Özdilek

Siyaset

Saadet Partisinin Düzenlediği Özgür Gazze Mitingine Yoğun Katılım

Mitingin katılımcıları arasında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ve Ye

16 Haziran 2025 Saat: 09:54
Saadet Partisinin Düzenlediği Özgür Gazze Mitingine Yoğun Katılım
Saadet Partisinin Düzenlediği Özgür Gazze Mitingine Yoğun Katılım

Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA-

 Konuşmanın tamamı  https://youtu.be/q1L24hbFrsw

CHP Genel Başkanı Özel: “Hukuka Dönüş Artık Türkiye İçin Tercih Değil, Bir Zorunluluktur"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saadet Partisinin Üsküdar Meydanı’nda düzenlediği Özgür Gazze mitinginde, Türkiye’nin çevresinin ateş çemberine döndüğünü belirterek, "Türkiye olarak hem kendi vatandaşlarımız için hem de Filistin’deki ve bölgemizdeki tüm mazlumlar için güçlü olmaya, güçlü durmaya kararlıyız. İç cephemizi elbette sağlam tutmalıyız. Bunun yolu demokrasiye ve adalete bağlı kalmak, sahip çıkmaktır. Bir ülke kötü günde birlik olmak istiyorsa iyi günde ayrım yapmamalıdır. Devletin terazisi herkesi eşit tartmalıdır. Adalet kimseye ayrıcalık tanımayacaktır. Birliğimizi siyasi rakiplere kumpas kurarak, muhaliflere düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Birliğimizi ancak ve ancak adaletle sağlarız. Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saadet Partisi'nce İstanbul Üsküdar Meydanı’nda düzenlenen "Gazze Ablukada, İnsanlık Ayakta" temalı Özgür Gazze Mitingi'ne katıldı.

Mitingde konuşan Özel, mitinge katılan tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine bu anlamlı buluşma için teşekkür etti, vefakar, cefakar tüm babaların Babalar Günü'nü kutladı. Bugün binlerce Filistinli çocuğun "baba" diyemediğini, Filistinli babaların, kaybettikleri evlatlarının mezarları başında gözyaşı döktüğünü belirten Özel, "Filistinli çocukları babasız, babaları evlatsız bırakan dünyanın en büyük insanlık suçunu lanetliyorum, kınıyorum" diye konuştu. Filistin davasını, kendi davası olarak sahiplenen bir parti olduklarını vurgulayan Özgür Özel, şunları kaydetti:

"Bizim çizgimiz, ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyerek yürüyen, Özgür Filistin için El Fetih kamplarında direnen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının çizgisidir. Bizim duruşumuz, üçüncü Genel Başkanımız Başbakan Bülent Ecevit’in, Yaser Arafat ile kurduğu dostlukla muhafaza edilmektedir. Deniz Gezmiş’in El Fetih‘teki dostu, arkadaşı, can yoldaşı İsa’nın ‘Filistin Şiiri’ kitabı, yıllar sonra İsa’nın ölüm döşeğinde emanet ettiği oğlu eliyle bizlere ulaştırılmıştır. Emanet yüreğimizdedir, bağımızdadır. Bülent Ecevit'in Arafat’a, Arafat’ın Bülent Ecevit‘e söyledikleri bizde emanettir, bize vasiyettir. CHP aynı ruhla bugün kardeş Filistin halkının yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir.

"Nefesimiz Yettiğince Filistin Davasını Savunmaya Devam Edeceğiz"

Bugün buradaki birliktelik umutlarımızı yeşertmektedir. Filistin halkı için mücadele eden hem Türkiye’de kenetlenme hem de uluslararası toplumun kenetlenmesi en büyük ihtiyacımızdır. Bu kapsamda, partimiz gerekli tüm girişimlerde bulunmaktadır. Buna da devam edeceğiz. Kasım 2023’te, genel başkanlık görevine gelir gelmez, Filistin’deki soykırıma tepki göstermeleri için 12’si kendi ülkelerinde hükümet başkanı olan Sosyalist Enternasyonal üyesi tüm parti liderlerine mektup yazdık. Aralık 2023’te Berlin’de, kardeş partimiz Alman Sosyalist Partisi SPD’nin kongresinde yaptığımız konuşmada, katliamın durdurulması için çağrıda bulunduk. İspanya Başbakanı dostum Pedro Sanchez’in başkanı olduğu, benim de başkan yardımcılığı görevini üstlendiğim Sosyalist Enternasyonal’in tüm toplantılarında, Avrupa Konseyi’nde, Avrupa Parlementosu’nda yaptığımız tüm konuşmalarda Filistin davasının savunduk, yaşanan insanlık dramını kınadık, bunun için tüm bileşenleri, tüm dostlarımızı birlikte mücadeleye davet ettik. Bundan sonra da sesimiz çıktığınca, nefesimiz yettiğince Filistin davasını savunmaya ve anlatmaya devam edeceğiz.

“Haykırıyoruz: Trump ve Yönetimi, Gazze’deki Katliamların Destekçisidir, Savunucusudur, Müsebbibidir”

Gazze on yıllardır İsrail’in zülmü altındadır. Son olarak 8 Ekim 2023’ten bu yana, 600 günden fazladır Gazze topraklarında katliam vardır. Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 50 binden fazla sivil katledilmiştir. Tüm bunlar İsrail’in azgınlığına dünyanın yeterli tepkiyi göstermediği için yaşanmaktadır. Ancak bir yandan sıcak salonlarda Netanyahu ile uzaktan kayıkçı kavgası yapıp diğer yandan İsrail ile ticareti sürdürenlerin sahtelikleri yüzlerinden akmaktadır, milletimiz bu riyakarlığı içine sindirememektedir. Bir yandan İsrail ile ticarete çayır çayır devam ederken Gazze’ye makarna götürülmesine bile izin verilmiyor. En son insani yardım taşıyan Madleen gemisini engellediler, durdurdular. İçindeki direnişçileri, aktivistleri gözaltına alındılar. Orada bulunan Şuayip kardeşimi ve Yasemin kardeşimi buradan hürmetle, muhabbetle cesaretlerinin karşısında saygıyla eğilerek selamlıyorum. Ne yazık ki daha önce Mavi Marmara için ‘Giderken bana mı sordunuz’ diyenler Madleen gemisi için de söz söyleyemediler.

Diğer yandan ABD Başkanı Trump, Gazze’yi boşaltma planını açıklıyor. Gazze’ye tatil köyleri, kumarhaneler yapacağını söylüyor. Ancak Netenyahu ile sözde laf dalaşı yapanlar, söz konusu Trump olunca gereken tepkiyi göstermiyor, suspus oluyor. Filistin’de İsrail askerleri tarafından şehit edilen Ayşenur Ezgi Ezgi’nin Amerika’daki davasına sahip çıkılmıyor. Filistin’e destek veren bir yazı yazdı diye Amerika’da 45 gün gözaltında tutulan Rümeysa Öztürk’e sahip çıkılmıyor. Ancak biz buradan hep beraber gür bir sesle haykırıyoruz: Trump ve yönetimi, Gazze’deki katliamların destekçisidir, savunucusudur, müsebbibidir. İsrail’in önünü açan herkes bu katliamlarda pay sahibidir.

“İsrail’e Küçük Harflerle Konuşanlar, Trump Karşısında Tamamen Suspus Durumdalar”

Gerekli tepki gösterilmeyen İsrail, şimdi de İran’a saldırdı. CHP olarak bu saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz. İran halkına dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Elbette demokratik bir İran’ı savunuyor ancak İsrail ile Amerika’nın Irak’a gidip de ne yaptıklarını, Suriye’de nasıl bir istikrarsızlığa sürüklediklerini ve bu konuda demokratik bir Suriye için, eşit temsil edilen, yönetilen bir Suriye için verdikleri sözü tutmadıklarını takip ediyoruz. Tüm tarafları sağduyuya, itidale davet ediyoruz. Amerika yönetimi bu saldırıların da maalesef arkasında durmuştur. Trump utanmadan sıkılmadan ‘Mükemmel bir saldırı oldu. Daha fazlası gelecek’ diyor. Ancak yine İsrail’e küçük harflerle konuşanlar, Trump karşısında tamamen suspus durumdalar.

