22 Aralık 2021 Saat: 11:10

Pazartesi akşamı bir toplantıdaydım. Toplantıdayken telefonumdan “Son dakika : MB faiz indirimi yaptı” diye bir alarm geldi. Anlayacağınız gibi yazının konusu gene değişti.

Pazartesi akşamı gerçekten de çok ilginç gelişmeler oldu. Herkes benim gibi yakından takip etti.

Olayları baştan anlatayım.

Hatırlarsanız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünü ettiği Çin modeli vardı.  Hani bize  “Biz asgari ücreti ucuzlatacağız, Türkiye’de üretimi cazip kılacağız, Türk Lirasının değersiz olması bizim bir planlı tercihimizdir bunu kasten böyle yaptık bundan sonra ihracatı artırarak uzun vadede zengin ve müreffeh bir ülke olacağız” şeklinde anlatıyordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pazar günü İlim Yayma Cemiyeti’nin ödül töreninde bir konuşma yaptı.

 “Neymiş efendim, faizleri düşürüyormuşuz? Benden başka bir şey beklemeyin.Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim.” dedi.

Hatta kendisine farklı önerilerde bulunan havuz medyasının kalemlerini bile dinlemedi.  Pazartesi akşamı bir de baktık ki cumhurbaşkanı dolaylı olarak faiz artırımına gitmiş. Faizlerle oynamadı ama ne yaptı?

Kendimce tarif edeyim: Cumhurbaşkanı “Siz Türk lirasını getirin, bankalara yatırın, benim belirlediğim faizden anlaşma yapalım. Eğer, döviz önerdiğim faizin üstüne çıkarsa aradaki farkı hazineden ödeyeceğim.” dedi.  Bence meali bu.

Burada duralım.

“Hazineden ödeyeceğim” demek herkesin cebinden ödeyeceğim demek. Bu fark kime ödenecek? Mudinin bankaya yatırdığı para en az altı ay ya da bir yıl dokunmaması kaydıyla o bankada yatacak. Hükümet “Eğer, sana verdiğim faiz dövizin altında çıkarsa, döviz daha fazla artarsa, diyelim ki %20 faiz verdi, döviz %86 kazandı, aradaki %66 yı sana ödeyeceğimi taahhüt ediyorum” diyor. Tabii ki hükümet  ödemeyi taahhüt ederken saraydaki altınları veya şahsına ait paraları bozdurmayacak. Halkın parasıyla, parasını yatıran zenginlere aradaki farkı ödeyecek.

Önceki yazımda bahsettiğim ekmek kuyruğunda bekleyen insanlar vardı ya? Onlar döviz düştü diye seviniyor. Halbuki, döviz nasıl düştü? Hükümet o ekmek kuyruğunda bekleyen kişilere

“Halk ekmekten uygun fiyata ekmek almak için üç kuruş hesabı yapıyorsun, faize yatıracak kadar paran yok, büyük ihtimalle inançlı bir adamsın faize para yatırmazsın ama bu ülkenin zenginleri bankaya para yatıracak, eğer döviz daha fazla artarsa aradaki farkı senin ödediğin vergiyle kapatacağız” diyor.

Türkiye’de Anayasa Mahkemesi olsaydı, pazartesi akşamı açıklanan kararı anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı olduğu için iptal ederdi. Neden?

Hükümetin çağrısı üzerine kişi  bankaya önümüzdeki bir yıl boyunca kullanmayacağı kadar yatıracağı nakit parasını bankaya yatıracak, eğer, döviz kişinin alacağı faizden daha fazla çıkarsa onu halk karşılayacak.

Neden?

Ekmek kuyruğunda bekleyen halk riske girmedi ki! Bankaya parayı kuyrukta bekleyenler yatırmadı ki! Bankaya para yatıran kişinin zararını halk neden karşılıyor diye sorulan demokratik bir ülkede bu model hayata geçirilemez. Bu anayasanın eşitlik ilkesine aykırı.

Türkiye’de pazartesi akşamı ne oldu?

Erdoğan ekonomiyi düzeltecek ve düzelmeyecek bir hamle yapmadı ama dövizi düşürüp toplum psikolojisini değiştirecek bir hamle yaptı.

Dövizi düşürmek ne demek?

Üç ay önce 9 TL olan dolar 18 TL ye çıkmıştı. Bugün 13 veya 14 TL’ye düştü diye halk bayram ediyor. Dolar üç ay önce 9 TL’ydi. Şöyle de açıklayabiliriz: Dolar hükümetin 14 TL’de tutabilmek için bir gecede 5 milyar dolar rezervi piyasaya sürdüğü rakama geldi. Bu aşırı şişmiş yukarı tırmanan serbest düşüşün el freni çekildi ama kasadaki 128 milyar dolar –ki şimdi 150 milyar dolara çıktı – 150 milyar dolar rezervi eritip durdurmaya çalıştığı kuru başka bir şekilde frenleme yoluna gitti. Bir yıl sonrasına ertelediler ve kendi adlarına nefes almış oldular.

Türkiye bu yöntemi daha önce denemiş miydi?

Evet, Türkiye bu yöntemi daha önce denemişti. Sanırım Demirel hükümetiydi. Gurbetçilerin paralarını aldılar, “Türk Lirası olarak yatırın, eğer, doların veya markın üzerine çıkarsa aradaki farkı size Türk Lirası olarak ödeyeceğiz” diye taahhüt ettiler.

“Dövizi alalım, dışarıya faiz vereceğimize kendi gurbetçilerimize borçlanırız, ödeyemezsek de para basar öderiz, enflasyon fırlarsa bir sonraki hükümet ne yapıyorsa yapsın” şeklinde düşünmüş olmalılar.

