Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGF

Kader Değil, Denetimsizlik

Son haftalarda Gebze, Darıca ve Dilovası’nda yaşanan acı olaylar Türkiye’nin iş güvenliği ve denetim sorununu yeniden gündeme taşıdı. CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden yaptığı konuşmada art arda yaşanan can kayıplarının “kader” değil, açık bir ihmal ve sorumsuzluk zinciri olduğunu söyledi.

Gebze ve Darıca’daki doğal gaz patlamalarında 3 kişi yaşamını yitirirken, 50’ye yakın kişi yaralandı. 29 Ekim’de metro inşaatı üzerindeki binanın çökmesi sonucu Bilir ailesinden 4 kişi hayatını kaybetti. 8 Kasım 2025 sabahı ise Dilovası’nda bir parfüm atölyesinde meydana gelen patlamada 6 genç kadın yaşamını yitirdi, 7 kişi ağır yaralandı.

“Bu bir kaza değil, cinayettir”

CHP’li Çiler, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, “Bu olayların her biri kent güvenliğinin, işçi sağlığının ve insan hayatına verilen değerin aynasıdır.” dedi. Dilovası’ndaki kaçak kozmetik atölyesinin denetlenmediğini hatırlatarak, “Şehrin göbeğinde, SGK’nın, İŞKUR’un, Kaymakamlığın yanı başında bir kaçak iş yeri faaliyet gösteriyor. Okul çağındaki çocuklar burada harçlık uğruna çalışıyor. Kimsenin haberi yok mu, yoksa gereğini yapmaya kimse cesaret mi edemiyor?” diye sordu.

Olayda yaşamını yitiren kadınların isimlerini tek tek anan Çiler, Meclis’te sessizliği bozan duygusal bir an yaşattı. “Bir anne, ‘Kızımı kokusundan tanıyamadım’ dedi. Bu söz bir ülkenin utanç belgesidir.” diyen Çiler, “Bu tablo bir kaza değil, büyük bir ihmalin, denetimsizliğin sonucudur.” diye vurguladı.

“Kader Değil, Denetimsizliktir, Vicdansızlıktır”

Çiler, Meclis’e çağrıda bulunarak iş cinayetlerinin “kader” kavramıyla açıklanamayacağını belirtti:

“Bu ülkede iş cinayetlerine ‘kader’ diyenler, sorumsuz kurumların sessiz ortaklarıdır. Kader değil, denetimsizliktir, vicdansızlıktır.” dedi.

CHP’li vekil, Gebze-Darıca metro inşaatı üzerindeki bina çökmesinin ardından Meclis’te araştırma komisyonu kurulması için teklif verdiklerini ancak önerinin reddedildiğini hatırlattı. “Sorumluların eksiksiz şekilde tespit edilmesi ve kamuoyunun düzenli şekilde aydınlatılması için Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na bizzat suç duyurusunda bulundum.” dedi.

 “Gebze’de, Dilovası’nda Yanan Ateş Başka Şehirleri Yakmasın”

Konuşmasında duygusal bir ton kullanan Çiler, “Bugün bu kürsüye bir milletvekili olarak değil, bir baba, bir evlat, bir insan olarak çıktım.” diyerek, Kocaeli’de yaşanan acıların tüm ülkeye ders olması gerektiğini söyledi.

“Hiçbir işçi, hiçbir evlat ekmek uğruna ölmesin. Suçlular cezasını çeksin. Gebze’de, Dilovası’nda, Darıca’da yanan ateş yarın başka bir kentte yanmasın.” dedi.

Konuşmasını adalet vurgusuyla bitiren Çiler, Hazreti Ömer’in Şam Valisi’ne söylediği sözle Meclis’e seslendi:

“Hz. Ömer’in Şam Valisine Camiyi yık ama adaleti yıkma dediği gibi; biz, adaletin yıkılmadığı, insanın yaşatıldığı bir Türkiye istiyoruz.” diye konuştu.

Nail Çiler’den Bakan Şimşek’e: “Gebze’nin Hakkını Gebze’ye Verin”

CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, Kocaeli ve özellikle Gebze’nin Türkiye ekonomisindeki stratejik önemine dikkat çekerek, “Ülkenin en çok vergi veren bölgesi kendi vergi dairesine ait binada hizmet veremiyorsa, burada bir adaletsizlik vardır” dedi.

