CHP İlçe Başkanı Sedat Tatar’ın istifasının ardından 23 Aralık’ta  toplanan İlçe Yönetim Kurulu,  parti tüzüğü gereği kentin tanınan hukukçularından ve demokratik mücadelenin önde gelen isimlerinden Avukat Recep Dursun’u ilçe başkanlığına seçti. Karar, dosya halinde bizzat genel merkeze teslim edildi. Aynı şekilde, CHP İl Başkanı Yalçın Kuşkan’ın istifasının ardından toplanan Yönetim Kurulu Cihat Altunyuva’yı İl Başkanlığına seçti.

Görüştüğümüz parti  üyelerinin ve kamuoyunun görüşleri ise şöyle:

 Birincisi, Altunyuva onaylanırken Av. Dursun’un ve yönetim kararını görmemezlikten gelmek doğru değildir.

İkincisi,  Tüzük gereği, yönetim istifa etmediği ve düşme olmadığı için tüzük gereği ilçe başkanını seçme yetkisi bizzat yönetimdedir. Yani, MYK’nın ilçe başkanı atama yetkisi bulunmamaktadır. Hiçbir genelge parti tüzüğünün üstünde olamaz.

 Ayrıca, bir ile başkanı var iken, görevden alma kararı verilmeden ikinci bir başkan atanması hem tüzüğe hem de örgüt iradesine uygun düşmemektedir.  Başkanın kim olduğu yada ismi önemli değil. Yöntem yanlıştır. Hele ikinci bir başkanı 14 Ocak’ta atayıp, 22 Ocak’ta tebliğ etmek daha da yanlış ve hiç etik değildir. Bu  örgüte, her ikisi de değerli olan “ iki  başkan”a da yazık etmek anlamına gelmektedir.

Tüzüğe ve yönetime rağmen tepeden atama demokratik de değildir. Kentin saygın bir hukukçusunun bu şekilde rencide edilmesi ve yok sayılması kabul edilebilir bir durum değildir. Tüzüğe, parti hukukuna, etik değerlere, demokratik temayüllere aykıdır. Bu fitili ateşlenmiş bombayı örgütün içine atmaktır. HUKUKÇUYA HUKUK DARBESİDİR.