Yücel Alpay Demir
Monaco’daki Istakoz olayının aslı!
Eskiden siyasi partiler iktidara gelince kendi partililerini ve yakınlarını işe sokmak istediklerinde imkanları bu zaman göre çok fazla idi!
Tüpraşa, Petkime, İgsaşa, Seka’ya, Şeker ve Çimento Fabrikalarına,
Kombinalara, Kömür, Demir, Bakır, Tuz madenlerine…
Menşucat, meşrubat, pamuk, gübre üretim tesislerine, Tekel’e, Teke, Tüke derken derken…
Tamamı Devletimizin idaresinden olan 1.000 ler ce “binlerce” kuruma işe sokar hem üretime dahil eder, hem gönül alır, hem de oy alırlardı!
Evet, onlar da çoğunlukla kendi partililerini işe sokarlardı ama kendi partilisi olmasa da, mesleği tahsili yeteneği olan muhalifleri de komple yok saymaz yeteneklerini israf etmez tecrübelerini değerlendirirlerdi!
Bir mühendisin amir olması gereken görevde bir mühendis olur!
Haydaaaa ne işin var çayda!
Esprisini akıllara getirecek alakasız bir eğitim düzeyinden taraftarını, eğitimi ile çok alakasız görevlere atanmazlardı!
O zamanlar yine iyi kötü etik metik diye bir şeyler vardı!
Misal! Et balık kurumlarında genelde et’ten balıktan, tavuktan, tarımdan anlayan insanlar çalışır, yönetici olurlardı!
İlahiyatçılar da eğitimini aldıkları Din hizmetleri görevlerini yürütürlerdi!
O zamanlar, yeniden inşa edilmek zorunda kalınmış bir ulus Devleti üzerinde Nato ve tüm istihbarat örgütlerinin oyunlarına, dış ülkelerin ekonomik ve siyasi yaptırımlarına rağmen, her kabahat dış güçlere mal edilmez, edilse de halkta hatta kendi partililerinde dahi karşılık bulmaz, beceremeyenin değiştirildiği koalisyon hükümetleri döneminde kurulmuş binlerce kamu iktisadi teşekkülü ile artan nüfusun iş ihtiyacı karşılanmaya çalışılırdı!
Şimdilerde böyle imkanlar maalesef eskisi kadar yok.
Yukarıda ki kurumların hemen hemen tamamı özelleştirildi!
Artık devletimizin idaresinde değiller!
Şimdilerde varsa yoksa belediyeler!
Ve herkesin derdi de çocuğunun bir belediyeye kapağı atması!
Bende diyorum ki, madem ülkemizin ekonomi yönetim anlayışı, eğitim anlayışı, ehliyet liyakat sadakat bağlamında ki tercihleri, dini ve ahlaki geldiğimiz durum bu(!)
O zaman belediye sayısını arttıralım!
İl sayısını 120 ye ilçe sayısını da 1400 e çıkartırsak ortalama %50 lik artış yapmış olur işsizlere iş, siyasetçilerimizin yakınlarına akrabalarına okul arkadaşlarına da müdürlük, daire başkanlığı, genel sekreterlik gibi yeni pozisyonlar açmış oluruz.
Merkez bankasının dahi zarar ettiği bir dönemde zarar etmeyen en önemli istihdam sahamız olan belediye sayımızın artması, İş deyince aklına belediyeden başka bir şey gelmeyen genç nesil için de bir umut ışığı olur İnşallah.
Bu vesile ile et ve tavuk fiyatlarına gelen artışları durdurmak alternatif besin kaynakları bulmak için Monaco’daki Istakoz restoranlarını yerinde incelemeye giden milletvekilimiz sema hanımın bu davranışının tüm milletvekillerimize örnek olmasını temenni ediyor,
2023 te geçerliliği kalmayan Lozanın gizli maddelerinden sonra ulaşacağımız müreffeh yarınları hasret ve özlemle beklediğimi ifade ediyorum.
Selam ve dua ile…