“Gebze Türkiye’nin üretim kalbidir”

CHP’li Çiler, Türkiye’nin ekonomik büyümesinde üretim bölgelerinin rolüne vurgu yaparak “Kocaeli’nin 2024 yılı vergi tahakkuku 845 milyar 799 milyon TL, bunun 806 milyar 186 milyonu tahsil edilmiştir. Yani yüzde 95,3’lük tahsilat oranıyla Kocaeli Türkiye lideridir. Bu vergilerin yüzde 52’si Gebze’den toplanıyor. Ancak Gebze’deki vergi dairesi hâlâ kirada, kamu bütçesinden her ay milyonlarca lira kira ödeniyor. Sanayinin kalbi olan bu ilçenin artık kendi binasında hizmet vermesi gerekiyor” dedi

CHP’li Çiler, Gebze’nin sanayi gücüne rağmen hâlâ birçok temel altyapı eksikliğini yaşadığını belirterek, “Gebze 55 ilden büyük, 65 ilden fazla ihracat yapan bir yer. Bu ekonomik güce rağmen kendi vergi dairesine ait binası yok. Bu, Gebze’nin büyüklüğüne yakışmıyor. Gebze’nin hakkını Gebze’ye verin,” ifadelerini kullandı.

“Vergi adaletini sağlayın, üretim nerede yapılıyorsa vergi oraya kaydedilsin”

CHP’li Çiler, üretim merkezlerinde gelir kayıplarının önlenmesi için vergi kayıt sisteminin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek “Gebze’de üretim yapılıyor ama vergi kayıtları başka illerde tutuluyor. Bu, yerel hizmetleri zayıflatıyor, gelir adaletini bozuyor. Üretim nerede yapılıyorsa oradaki vergi dairesine kayıt olma zorunluluğu getirilsin. Böylece hem adalet sağlanır hem kayıt dışılık azalır” dedi.

“Vergisini zamanında ödeyene ödül, geçici vergi kalıcı olmasın”

CHP’li Çiler ayrıca, olası yeni yapılandırma süreçlerinde vergi yükümlülüklerini düzenli yerine getiren mükelleflerin de teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Eğer yeni bir vergi yapılandırması yapılacaksa, vergisini günü gününe ödeyen esnaf ve sanayici de ödüllendirilmelidir. Bu, adaletin gereğidir” dedi.

“Deprem vergisi artık amacını aştı”

Konuşmasında 1999 Marmara Depremi sonrasında getirilen Özel İletişim Vergisi’ne de değinen CHP’li Çiler, verginin kaldırılması çağrısında bulundu. CHP’li Çiler; “1999’da deprem nedeniyle geçici olarak getirilen özel iletişim vergisi bugün kalıcı hâle geldi. Artık bu vergi amacını aştı. Teknolojiye erişimin temel bir ihtiyaç olduğu bu dönemde, vatandaşın üzerindeki yük azaltılmalı. Cep telefonu, internet ve telekomünikasyon hizmetlerinden alınan özel iletişim vergisinden vazgeçilmelidir” dedi.

“Üretim ekonomisine destek verilmezse istihdam kayıpları büyür”

CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, konuşmasını ekonomik tabloya ilişkin uyarılarda bulunarak “Yüksek faiz ve maliyetlerin arttığı, krediye erişimin zorlaştığı bir dönemdeyiz. Üretim ekonomisine destek verilmezse istihdam kayıpları büyür. Bugün fabrikalar taşınıyor, ülke üretim gücünü kaybediyor. Bu tabloyu tersine çevirmek için üreticiyi destekleyen, vergi adaletini gözeten bir ekonomik yaklaşım şarttır” dedi.

 Ayrıca CHP’li Çiler Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e şu soruları yöneltti;

1-      Hazinenin altın borçlanmasının kamuoyuna bir yıllık maliyetinin 9,3 milyar dolar olduğu söylenmektedir. Acaba bu doğru mudur?

2-      Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi gibi bundan sonra araçlara bir alkol metre takılacağını yazıyor ulusal basın, bu doğru mudur acaba?