Hükümet de böyle düşünüyor sanırım. Eğer iktidarı bırakıp giderlerse, bir sonraki hükümete içi boşaltılmış bir hazine bırakmayacaklar, gelecek üç dört yılı da dinamitlenmiş bir hazine bırakacaklar. Rezervleri bitirdiler, rezervleri bitirdikten sonra geleceğe borç yazdılar. Mevcut iktidar değişirse, kasa sıfır, rezerv sıfır, üstelik yeni hükümet dükkanı açtığı gün mudiler “bizim döviz farklarını ödeyin” diyecekler. 

Malum yaş yetmiyor büyüklerimizden öğreniyoruz Erbakan faiz dememek için nema dermiş. Erdoğan da mevduat hesaplarının getirisi diyor. Faiz kelimesini kullanmıyor. Faiz kelimesini kullanmayınca faiz ödemiş olmuyor.

İki gün önce “ben müslümanım nasların dışına çıkamam” diyen Cumhurbaşkanı halka ucu açık bir faiz önerdi.

Dolar şu anda 13 -14 TL civarında. Geçen yıl dolar 7.66’ydı. Yıllık artış %83 ya da diyelim ki yarısı olsun diyelim. %40’lık bir fark olsa bir yıl sonra hazineden zenginlere %40 fark ödenmiş olacak.

Pazartesi akşamı ne oldu diye sormuştum ya. Birçok şey öğrendik. Ne öğrendik biliyor musunuz?

Türkiye’nin rekabetçi kur politikası yokmuş,

Asgari ücreti düşürerek bir çıkış sağlayacağız, ihracatı artıracağız ve zengin olacağız modeli yokmuş. Yani Çin modeli

Dış güçler de yokmuş.

Ekonomide yapılması gerekenleri kısmen zamanında doğru yaparsanız olumlu etkileri olurmuş.

Pazartesi akşamı bunları öğrendikten sonra aklıma iki soru takıldı. 

Bu model işler mi acaba?

Kim ne kazandı?

“Kim ne kazandı”dan başlayalım. Daha önce 128 milyar dolar  piyasa sürmüşlerdi. Düşünüyorum da o para uçmadı birilerine gitti. O kadar para kimde var? Beşli çetede var ya da o cenahta var. 150 milyar doları aldılar. Pazartesi akşamı yapacakları  hamleden dolayı doların 18 TL den 11 TL’ye düşeceğini bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı. Maliye Bakanı Nebati’nin kardeşi bile piyasaya ne yapacakları konusunda bilgi veriyor.  18 TL’ye çıkmışken bozdurup 11 TL’ye düştüğünde tekrar alıp tekrar ellerindeki döviz sayesinde büyük bir kâr sağladılar mı? Sağladılar. O paraları bankaya yatırıp faiz farkını halktan alacaklar mı? Alacaklar.  Ama AKP’liler sevinecek. Geçen sene 7.66 olan dolar bu sene 14 TL diye sevinç çığlıkları atacaklar. İşte, Erdoğan’ın ilginç bir seçim kazanma hamlesi.

Aklımdaki ikinci soruya gelelim. Bu model işler mi? Ekonomi hakkında çok yetkin değilim. Okulun koridorlarını birlikte çiğnediğimiz bir ekonomist arkadaşıma “bu model işler mi” sordum.  İşte bir ekonomistin ağzından dökülen kelimeler ..

“Bence elinde dolar olanlar düştüğü için korkacaklar ve bu rakamlara bozmayız derler. Çünkü birkaç gün önce 17 TL -18 TL’ydi. Elindeki doların 14 TL olduğuna inanamıyor. Onlar bekleyecekler. İkincisi iktidar güven kaybetti. Bu kadar güven kaybetmiş bir iktidara TL emanet edilip “bu cenderenin içine girilir mi, iktidara güvenilir mi” sorusunu soracaklar. Çok yüksek bir güvenleri olmadığı için orada kısmen duracaklar diye düşünüyorum. Dövizi frenlemeyi başarmış olsalar da, artışını durduramayacaklar. Hepsinden önemlisi seçimde seçmenleri birinci derecede etkileyecek olan bir –iki gün kurun düşmesi ama aslolan enflasyonun düşmesidir. Bu ekonomik modelle enflasyon düşmez, kademeli olarak enflasyon daha da çıkar. Mevduat garantisi veya döviz talebini karşılamak da çok zor. Birçok kişi hem düştüğü için elindeki dövizi satmayacak hem de bu sisteme güvenmeyenler döviz düştüğü için “şimdi tam alma zamanı” diye döviz satın alacaklar.

Bazı yazılarımın sonuna yazarım ya ..

Bekleyelim, görelim

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

“Yerel Halk” Neyse Artık!23 Nisan 2024 Saat: 11:26
Özgür Özel tarihi bir zafer kazandı.
Sandığa gitmeyen seçmenler kimler? AKP’liler mi?11 Nisan 2024 Saat: 23:22
Seçimden sonra benim de çok merak ettiğim bir soru vardı.
Kan Ve Ruh Kaybı Varmış!6 Nisan 2024 Saat: 11:40
Büyükşehirlerde büyükşehir belediye başkanları görevi devralmaya başladılar.
AKP Kaybettiği Seçimden Ders Çıkarttı Mı?3 Nisan 2024 Saat: 10:14
Aslında bugün seçim analizleri yapmaya devam edecektim.
22 yıl aradan sonra bahar gelmiş memleketime …2 Nisan 2024 Saat: 11:13
Hepimizi tebrik ediyorum. Hem sandık başına gittiğimiz hem sandıklara sahip çıktığımız hem de çok vakur bir şekilde bu başarıyı kutladığımız için.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat