Öğüt açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Türkiye’de dershanelerin kapatılması demek 100 bin öğretmenin işsiz kalması demektir. 350 bin civarındaki atanmayan öğretmenler iş beklerken, dershaneleri kapatarak 100 bin kişinin de işsiz bırakılması kabul edilemez bir durumdur. Ülke genelinde dershane sayısı 4000, dershaneye giden öğrenci sayısı 1 milyon 250 bin, personel sayısı 100 bin civarındadır. Dershaneler kapatıldığında merdiven altı (kaçak) dershane sayısı 400 bine ulaşacaktır.

AYNI DÜZEYDE EĞİTİM YOK

Devlet olarak, devlet okullarını iyi bir şekilde donatılmış, öğretmen açığı kapatılmış ve sınıflarında daha iyi bir talebe yetiştiren kolejler ve zengin ailelerin çocuklarını okuttuğu lüks okullarda yetişen talebeler gibi, Devlet okullarında da yoksul aile çocuklarına aynı düzeyde eğitim verilmiş olsaydı zaten dershanelere ihtiyaç kalmazdı. Dünya’da Kore ve Japonya gibi ülkeler de dahil olmak üzere Yunanistan, Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde dershanelere giden öğrenciler %50 iken, Ülkemizde %8’dir.

ZENGİN AİLELER ÖZEL DERS ALACAK

Bu nedenle, dershaneler kapatıldığı zaman zengin aileler bu defa özel öğretmenlerle çocuklarına evlerinde ders aldıracaklar ve çocuklarını en iyi şekilde yetiştirecekler. Bu defa dershaneler kapatıldığı için fakir çocukların aileleri pahalı bir sistem olması nedeniyle özel öğretmen tutamayacaklar ve üniversiteye girebilme imkanı bulamayacaklardır.

AKP YASAKÇI ZİHNİYETTE

AKP bu yasakçı zihniyetten vazgeçmelidir. Zenginlere değil tüm yurttaşlara eşit imkan tanıması için dershanelerin kapatılmaması gerekir.  Devlet okullarının eğitim düzeyleri üst seviyeye çıkartılmadan dershanelerin kapatılması yanlıştır.”