Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya’dan 'Cuma Hutbesi' Tepkisi:

“DİYANET; KADINLARIN YAŞAMINA, BEDENİNE MÜDAHALE ETMEKTEN, SÖZ HAKKINI ELLERİNDEN ALMAKTAN VAZGEÇMELİDİR"

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, Diyanet’in kadınların miras hakkıyla ilgili cuma hutbesine “Diyanet, dini kendine göre yorumlamaktan, kadınların doğumlarından itibaren yaşamına, bedenine müdahale etmekten, söz hakkını ellerinden almaktan vazgeçmelidir. Diyanet, artık dine zarar vermektedir" diye tepki gösterdi.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, Diyanet’in son cuma hutbesinde kız çocuklarının miras haklarını hedef almasına tepki gösterdi. Daha önceki hutbede yer alan kadınların giyim ve özgürlüklerine yönelik ifadeleri eleştiren Kaya, Diyanet’in şimdi de miras konusunda dini kendi yorumlarına göre şekillendirdiğini belirterek, bu yaklaşımın laik hukuk devleti ilkelerini zedelediğini vurguladı.

Kaya, açıklamasında şunları kaydetti:

"CAMİ CEMAATİNE EŞ ZAMANLI OLARAK OKUNACAK BU HUTBEYİ REDDEDİYORUZ"

"Kadınların kıyafetlerine 'edep', 'haya' diyerek dil uzatan Diyanet, bu kez de medeni hukuk çiğnenerek arabuluculuk sistemiyle kadınların ellerinden alınmaya çalışılan miras hakkına bu kez de dini kendilerince yorumlayarak el uzatmıştır. Erkeğin iki katı miras almasını 'Allah’ın takdiri' diye dayatmak, buna itiraz eden 'kız çocuğunu' kul hakkı ile suçlamak da nedir? Eşitsizliği ibadet gibi sunmak dine hakarettir. Tek adam rejiminin kadınlara dayatmaya çalıştığı '3 çocuk yapsın, evinde otursun, evinin içinde kalsın, bağımlı hale gelsin, hakları da ellerinden alınsın' anlayışı ve buna dair dört bir yandan gelen ve bu anlayışı pekiştirmek için uğraşan söylemlerinizi asla kabul etmiyor ve 90 bine yakın camide, yüzde 99.9’u erkek cemaatten oluşacak cami cemaatine eş zamanlı olarak okunacak bu hutbeyi reddediyoruz."

Kaya, "Faizi, torpili, yolsuzluğu iktidarın çıkarına göre helal ya da haram ilan eden; dini, tek adamın siyasi ajandasına göre yorumlayan Diyanet, kadınların hayatına yön vermeye çalışma hadsizliğinden derhal vazgeçmelidir" diye konuştu.

"BİZ BURADAYIZ, SUSMAYACAK, GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"

Kaya, Medeni Kanun'un kadına da eşit haklar verdiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

"Medeni Kanun'un kadınlara tanıdığı tüm hakları sonuna kadar savunuyoruz, savunacağız. Ayrıca, bu iktidarın kendi dönemlerinde Anayasa’nın 10.maddesini eşitlik noktasında güçlendirmekle övündüğünü hatırlatmak ve kendilerine maddeyi tekrar etmek isteriz: Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. İktidar, her geçen gün attığı adımlarla bu maddeyle çelişmekte, yetmemekte, tek adam rejiminin yönlendirdiği Diyanet de kadınların haklarını ellerinden almak için erkeklere çağrıda bulunmaktadır. Bu hutbe ile de verilmek istenen mesaj kadına ne babasından ne alt soyundan hak ettiğinin verilmemesidir. Eşitsizliğin, kadına karşı şiddetin, kadın cinayetlerinin, erken yaşta ve zorla evlendirmelerin kol gezdiği ülkemizde eşitsizlik dini söylemler kullanılarak derinleştirilmektedir. Medeni Kanun'a miras hükümlerine açıkça aykırı olan tüm söylem ve eylemler karşısında kadınları bulacaktır. İktidarın her geçen gün daha çok 'güvencesiz' bırakmaya çalıştığı ülkemizin tüm kadınlarına sesleniyoruz: İktidara gelir gelmez ilk işimiz kadınlara 'yaşam ve gelecek güvencesi' olacak bir yaşam düzenini kurmak olacaktır. Biz buradayız, susmayacak, geri adım atmayacağız."

Aylin Nazlıaka'dan Diyanet'in Kadınların Miras Hakkıyla İlgili Cuma Hutbesine Tepki:

"HİÇBİR KURUM MEDENİ KANUN'A AYKIRI TUTUM SERGİLEYEMEZ"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadınların miras hakkına değindiği bugünkü cuma hutbesine ilişkin “’Hutbede dile getirilenler, kadınların hukuk önündeki eşitliğini yok sayan bir tutum sergilemektedir” dedi. Nazlıaka, hutbenin laiklik ilkesine, Anayasa’nın eşitlik hükmüne ve Türk Medeni Kanunu’na aykırı olduğunu belirtti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, kadınların miras hakkına ilişkin cuma hutbesine tepki gösterdi. Nazlıaka, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti:

“İktidarın, boşanmalarda arabuluculuk getirme ve kadını nafaka hakkını sınırlama hedefine giden yolda, taşlar Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla tek tek döşeniyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından okutulan Cuma hutbesi, ‘kadınların mirastan mahrum bırakılmaması’ gerektiğini söylüyormuş gibi yapıp, miras hakkını yarıya indirmeyi hedefliyor. Bu hutbe, Cumhuriyetimizin temel direği olan laiklik ilkesine, Anayasa’nın eşitlik hükmüne ve Türk Medeni Kanunu’na açıkça aykırıdır.

“Laiklik, kadın-erkek eşitliğinin teminatıdır”

Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa’nın 2’inci maddesinde ‘laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti’ olarak tanımlanmıştır. Bu tanım, devletin tüm kurumlarıyla birlikte, hukuk kurallarını esas almasını ve hiçbir dini yorumun hukukun üstünde tutulmamasını zorunlu kılar. Laiklik, yalnızca devlet işleyişinde din ve devlet işlerinin ayrılması değil; aynı zamanda kadın-erkek eşitliğinin teminatıdır.

Anayasa’nın 10'uncu maddesi, ‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür’ der. Diyanet İşleri Başkanlığı, devletin bir kurumu olarak bu hükme uymakla yükümlüdür. Ancak hutbede dile getirilenler, kadınların hukuk önündeki eşitliğini yok sayan bir tutum sergilemektedir.

“Hiçbir kurum Medeni Kanun'a aykırı tutum sergileyemez”

Türk Medeni Kanunu, 1926 yılında kabul edilmiş ve mirasta kadın-erkek eşitliği Cumhuriyet devrimlerinin en önemli kazanımlarından biri olmuştur. Atatürk’ün önderliğinde, kadınların hakları güvence altına alınmıştır. Hiçbir kurum Medeni Kanun'a aykırı tutum sergileyemez.

Biz biliyoruz ki, kadınların haklarını geriletmeye dönük her söylem, doğrudan Cumhuriyet değerlerimize, laik hukuk düzenimize ve demokrasiye saldırıdır. Diyanet’in görevi, hukuku ve yasaları yok saymak değil, uygulamaktır.

"Cumhuriyet değerleri ve laiklik kırmızı çizgimizdir, dokundurmayız"

Bu ülkede kadınlar, miras da dahil olmak üzere tüm haklarını yüzyıllar süren mücadelelerle kazanmıştır. Bu hakların budanmasına asla izin vermeyeceğiz. Kadın-erkek eşitliğini hedef alan, laiklik ilkesini aşındıran her girişimin karşısında dimdik duracağız. Türkiye Cumhuriyeti, laik, demokratik bir hukuk devletidir. Bu yoldan sapmaya çalışanlar karşısında bizi bulur. Ne Cumhuriyet değerlerinin aşındırılmasına ne de Medeni Kanun’un sil baştan yazılmasına izin veririz. Cumhuriyet değerleri ve laiklik kırmızı çizgimizdir, dokundurmayız.