Bugün bu meydan vicdanların buluştuğu bir meydandır. Dünya tarihi bir dönemeçten geçmektedir ve bu kavşakta şahsi menfaati değil, parti menfaatlerini değil, hakkı ve adaleti savunanlar hep bir arada ve hep güçlü durmak zorundadır. Kötülük, nereden gelirse gelsin bir arada durmak zorundayız. Biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Bugünün güçlülerinin masumları ezmesine karşı inançlı, vicdanlı, ahlaklı insanlarla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.

“Hukuka Dönüş Artık Türkiye İçin Tercih Değil, Bir Zorunluluktur"

Ülkemizin çevresi adeta bir ateş çemberine dönüşmüş durumda. Türkiye olarak hem kendi vatandaşlarımız için hem de Filistin’deki ve bölgemizdeki tüm mazlumlar için güçlü olmaya, güçlü durmaya kararlıyız. İç cephemizi elbette sağlam tutmalıyız. Bunun yolu demokrasiye ve adalete bağlı kalmak, sahip çıkmaktır. Bir ülke kötü günde birlik olmak istiyorsa iyi günde ayrım yapmamalıdır. Devletin terazisi herkesi eşit tartmalıdır. Adalet kimseye ayrıcalık tanımayacaktır. Birliğimizi siyasi rakiplere kumpas kurarak, muhaliflere düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Birliğimizi ancak ve ancak adaletle sağlarız. Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur. Hiç kimsenin kendi menfaati için Türkiye’nin birliğini zayıflatmaya, iç cepheyi güçsüzleştirmeye, iç barışı bozmaya hakkı yoktur. Bunda ısrar edenler hem 86 milyon vatandaşımıza hem de umudunu ülkemize bağlayanlara; mağdur ve mazlumlara haksızlık etmektedir.

“1967 Sınırlarında, Başkenti Doğu Kudüs Olan Bağımsız Filistin Devletini Savunmaya Sonuna Kadar Devam Edeceğiz”

Son olarak vurgulamak isterim ki 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Barışı, hakkı, adaleti savunmayı sürdüreceğiz. Dünya barışı için Yaser Arafat’ın şu sözünü hatırlatırken kendisini rahmetle yad ediyor, Filistin mücadelesinde şehit düşmüş olanların hepsini rahmetle yâd ediyorum. Yaser Arafat derdi ki ‘Elimde bir zeytin dalıyla bir özgürlük savaşçısının silahını taşıyorum. Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin.' İşte biz, o zeytin dalının düşmemesi için sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kendimizin, partimizin değil; insanlığın çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz."

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan: "Sanmayın Ki Hedef Sadece Gazze’dir, İran’dır, Asıl Hedef Türkiye’dir"

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Özgür Gazze Mitingi'nde konuştu.

Arıkan, "Açık söylüyorum. Eğer bugün Gazze’yi koruyamazsak, bugün Filistin’i koruyamazsak, Allah korusun yarın Türkiye’yi korumak zorunda kalırız. Sanmayın ki hedef sadece Gazze’dir. Sanmayın ki hedef sadece İran’dır. Hedef; Siyonist zihniyetin Arz-ı Mevud planıdır, hedef; Büyük İsrail Projesidir. Hedef Şam, Halep, Bağdat’tır. Hedef Tebriz, Tahran, İsfahan’dır. Hedef Kahire, Sana, Cidde’dir. Hedef Beyrut, Amman, Trablus’tur. Hedef Urfa, Diyarbakır, Mardin’dir. Hedef, Ankara’dır, İstanbul’dur, asıl hedef Türkiye’dir, Türkiye" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisince düzenlenen İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılara ve insan hakları ihlallerine tepki göstermek ve uluslararası kamuoyunun "vicdanını harekete geçirmek" amacıyla Üsküdar Meydanı’nda düzenlenen Özgür Gazze Mitingi’nde konuştu.

Mitingin katılımcıları arasında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin yer aldı.

"Gazze’ye Bir Şişe Suyun, Bir Çuval Unun Girmesine Engel Olan İsrail’in Küstahlığına Tahammülümüz Kalmadı"

Burada konuşan Arıkan, mitinge katılım sağlayan parti genel başkanlarına ve partisinin İstanbul teşkilatına teşekkür etti.

Tarihe not düşmek, tanıklık etmek için toplandıklarını, Gazze, Mescid-i Aksa, Batı Şeria, Ramallah, başkenti Kudüs olan özgür Filistin için bir araya geldiklerini belirten Arıkan, "Biz bugün buradayız; Çünkü bir halkın ‘kalarak ölmek’ ya da ‘hicret ederek yurtsuz kalmak’ arasında bırakılmasına tahammülümüz kalmadı. Gazze’ye bir şişe suyun, bir çuval unun girmesine engel olan İsrail’in küstahlığına tahammülümüz kalmadı. Dünyanın her yerinde vicdan sahibi insanlar, Filistin halkının yanında yer alırken, hükümetlerin İsrail’in yanında saf tutmasına tahammülümüz kalmadı. Biz bugün buradayız; Çünkü İsrail’e, Netanyahu’ya, Trump’a en ağır sözleri söyleyen ama İsrail’e herhangi bir yaptırım uygulamayan siyasete tahammülümüz kalmadı" diye konuştu.

"Bugün Filistin’i, Gazze’yi Koruyamazsak, Allah Korusun Yarın Türkiye’yi Korumak Zorunda Kalırız"

Arıkan, bugün Gazze’nin, Filistin’in korunmaması halinde yarın Türkiye’nin korunmak zorunda kalınacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Terör devleti İsrail’in Gazze Ablukası yeni başlamadı. Karadan, denizden ve havadan uygulanan bu abluka, Onlarca yıldır Gazze’ye nefes aldırmıyor. 2023’ten itibaren ise sadece şiddeti arttı. Gazze’deki katliamın boyutu o kadar büyük ki, resmi rakamlar 50 bin 000 dese de; BM Özel Raportörü, Gazze’de katledilen Filistinli sayısının 400 bini geçtiğini duyurdu. Öyle ki; bu harabeye çevrilen şehirde aç bırakılan küçücük çocuklar ve masum siviller, bir kap yemek, bir avuç un alabilmek için gittikleri gıda dağıtım noktalarında tuzağa düşürülerek orada katlediliyorlar. Tüm bunlar karşısında diyoruz ki, Gazze ablukadaysa, Türkiye ayaktadır. İşte bu meydan, bunun ispatıdır. Türkiye’nin dört bir yanından koşup gelen siz vicdanlı insanlar, bunun ispatıdır. Yine buradan tüm dünyaya diyoruz, ki; Gazze ablukadaysa, insanlık ayaktadır.

"Başta Türkiye Olmak Üzere Bölge Ülkeleri İçin; ‘Trump Hayranlığı’ Veya ‘İsrail Dostluğu’ Tarihi Ve Ölümcül Bir Yanılgıdır"

İsrail; hep güvenliğini bahane ederek dünyada terör estiriyor. Biz şunu biliyoruz; aslında Büyük Ortadoğu Projesi’ni gizliyorlar. Arz-ı Mevud’u saklıyorlar. Sapkın siyonist zihniyetinin inancının üzerini örtüyorlar. İki gün önce İran’da, sabaha karşı nelerin başladığını hepimiz gördük. Yine alçakça, yine korkakça, yine insanlıktan nasibini almamış bir şekilde; bilim insanlarını, askeri yetkilileri, ama en acısı da çocuklarıyla birlikte yaşadıkları evleri hedef aldılar. Ve hemen ardından ne oldu? Amerika çıktı, ‘İsrail’in yanındayız’ dedi. Bazı Avrupa ülkeleri sıraya girdi, ‘İsrail’in güvenliği’ diye açıklamalar yaptı. Buradan soruyorum. Herhangi bir ülke, Amerikalı bir komutanın evine çocukları bulunduğu esnada saldırı düzenlemiş olsaydı, Amerika bunu ne olarak tanımlardı? ‘Terör’ derdi. Ama İsrail yapınca, adı ‘Savunma hakkı’ oldu. Bir zalim, bir zalime başka ne diyebilir ki? Bu açıdan bakıldığında başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri için; ‘Trump hayranlığı’ veya ‘İsrail dostluğu’ tarihi ve ölümcül bir yanılgıdır. Sanmayın ki hedef sadece Gazze’dir. Sanmayın ki hedef sadece İran’dır. Hedef; Siyonist zihniyetin Arz-ı Mevud planıdır, hedef; Büyük İsrail Projesidir. Hedef Şam, Halep, Bağdat’tır. Hedef Tebriz, Tahran, İsfahan’dır. Hedef Kahire, Sana, Cidde’dir. Hedef Beyrut, Amman, Trablus’tur. Hedef Urfa, Diyarbakır, Mardin’dir. Hedef, Ankara’dır, İstanbul’dur, asıl hedef Türkiye’dir, Türkiye. Bu yüzden; bana dokunmayan yılan bin yaşasın yaklaşımının sonu bir felakettir. Çünkü o yılan bütün dünya için bir tehdittir ve insanlığın ürettiği bütün evrensel değerleri zehirlemektedir.

"İsrail’e Sevkiyat Yapan Gemiler Limanlarımızı Kullanmaya Devam Ediyor"

Peki, iktidar bütün bunları yapınca ne oluyor? İnsani yardım amaçlı Madleen Gemisi, İsrail tarafından engellenirken, aynı gün bomba üretiminde kullanılacak 393 ton çelik yükü olan Vela Gemisi, Mersin Limanından İsrail’e gidiyor. İsrail’e sevkiyat yapan gemiler limanlarımızı kullanmaya devam ediyor. Bakü-Ceyhan boru hattından İsrail’e petrol sevkiyatı devam ediyor. Varil başına ‘1 dolar 27 cent’ hesabımız devam ediyor. ‘Efendim ticaret Yapmıyoruz. Efendim Yapıyorduk ama kısıtladık. Efendim daha önce kısıtlamıştık ama şimdi tamamen sıfırladık’ dedikleri İsrail ile ticaret dolaylı yollardan devam ediyor. Belki de en acısı; ülkemizdeki üslerden İsrail ile istihbarat paylaşımı devam ediyor. Bütün bunları dile getiren Filistin dostu gençlere yönelik, engellemeler, gözaltılar, tutuklu ya da tutuksuz yargılamalar devam ediyor."

"İsrail’in, İşlediği Savaş Ve Soykırım Suçunun Her Türlü Bedelini Ödemesi İçin Uluslararası Mahkemelerde Taraf Olun”

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, bugün Üsküdar Meydanı’nda, iktidardan somut adımlar atmasını istemek için toplandıklarını belirterek, iktidara şöyle seslendi:

"Size, ‘hadi İsrail ile savaşa girelim’ demiyoruz. Biliyoruz ki buna cesaretiniz yok. Biz, size yapılabilir şeyler söyleyeceğiz. Öncelikle; ‘Filistin’ derken, ‘Gazze’ derken, ‘Mescid-i Aksa’ derken, ‘Kudüs’ derken samimi olun. Türkiye ile İsrail arasındaki tüm anlaşmaları, İsrail’in alenen işlediği, savaş suçları ve soykırım politikaları nedeniyle iptal edin. Bakü-Ceyhan petrol boru hattı üzerinden İsrail’e petrol sevkiyatını engelleyin. Türkiye ile İsrail arasındaki resmi ya da gayri resmi, dolaylı ya da doğrudan tüm ticari faaliyetleri durdurun. Limanlarımızı İsrail’e sevkiyat yapan tüm gemilere kapatın. Hava sahamızı İsrail uçuşlarına kapatın. Ülkemizdeki üslerden İsrail’e verilen her türlü desteği engelleyin. Türkiye’de ikamet ettiği halde, vatandaşımız olsun ya da olmasın 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail ordusunda görev yapıp savaş suçuna iştirak eden kim varsa tespit edip yargılanmasını sağlayın. Uluslararası her alanda İsrail’e yönelik yaptırımları artırmanın çabası içerisinde olun. Her türlü spor müsabakasından tutun, ekonomik, teknolojik, akademik ya da kültürel organizasyonlara İsrail’in katılmasına engel olun. İsrail’in, işlediği savaş ve soykırım suçunun her türlü bedelini ödemesi için uluslararası mahkemelerde taraf olun. Bütün bunları yapın. Biz de yanınızda olalım. Yediden yetmişe tüm halk, tüm Türkiye size destek versin."

ALİ BABACAN, AHMET DAVUTOĞLU VE ZEKERİYA YAPICIOĞLU, ÖZGÜR GAZZE MİTİNGİ'NE KATILDI

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Saadet Partisi’nin düzenlediği Özgür Gazze Mitingi’ne katıldı. Davutoğlu, "Bu savaş, Hamas’la İsrail arasında değildir. Bu savaş, insanlıkla İsrail arasındadır. Özgür Filistin kurulana kadar mücadele, her Filistinlinin hakkı ve görevidir. Yardım etmek de bizim ilahi ve tarihi bir sorumluluğumuzdur" ifadelerini kullanırken, Babacan, "Ölenlere bir borcumuz var. Sorumlular yargılanmadan biz bu borcu ödeyemeyiz. O yüzden bir kez daha tekrar ediyorum, katliam emirlerini verenler hukuk karşısına çıkıp hesap verene kadar Filistin davası devam edecektir. Her biri teker teker yargılanıncaya değin Filistin davası devam edecektir" dedi.

Saadet Partisi, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılara ve insan hakları ihlallerine tepki göstermek ve uluslararası kamuoyunun "vicdanını harekete geçirmek" amacıyla Üsküdar Meydanı’nda Özgür Gazze Mitingi düzenledi. Mitinge, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin ve Hamas Temsilcisi Majed Abu Gteş de katıldı.

Davutoğlu, mitingde yaptığı konuşmada, Filistin'deki insanlık dramına işaret ederek, Türkiye'nin daha somut adımlar atması gerektiğini vurguladı. Davutoğlu, "60 bine yakın şehidimiz var Gazze’de. 50 bin çocuk ya şehit ya da yaralı. Her 17 dakikada bir çocuk ya şehit oluyor ya yaralanıyor. 75 bin çocuk ebeveynlerinden birini, 25 bin çocuk ise her ikisini birden kaybetti" dedi.

DAVUTOĞLU: "BU SAVAŞ, İNSANLIKLA İSRAİL ARASINDADIR"

İsrail Başbakanı Netanyahu’yu eleştiren Davutoğlu, "Bu savaş, Hamas’la İsrail arasında değildir. Bu savaş, insanlıkla İsrail arasındadır. Özgür Filistin kurulana kadar mücadele, her Filistinlinin hakkı ve görevidir. Yardım etmek de bizim ilahi ve tarihi bir sorumluluğumuzdur" şeklinde konuştu. Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Ey Netanyahu, sen Osmanlı'yı anlamak istiyorsan 1492'de İspanya'dan engizisyon soykırımından kaçan dedelerine ve İstanbul'a buraya, Karaköy’e inen dedelerine sor, Osmanlı’nın ne demek olduğunu. Onlar bilir, Türk'ün adaletinin ne demek olduğunu. Haddini bil. Birçok geçmiş zalim de senin gibi hep kalacağını zannetti. Firavun gitti, Nemrut gitti, Neron gitti, Hitler gitti, Haçlılar gitti. Netanyahu ve onun barbar orduları, siz de gideceksiniz. Geldikleri gibi gidecekler. İşte bizim slogan İstiklal Savaşı'mızın şiarı budur. Gazi Mustafa Kemal'in burada söylediği şiar. Biz de söylüyoruz, 'Bu siyonistler bölgeye geldikleri gibi gidecekler. Nereye geldilerse oraya gidecekler.' "

ABD Başkanı Donald Trump’ın son açıklamalarını da eleştiren Davutoğlu, Amerikan üniversitelerindeki Filistin yanlısı protestolara değinerek, “Sizin devriniz de bitecek. İnsanlık vicdanından koptuğunuz için halkınız bile size karşı ayakta” dedi.

"Çıplak Ayaklarla Gazze’ye Yürümeye Hazırız"

Davutoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı'na seslenerek, Kudüs’te olağanüstü bir toplantı yapılması çağrısında bulundu. Davutoğlu,"Eğer onurunuz varsa, işgal altında olan Kudüs’te bir zirve toplayın. Filistin’e destek sözde değil, icraatla olur" ifadelerini kullandı. Mısır’dan Gazze’ye geçiş için resmi başvuruda bulunduğunu belirten Davutoğlu, “Çıplak ayaklarla Gazze’ye yürümeye hazırız. Yeter ki yolumuzu açın” dedi.

"GAZZE, FİLİSTİN İÇİN DİRENENLERİNDİR"

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Da Üsküdar Meydanı’nı Dolduranlara Şöyle Seslendi:

"Bugün buradan, bu muhteşem meydandan tüm dünyaya sesleniyoruz; buradayız, bir aradayız ve kararlıyız. Peki, bugün bu meydanda kimler var? Şöyle bir sorayım ki bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun. Hakkı savunanlar burada mı? Zalime karşı çıkanlar, mazlumun yanında olanlar burada mı? Evet, burada. Bir arada, adaletin, insanlığın, vicdanın yanında saf tutanlar burada mı? Çocuk katillerine karşı dimdik duranlar burada mı? Gazze'deki soykırıma ‘dur’ diyenler burada mı? Evet, burada. Bir arada. İşte bu meydan vicdanın kendisidir. Bu meydan, sessizlerin sesi, susturulmak istenenlerin nefesidir. Buradan tüm âleme sesleniyoruz: Bilmeyen bilsin, duymayan duysun. Gazze, Gazzelilerindir. Gazze, Filistin için direnenlerindir. Gazze, saldırılara, tehditlere, tacizlere, üzerlerine yağan bombalara rağmen topraklarını terk etmeyen Filistinlilerindir. Her yerde söyleyeceğiz, her yerde haykıracağız. İsrail’deki gözü dönmüşler duyana kadar tekrarlayacağız. Batı’daki tedarikçileri, destekçileri duyana kadar tekrarlayacağız. Gazze Gazzelilerindir. Gazze Filistinlilerindir.

"Onlarca Yüzlerce Çocuk İsrail Askerleri Tarafından Çoğu Kez Hedef Alınarak Katledildi"

Aramızdaki anneler, babalar, evlatlar, Gazzeliler hayatlarındaki her bir an yeryüzünden silininceye kadar katlediliyorlar. Onların suretlerini, gülümsemelerini başkalarına anlatacak insanlar da siliniyor yeryüzünden. Toplu bir yıkımla karşı karşıyayız, bir soykırımla karşı karşıyayız. Bu yüzden biraz onlardan bahsetmek istiyorum; onlar da bir surete, simaya sahip olsunlar diye, onları da anlatan birileri olsun, adlarını ananlar olsun diye onlardan bahsetmek istiyorum. Dua ederken evinde öldürülen Lurin'den, futbolu seven Taha'dan bahsetmek istiyorum. Arkadaşları tarafından bir türlü evine gönderilmeyen çalışkan doktor Mithat'tan, anne karnında ölen Davut'tan, 10 yaşındaki Eymen'den bahsetmek istiyorum sizlere. Hep söylüyorum, Filistin'deki zulüm 7 Ekim'de başlamadı. Üç aylık hamile Fatma, kızları Farah ve kardeşi Zekeriya ile yemek sofrasında katledildiğinde yıl 2006'ydı. Üç yıl sonra, 2009'da Abdullah Bey, oğlu Mahmud'u iki kez defnetmek zorunda kaldı. Bir babaya 14 yaşındaki oğlunun acısını iki defa yaşatan bir zalimlikle karşı karşıyayız. Onlarca yüzlerce çocuk İsrail askerleri tarafından çoğu kez hedef alınarak katledildi.

"Katliamcılar, Size Sesleniyorum: Her Biriniz Teker Teker Yargılanacaksınız"

Ölenlere bir borcumuz var. Sorumlular yargılanmadan biz bu borcu ödeyemeyiz. O yüzden bir kez daha tekrar ediyorum: Katliam emirlerini verenler hukuk karşısına çıkıp hesap verene kadar Filistin davası devam edecektir. Her biri teker teker yargılanıncaya değin Filistin davası devam edecektir. En tepedekilerden başlayıp aşağı doğru, yönetici kademelerinden bürokratlara, subaylara varıncaya değin her biri teker teker yargılanacak. Şimdi buradan onlara sesleniyorum. Netanyahu hükümetinde görev yapanlara, askerlerin başındaki komutanlara sesleniyorum. Emri verenlere, uygulayanlara, uygulanmasına aracılık edenlere… Her birine sesleniyorum: Filistinlilere sokak sokak, hane hane zulüm ettiniz. Çocukları gözaltına aldınız, hapsilere attınız, rehin tutup işkenceler yaptınız. Yetmedi, çıkıp yaptığınız işkenceyi açık açık savundunuz. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde soykırımcı olarak çoktan damgalandınız. Katliamcılar, size sesleniyorum: Her biriniz teker teker yargılanacaksınız."

 

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat