Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) düzenlediği 2025 Basın Özgürlüğü Ödülleri, Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA-
“SANSÜRÜN KARANLIĞINA KARŞI MÜCADELE EDENLER ONURLANDIRILDI”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) düzenlediği 2025 Basın Özgürlüğü Ödülleri, Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törende, iktidarın baskılarına, cezalarına ve engellemelerine rağmen gazetecilik faaliyetini sürdüren kişi ve kurumlara ödül verildi. Cezaevindeki gazetecilere adanan ödül ise Basın Müzesi'ne teslim edildi.
Sansürün kaldırılışının 117. yıl dönümünde, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilen 2025 Basın Özgürlüğü Ödülleri İstanbul’da Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törende, halkın haber alma hakkı için tüm baskılara rağmen mücadele eden medya organları, gazeteciler ve yayıncılar onurlandırıldı.
Bu yıl kurum dalında Halk TV, Now TV, Sözcü TV, TELE 1, Onlar TV ve gazeteciler Fatih Altaylı, Nevşin Mengü, Özlem Gürses’e; kişi dalında ise yazar Adnan Özyalçıner’e ödül verildi. Cezaevindeki gazetecilere ithaf edilen özel ödül ise Basın Müzesi’ne teslim edildi.
"Gazeteciliğin Suç Olmadığı Günleri Bayram İlan Edeceğiz"
Törenin açılış konuşmasını yapan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, 24 Temmuz’un artık “Basın Bayramı” değil, “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü” olduğunu vurguladı:
“1908 yılında 2’nci Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte basın sansürüne gazeteciler tarafından ilk kez son verildi. Bu tarihin yıl dönümü ve basın özgürlüğü için mücadele günü olan 24 Temmuz tarihlerinde bu ödüller sahiplerini buluyor. Biz Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak önce Basın Bayramı olarak kutlanan bugünü 1971 yılından sonra basın özgürlüğü için mücadele günü olarak kutluyoruz. Gazeteciliğin suç olmadığı günler gündeme geldiğinde belki o zaman bayram olarak kutlayabileceğiz. Yaşadığımız ülkede ne yazık ki gazetecilik tutukluluk nedeni olarak kabul ediliyor. Habere, kitaba, müziğe, tiyatro ve sinemaya getirilen sansürlü bir hayatı yaşıyoruz. Dezenformasyon yasasıyla sosyal medyadaki engellemeler sürüyor. Sosyal medyada yayın yapan arkadaşlarımızdan lisans isteniyor. Lisans başvurusu yapılmazsa erişim engeli getirileceğinden söz ediliyor. Bu yüzden cemiyetin Basın Özgürlüğü Ödülleri bu hak ihlallerini görünür kılmakta büyük bir önem taşıyor.”
"Gazeteciliği Cezalandırmak Demokrasiye Zarar Veriyor"
TGC Genel Başkanı Vahap Munyar ise, Türkiye'de gazeteciliğin hedef alınmasına ve tutukluluk halinin cezaya dönüştürülmesine dikkat çekti:
“Bugün 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için mücadele günü. Aslında sansürün ilk kez kaldırılışının 117’nci yıl dönümündeyiz. Fakat yirmi 24 Temmuzları uzun yıllardır basın özgürlüğü için mücadele günü olarak değerlendiriyoruz. 24 Temmuz 1908’de sansür memurlarını, gazetelerine ve matbaalarına sokmayarak özgür bir basın için mücadele veren dönemin gazetecilerini saygıyla anıyoruz. Kuruluşundan bu yana bağımsız bağlantısız gazetecilik anlayışıyla çalışan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti bu ödülleri 37 yıldır, basın özgürlüğü ödülleri olarak veriyor. Çünkü ülkemizde kamu yararına eşik bekçiliği yapan hak ihlallerini gündeme taşıyan yurttaşlarımıza gerçeği ulaştırmaya çalışan gazeteciler sürekli hedef alınıyor. Haberin serbest dolaşımı bildiğiniz gibi sıklıkla engelleniyor. Sözlü ve fiziksel saldırılarla gazeteciler baskı altına alınmaya çalışılıyor. Bunu da sıklıkla görüyoruz. Haksız gözaltı ve tutukluluk uygulamalarıyla mesleklerini yapmaları engelleniyor. Tutukluluk hali artık tümüyle cezaya dönüşmüş durumda. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik tüm engellemeler demokrasimizi de bildiğiniz gibi aşındırıyor. ”
"CEZAEVİNDEKİ GAZETECİLERE TOPLU ÖDÜL"
Basın ve ifade özgürlüğü uğruna haksız yere cezaevine konulan tüm gazetecilere verilen sembolik ödül, Basın Müzesi Müdürü Saadet Altay’a takdim edildi. Ödülü TGC Genel Başkanı Vahap Munyar verdi. Ödül, müzede sergilenerek tarihe not düşülecek.
Özyalçıner: Yüreğimizi karartamazlar
Kişi dalında ödül alan yazar Adnan Özyalçıner, konuşmasında RTÜK’ün verdiği cezaları ve sansürü eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Halkın haber alma hakkı elinden alınıyor. Gözleri kör, kulakları sağır, dilleri susturulmak isteniyor. Ama unutmasınlar, yüreklerimizi karartamayacaklar.”
“HALK TV’NİN ÖDÜLÜNÜ GENEL YAYIN YÖNETMENİ SUAT TOKTAŞ ALDI”
Halk TV adına ödülü Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş aldı. Ödülünü TGC Başkan Vekili Doğan Şentürk’ten alan Suat Toktaş konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“Bu ödülü Halk TV adına alıyorum. Patronundan editörüne, kameramanından, muhabirine, grafikerine kadar geniş bir kadroyla bu işi yapıyoruz. Türkiye'de her zaman gazetecilik zor oldu. AKP iktidara geldiğinde Türkiye basın özgürlüğü endeksinde 182 ülke arasında 99. sıradaymış. Bu 23 yılda iktidar değişmedi. Bu yıl 182 ülke arasında basın özgürlüğünde 159. sıradayız. Sadece son üç ayda 16 gazeteci ve karikatürist gözaltına alındı. Altı gazeteci tutuklandı. Bizler bir taraftan gazeteci olarak tarihe tanıklık ederken, bir yandan da kendi kişisel gazetecilik tarihimizi yazıyoruz. Asıl soru şu: Halkın yanında mı yer alacağız, yoksa gücün yanında, zorun yanında mı hizalanacağız? Gazeteci her zaman barışı, demokrasiyi, basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü savunmalı.”
“NOW TV’NİN ÖDÜLÜNÜ ANKARA TEMSİLCİSİ TÜLAY ÖÇTEN ALDI”
Now TV’nin ödülünü Ankara Temsilcisi Tülay Öçten TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’ten aldı. Tülay Öçten şöyle konuştu:
“Çok zor zamanlardan geçiyoruz. Cezalar, akreditasyon uygulamaları oluyor. Haber kaynaklarına ulaşmakta önümüze engeller getiriliyor, ötekileştiriliyoruz. Muhabir, kameraman arkadaşlarımız, mahkeme salonlarında haberlerini savunmak zorunda kalıyor. Ama her şeye rağmen biz sadakatle halka bağlıyız. İzleyicimize sadakatimiz var. İzleyicimiz için habercilik ilkeleriyle sormaya, gerçekleri sorgulamaya devam edeceğiz. Haber alma hakkı için çalışmaya devam edeceğiz.”
“SÖZCÜ TV’NİN ÖDÜLÜNÜ GENEL YAYIN YÖNETMENİ ÖZGÜR ÇAKMAKÇI ALDI”
Basın özgürlüğü ödülünü Sözcü TV adına Genel Yayın Yönetmeni Özgür Çakmakçı aldı. Ödülünü TGC Başkan Yardımcısı İhsan Yılmaz’dan alan Özgür Çakmakçı 10 gün ekranlarının karartıldığını hatırlatarak şöyle devam etti:
“Sözcü TV’nin 10 gün kapatılmasından çok üzgünüm. Yaptığımız haberlerle ödül alıyoruz. Ancak aldığımız cezalarla, ekran karartılması nedeniyle bugün de basın özgürlüğü ödülünü alıyoruz. Bunu Türkiye'nin durumunu anlatmak için söylüyorum. Bu ödülü hakikati arayan gazeteciler için alıyorum. Sokakta copa karşı direnen muhabirler, kameramanlar, sansüre direnen editörler, haber müdürleri için alıyorum. Gerçek demokrasilerde basın özgürlüğü bir lütuf değildir. Bu olması gereken bir şeydir. Biz de onun için direnmeye devam edeceğiz.”
“TELE 1’İN ÖDÜLÜNÜ GENEL YAYIN YÖNETMENİ MERDAN YANARDAĞ ALDI”
TGC Genel Sekreter Yardımcısı Uğur Güç Tele1 adına ödülü Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’a verdi. Türk basınında 24 Temmuz’un önemine işaret eden Yanardağ sözlerini şöyle sürdürdü:
“24 Temmuz Abdülhamit sansürünün kaldırıldığı gündür. Türkiye’de bir aydın geleneği vardır. Gazetecilik de bir aydın mesleğidir. Egemen güçler, her zaman bu mesleği yapanları teslim almak isterler. Namık Kemal’den, Tevfik Fikret’ten, Orhan Kemal’den Uğur Mumcu’dan gelen, teslim alınmayan bir aydın geleneğimiz var. Bu nedenle Türkiye halkı çok şanslı. Aydınlar hapsediliyor, öldürülüyor, işkence görüyor. Ama yine de toplumuna bağlılığı, ülkeye bağlılığı sürüyor. Küsmüyor, teslim olmuyor. Bu törene gelirken RTÜK yine bize ceza verdi. Bir yıl içinde bir ceza daha alırsak lisansımız iptal edilecek. Tele1’in birçok cezaevinde izlenmesini engelliyorlar. Eleştirmeyen, eleştirel bir çizgiyi esas almayan bir gazetecilik olabilir mi? Gerçeğe sadakatimiz, habere sadakatimizle insanları koruyabiliriz. Gazeteciliği bunun için yapıyoruz.”
“Sosyal Medyada Yayın Yapan Onlar TV, Fatih Altaylı, Nevşin Mengü Ve Özlem Gürses Ödül Aldı”
Onlar TV adına Şule Aydın ödülünü Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’ten aldı. Barış Pehlivan’a ödülünü PEN Yazarlar Derneği 2. Başkanı Halil İbrahim Özcan verdi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu Barış Terkoğlu’nun ödülünü sundu. Murat Ağırel’in ödülünü Türkiye Yazarlar Sendikası 2. Başkanı Mustafa Köz verdi. Timur Soykan ise ödülünü TGC Başkan Vekili Doğan Şentürk’ten aldı.
ONLAR TV EKİBİ ÖDÜLLERİNİ ALIRKEN GÖRÜŞLERİNİ ŞÖYLE DİLE GETİRDİ:
Şule Aydın: “Ben bu ülkede saat 05.45 ten sonra uykuya dalabiliyorum. Çünkü ‘Onlar TV ekibine 05.45’e kadar bir şey olmadıysa, saat 06.00’dan sonra da bir şey olmaz’ duygusuyla yaşıyorum. ‘Hangisinin eşi arayacak, hangisinin avukatı arayacak, hangisinin kardeşi arayacak, gözaltına alındılar mı, tutuklanıyorlar mı?’ diye. Bunca baskının olduğu bir ortamda bu mesleğin onuruna, ilkelerine sahip çıkan herkese selam olsun.”
Barış Terkoğlu: “Hukuksuzlukları, yolsuzlukları durduramadıkları için, bizi, gazetecileri hapsediyorlar. Bu mahkemelerin hakimlerini kimse hatırlamayacak. Bugün burada her şeye rağmen bedel ödeyerek gazetecilik yapmaya devam edenler, başta cezaevindeki meslektaşlarımız olmak üzere gelecek kuşaklar tarafından hep hatırlanacak.”
Murat Ağırel: “Kalemin namusuna, meslek ilke ve ahlakına sahip çıkan tüm meslektaşlarımın Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyorum.”
Timur Soykan:“Gazeteciliğin bayrağını taşımak için direnen insanlar var. Gazetecilerin susmadığını görüyorum. Hiçbir zaman susmayacağımızı biliyorum. Bu da onlara dert olsun. Her zaman kuyruğu dik tutacağız. Korkmayacağız, sonuna kadar gerçeği savunmaya devam edeceğiz. Mücadele edeceğiz, iyi ki varsınız.”
Barış Pehlivan:“117 yıl önceki padişah bu tabloyu görseydi ben bugünden, bu istibdat günlerinden o güne doğru giderken görüyorum ki o günün iktidarları benden bile geriye doğru gitmeye karar vermişler derdi. Ama şunu unutmayalım. Ben hapisteyken bize yurt dışından bir basın temsilcisi geldiğinde demişti ki ‘siz farklısınız’. ‘Sizin ülkenizdekilerden onda biri bizim ülkemizde olsa bir sürü insan gazeteciliği bırakırdı’. Fakat şundan eminim ki bunu yapanları kimse hatırlamayacak. Bu mahkemelerin hakimlerini kimse hatırlamayacak. Bu savcıların adını kendi çocukları bile anmak istemeyecek. Fakat bugün burada her şeye rağmen bedel ödeyerek gazetecilik yapmaya devam edenler, başta cezaevindeki arkadaşlarımız olmak üzere gelecek kuşaklar tarafından çocukları burada, çocukları tarafından tarihin en güzel köşesinde hatırlanacak.”
“FATİH ALTAYLI’NIN ÖDÜLÜNÜ KIZI ZEYNEP ALTAYLI ALDI”
Fatih Altaylı’nın ödülünü kızı Zeynep Altaylı, TGC Basın Özgürlüğü Ödülleri Seçici Kurul Başkanı Nazan Moroğlu’ndan aldı. Zeynep Altaylı “Babamı bu ödüle layık gördüğünüz için teşekkür ederim. Umarım bir daha hiçbir genç hapiste olan anne babası yerine ödül almak durumunda kalmaz” dedi. Zeynep Altaylı törende Fatih Altaylı’nın cezaevinden gönderdiği mesajı okudu:
“Değerli meslektaşlarım bir gazeteci olmaya ve kalmaya çalışarak geçirdiğim 43 yıllık meslek hayatımda sizlerle beraber olmaktan her zaman mutlu oldum. İyi ki varsınız, iyi ki hala bir aradayız. Öncelikle birkaç gün önce kaybettiğimiz sevgili Altan Öymen için saygılarımı ve rahmet dileklerimi sunmak istiyorum. Altan abinin arkasından söylenenlere bakınca; bu meslekte onurumuzu korumanın ne kadar değerli bir miras olduğunu görüyorum. Beni bu onurlu ödüle layık görmeniz çok değerli. Bu meslekte 28 yıl önce TGC’nin bana verdiği Sedat Simavi Ödülü’nü de evimdeki kütüphanede saklıyorum. Basın Özgürlüğü Ödülü de onun yanında yerini alacak. Silivri’den en içten sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Merak etmeyin Silivri soğuk değil.”
Törene Zeynep Altaylı’nın yanı sıra Fatih Altaylı’nın eşi Hande Altaylı ve kardeşi Ceren Erenoğlu da katıldı.
“NEVŞİN MENGÜ ADINA ÖDÜLÜ EKİBİNDEN ALPASLAN AKKUŞ ALDI”
Nevşin Mengü mazereti nedeniyle törene katılamadı. Ödülü ekibinden Alpaslan Akkuş aldı. Akkuş’a ödülünü TGC Denetim Kurulu üyesi Hilmi Hacaloğlu verdi.
Alpaslan Akkuş “Bu ülkede basın özgürlüğü her zaman sorunluydu. Biz basın özgürlüğü için daha fazla gazetecilik yapacağız. Bu mücadelenin içerisinde bizi de ödüle layık gördüğünüz teşekkür ediyoruz. Bu ödülü mesleği yaparken hayatını kaybedenlere ve cezaevindeki meslektaşlarımıza adıyoruz” dedi.
“ÖZLEM GÜRSES: HAYATIMIN EN DEĞERLİ ÖDÜLÜ”
Ödülünü TGC Başkan Yardımcısı İhsan Yılmaz’dan alan Özlem Gürsel ödül töreninde yaptığı konuşmada şu görüşleri paylaştı:
“Bizi izlemekten bize güvenmekten bizi desteklemekten hiçbir şekilde vazgeçmeyen değerli izleyicilerimize çok teşekkür ediyorum. Hayatımın en değerli ödülü olarak kütüphanemde, çalışma masamda yerini alacak. Bu ödüle beni layık gören TGC Yönetim Kurulu’na Seçici Kurula, bize bu yolları açan, bu uğurda hayatından olan, cezaevinde yatan tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.”