Siyaset

Antalya Yüz Binler Haykırdı “YOLUMUZ İKTİDAR YOLU, BAŞARACAĞIZ”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya’da gerçekleştirilen Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingine katıldı.

12 Temmuz 2025 Saat: 00:19
Antalya Yüz Binler Haykırdı “YOLUMUZ İKTİDAR YOLU, BAŞARACAĞIZ”
Antalya Yüz Binler Haykırdı “YOLUMUZ İKTİDAR YOLU, BAŞARACAĞIZ”

Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA-

CHP Lideri Özgür Özel: “Yarın Vereceği Müjde; Erken Seçim Müjdesidir, Erdoğan Gideceğini Söylerse Herkes Rahatlar”

“CUMHURİYET HALK PARTİSİ BABA EVİDİR, KAPISI ARDINA KADAR AÇIKTIR, PİŞMAN OLANLAR BUYURSUN GELSİN”

“MUHİTTİN BAŞKAN’DA LEKE YOK AMA SENİN SABIKAN ÇOK ERDOĞAN”

“ANTALYA GÖNÜLLERE TAHT KURANDAN RAZI, ONUNLA UĞRAŞANLARA HESAP SORMAYA HAZIR”

“İKTİDAR, YOKSULLUĞU GİDERMEK DEĞİL, YOKSULLUĞU YÖNETMEK İSTİYOR”

“AK PARTİ SİYASETİNİN PAÇASINDAN PİSLİK AKMAKTADIR, BİR DE UTANMADAN CHP’YE KARA ÇALMAKTADIR”

“O BAKLAVACIYI BİR AY BOYUNCA EĞİTİP ORAYA YOLLAMIŞLAR, PEŞİNDEN DE ÇANTACIYI YOLLAMIŞLAR, ELİMİZDE 32 SAATLİK GÖRÜNTÜ VAR”

“MİLLET; SEFALETİ, AÇLIĞI, YOKSULLUĞU İLİKLERİNE KADAR YAŞIYOR. BU YÜZDEN SENİN KOLTUĞUNU DEĞİL GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR, ‘CUMHURİYET HALK PARTİSİ’ DİYOR”

“MİLLET BU HALDEYKEN MECLİS’İ KAPATIP KAÇIP GİTMEK, TATİL YAPMAK OLMAZ. BU YAZ MİLLETE HUZUR YOKSA, ARA ZAM YOKSA MECLİS’E DE TATİL YOK”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya’da gerçekleştirilen Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingine katıldı. Burada konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “Canım Antalya, güzel Antalya çok teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum. Karşı karşıya olduğumuz bu zor günlerde Antalya’ya sahip çıkmak için, iradesine sahip çıkmak için, seçtiklerinin arkasında durmak için bir darbe düzenine direnmek için buraya koşup gelen her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Bugün buraya Yörüklerin evladına sahip çıkmaya, karanlığa karşı bir mum yakmaya, kaybedecek tek şeyimiz olan o zincirleri kırıp atmaya geldik. Dayanışmaya, mücadeleye, eylem yapmaya geldik. Hepiniz hoş geldiniz, iyi ki varsınız” dedi. Özel, şunları söyledi:

“YOLUMUZ İKTİDAR YOLU, BAŞARACAĞIZ”

“Ey Erdoğan, bu meydanı görüyor musun? Dalga dalga operasyonlarla bu milleti sindireceğini mi sandın? İftiralarınla Antalya’yı Muhittin Böcek’in arkasından çekebileceğini mi sandın? Bir o köşede, bir bu köşede saldırarak CHP’nin mücadelesini kırabileceğini mi sandın? Buradayız, birlikteyiz, omuz omuzayız. Enerjimiz yüksek, bitiremezsin. İrademiz çeliktendir, bükemezsin. İnsanımız yüreklidir, korkutamazsın. Bizi yolumuzdan asla çeviremezsin. Yolumuz iktidar yolu, biz başaracağız, biz kazanacağız. 19 Mart darbesine karşı milli irade mitingleri kapsamında 1 Haziran, Pazar günü buradaydık. Hep beraberdik, 100 binler birlikteydik ve 19 Mart darbesine hep birlikte direndik. Geçtiğimiz hafta sizin özgür iradenizle seçtiğiniz belediye başkanlarınıza operasyonlar yapılınca sizler toplandınız ve tepki gösterdiniz. Biz de normal programın içinde dün Adana’ya, bugün buraya gelmek istedik. Bazı arkadaşlar endişe ettiler. Dediler ki ‘1 Haziran’da mahşeri bir kalabalıkla buradaydık. Şimdi hava sıcak, yazın ortası. Akşam vakti, turizmin en hareketli zamanı. Gideriz, gelen olmaz. Antalya’da yanlış anlaşılır, Türkiye’de bu kullanılır. Bir saniye tereddüt etmedik, bir dakika düşünmedik. Dedim ki ‘Ben Antalya’yı biliyorum. Antalyalıları biliyorum, onlara güveniyorum.’ Güvenimi boşa çıkarmayan yiğitler hepinize teşekkür ediyorum. Bugün bu 19 Mart’tan sonra 34’üncü buluşma. Ama Antalya’ya bu operasyon yapıldığında bir kardeşimiz, Eylül, ODTÜ son sınıf öğrencisi, ‘Antalya ayaklansın’ diye tweet attı. Hiç utanmadan, sıkılmadan Eylül’ü aldılar, hapishaneye koydular. Suçu ‘Antalya ayaklansın’ demekmiş. Şimdi Eylül’e sesleniyorum. Eylülcüğüm görüyor musun Antalya ayakta. Eylül’ü içeri atana, gücü Eylül’e yetene sesleniyorum. Görüyor musun, Antalya ayakta. Eylül’ü bırak, Antalya Eylül’ün yerine hep birlikte ayakta.”

“2,5 MİLYONA GÖRE PARA VERİP 30 MİLYONA HİZMET BEKLİYORLAR”

“Muhittin Başkan ile ilgili ne diyordu burası? Bir duyayım. ‘Torosların evladı’ Muhittin Böcek, 26 yıldır Belediye Başkanı. Dört dönem. İlkinde Konyaaltı belde belediyesi; Konyaaltı’nı beldeden ilçe yapan Belediye Başkanı, dört dönem Konyaaltı’nda. Konyaaltı’nı bugünlere getiren Belediye Başkanı. Sonra Antalya Büyükşehir; ilkinde her iki kişiden birinin oyunu alarak, rekor kırarak seçiliyor. Ama işi zor. Cumhuriyet tarihi boyunca, hem büyükşehirken, hem öncesinde Antalya’yı iki kez üst üste kazanan yok. Niye? Bu kentin zorlukları var. Bu kente 2,5 milyon nüfusa göre para veriyorlar. 27 milyon turist dahil, 30 milyon kişiye hizmet bekliyorlar. İşte böyle bir süreçte iki dönem üst üste ilk kez hem turizmde rekorlar kıran, hem de şehirdeki herkesin gönlünü kazanan Muhittin Başkan, bugün bir kumpasla içeride tutuluyor. Ona sahip çıkmaya geldik. Benim Muhittin Başkan’la ayrıca özel, duygusal da bir ilişkim var. 108 gün Covid’den yoğun bakımda yattı. Kapısının önünde kardeşi bekliyordu. Her gün ben kardeşiyle telefonda görüşüp Muhittin Başkan’ın sağlığını soruyordum. Bir gün ‘Ümit yok’ dediler, ‘Sadece dua edebiliriz.’ Ben dua ettim, Antalya dua etti, Türkiye dua etti. Allah Muhittin Başkan’ı bize, ailesine geri verdi. Onun için o günlerde o kapıda olan kardeşinin eşi, sonra kardeşini Covid’den kaybettik. Yenge hanım bize emanettir. Diğer biraderi burada, kardeşine yapılana karşı yüreği buruktur. Ama Böcek ailesi öyle bir aile ki… Bugün karşılaştığı iftirayı söyleyeceğim, sonra da bu ailenin durumunu söyleyeceğim. Bugün Muhittin Böcek’e diyorlar ki ‘Senin oğlun ilk eşinden ayrıldı, boşanmak için eşi daire istedi. Ona verilen dairenin parasını müteahhide vermediniz. Bu rüşvettir.’ Oysa Muhittin Başkan’ın oğlu, kendi apartman yapıyor. Site yapıyor. 70 tane dairesi yapılıyor. Ama daha yeni başlıyor o zaman. Bir başkasına diyor ki ‘Bir daire senden alıp vereyim. Burası bitince ben sana vereyim.’ Veren kişi bunu mahkemede böyle anlatmış. ‘Borç olarak istedi, verdim. Bitirince ondan geri alacaktım’ diye. Buna bakmışlar MASAK kayıtlarında daire üstüne geçmiş, parası verilmemiş. ‘Rüşvettir’ diye fırsatçılık yapıyorlar. Muhittin Başkan’ın oğlu gelip ifadesini verecek. Bu durumu söyleyecek. Tut ki bir yanlışlık var. Yok ama diyelim ki var. Yahu oğlan suç işledi diye baba mesul olur mu? Oğlan suç işledi diye baba belediye başkanlığından alınır mı? Ben baba ile oğlanın birlikte alınması için aynı suçu birlikte işlemesi gerektiğini bilirim. Örneği var mı? Var. ‘Ne yaptın oğlum paraları?’ ‘Sıfırladım babacığım.’ Baba ile oğlu aynı suçu işliyorsa, ‘Daire alsaydın’, ‘Aldım babacığım, sıfırladım babacığım’ diyenler memleketin başında. Muhittin Başkan cezaevinde. Olmaz olsun bu düzen.”

“200 KATINI BAĞIŞLAYACAK DA BİRİNE Mİ TENEZZÜL EDECEK”

“Şimdi bir daireye tenezzül ettiğini söyleyenlere söylüyorum, bütün Antalya şahit. Muhittin Mustafa Böcek Anadolu Lisesi; bin 510 öğrencili okul. Muhittin Böcek, her sene Antalya’nın birinci sıradaki hayırseveri. Bu okul için 12 dönüm, yanındaki anaokulu için dört dönüm, toplam 16 dönüm arsayı okul için bağışlıyor Muhittin Böcek. O arsayı müteahhite verip karşılığında daire alsa, ‘Oğlu aldı’ denen dairenin 200 katını devlete bağışlayacak da bir daireye tenezzül edecek. Antalya’da buna inanan var mı? Muhittin Böcek böyle bir şey yapar mı? Antalya, Muhittin Böcek’i bilir, Böcek ailesini bilir. Muhittin Böcek kendisi otobüs şoförlüğünden gelen bir Yörük evladı. Alnının teriyle kazanan, alnının teriyle çalışan, altı kere mazbata almış, Antalya’nın her seferinde daha çok güvenini kazanmış birisine bu lekeyi süremezsiniz. Ama Antalya, Muhittin Başkan’ı da bilir, AK Parti dönemini de bilir. Bakın AK Parti’de Erdoğan, Antalya’da bir otele turizm ödülü veriyor. Kilit Grubu. Turizm ödülü veriyor. Aksu ilçesindeki bu otelin 44 odası kaçak çıktı. Ne diyordu Erdoğan, İBB Başkanlığında? ‘Kaçak yapılara ruhsat verip bağış alıyoruz’ diyordu. Muhittin Başkan’da leke yok ama senin sabıkan çok Erdoğan. İki, Antalya’da Konyaaltı Sahil Projesi, AK Parti döneminde bir şirkete verdiler. Usulsüzlükler yaptılar. Suçüstü yakalandılar. O dönemde ‘15 milyon lira zarara girdi kamu’ dediler. Muhittin Başkan geldi, projeyi durdurdu. O zamanın 15, şimdinin 120 milyon lira kamu zararı için müfettiş istedi. Raporlar yazdı, suç duyurusunda bulundu. Ama AK Partili belediyeye hiçbir şey yapmadılar. Ayrıca hep birlikte hatırlayalım. Serik Belediyesi şimdi şükürler olsun ki bizde. Ama AK Parti’deyken hatırlıyor musunuz? AK Partili Serik Belediye Başkanı, kendinden önceki yine AK Partili olan belediye başkanının sahil alanı işletmecilerinden 500 bin lira aldığını bakanların önünde canlı yayında söyledi. Bakanlar duydu, o söyledi ama AK Partili kendinden önceki belediye başkanına bir savcı işlem yapmadı. Ceza almadı. Utanmaz adamlar. AK Parti Büyükşehir Belediyesi bizden önce 180 milyon lira bütçeli Expo’ya tam 1,7 milyar lira harcadı. Ne kadar yandaş varsa zengin edildi. Sonra Expo’dan 20 milyon lira sadece gelir elde edildi. Antalya milletvekillerimiz bunu Meclis’e taşıdılar, suç duyurularında bulundular. Ama kimseye bir şey olmadı. Şimdi Antalya, AK Parti’nin kayırmacı, rantçı, rüşvetçi belediyeciliğini de biliyor, Muhittin Böcek gibi Torosların evladının tertemiz hizmetlerini de biliyor. Buradan bütün Türkiye’nin önünde bütün Antalya’ya soruyorum. Muhittin Böcek’ten razı mısınız? AK Parti’nin yaptıklarından bıktınız, AK Parti’yi başınızdan attınız, Muhittin Böcek’i seçtiniz. Memnun musunuz? Daha ne yapalım. Ey Erdoğan savcına güveniyorsan, kendine güveniyorsan çık karşımıza, artık bu işin lamı cimi kalmadı. İstanbul’da iftira, Adana’da iftira, Adıyaman’da iftira, Antalya’da iftira… Kaçma, çık karşımıza. Hodri meydan. Koyalım sandığı. Kararı millet versin.”

“SEÇİMDE KAZANAMADIKLARI ANTALYA’YA BAŞKA OYUNLAR PLANLIYORLAR”

“‘27 milyon turiste Antalya’nın kesesinden hizmet edeceksin’ diyenler, Almanya’dan 3 saatte gelen turisti 3,5 saatte Alanya’ya gönderemeyenler, hizmetleri aksatanlar, otoyolları yapmayanlar, tünelleri yarım bırakanlar, çevre yolunu tamamlamayanlar şimdi çıkmışlar hizmet etmedikleri, hizmette yarışamadıkları, seçimde yenemedikleri, kazanamadıkları Antalya’ya başka başka oyunlar planlıyorlar. Don vurur, Antalyalı çiftçi zarar görür, yanında yoksunuz. Dolar yükselir, Euro yükselir yanında yoksunuz. Mazot olur 55 lira, yanında yoksunuz. Faiz olmuş yüzde 70, yanında yoksunuz. Ama bir iftiraya sıra gelince, belediyeye çökmeye gelince hep birlikte coştunuz. Antalya’yı size teslim etmedik, etmeyeceğiz. Muhittin Böcek 6,1 milyar lirayla devraldığı bu belediyeyi bütün borçlarından temizledi. 6,1 milyar borçla aldığı bu belediyede bugün itibarıyla günü geçmiş bir kuruş borç yok. Ne müteahhite ne personele ne kamuya ne vergiye ne SSK’ya. O yüzden 6,1 milyar, o günün altı yıl öncenin parasını, borcu ödeyip, belediyeyi bu noktaya getirenden, 77 proje vaat edip 182 projeyi bitirenden, 17 tane sadece kreş açandan, her çocuğa, yoksul çocuğa ayda 8 litre süt dağıtandan, 177 projeyle gönüllere taht kurandan Antalya razı, onunla uğraşanlara da hesabını sormaya hazır.”

“RAPORUN GEREĞİNİ YAPACAĞIZ”

“Bir yandan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde bunlar olurken, bir yandan da Manavgat‘ta hepimizin yüzünü öne eğen, canını sıkan görüntüler ortaya çıktı. Yalan yok. Gördüm, ‘Montaj değilse tamamını atacağız partiden’ dedim. İki tane muhakkik görevlendirdim, gönderdim çalıştı. Raporları geldi, önümüzdeki günlerde raporun gereğini yapacağız. Ama şimdi bütün Türkiye, öyle bir şey öğrenecek, öyle bir şey duyacak ki bunların ne olduğuna bir kez daha hepimiz dudağımızı ısıracağız, ‘Bu kadar da olmaz’ diyeceğiz. Bakın günlerdir baklavacı var ya, baklavacı. Hani polis geliyor, ‘Aç kutuyu’ diyor, açıyor. Açarken eli bile titremiyor. Gayet sakin, hazırlıklı. Kimi öyle diyor, kimi böyle diyor. O baklavacı var ya bir ay önce polis onu almış. Onu bir ay önce çevirmede kaçak içkiler ve şüpheli bir paketle yüzde 99,9 uyuşturucuyla yakalamış. O baklavacıyı bir ay boyunca eğitmişler. O baklavacıyı oraya yollamışlar, peşinden de çantacıyı yollamışlar. Elimizde 32 saatlik görüntü var. Dakika dakika planlamışlar. Hani dün dedim ya ‘Melih Gökçek’in oğlu bozuk tohum, bozuk tohum.’ Hani onun baklavacı var ya, bize hesabını sorduğu baklava kutusunu bir aydır planlamışlar. Peki plan ne? Baklavacıyı aldılar, baklavacıyı aldılar. Baklavacıyı kendince itirafçı yaptılar. Manavgat’ta AK Parti ile CHP arasında üç belediye meclis üyesi fark var. Baklavacı dört isim söyledi, dördünü içeri aldılar. Ve hızla belediye meclis seçimine gidip Manavgat’ı AK Parti‘ye geçirmeye çalıştılar. Tam o sırada, içerideki belediye meclis üyelerinin üçü istifalarını verdiler, iletildi. Onların yerine belediye meclis üyeleri yedekten geldi. AKP’nin hesabı o anda tutmadı. Peki ne oldu? Savcı baklavacıyı yeniden çağırdı. Baklavacı dört belediye meclis üyesinin daha adını verdi, ‘Ben itirafçıyım’ dedi, dördünü de aldırdı. Yeniden AK Parti, CHP’nin önüne geçti. Hemen seçim yapıp Manavgat’ı, Manavgatlının AK Parti’ye vermediği Manavgat’ı alacaklar. O sırada ortaya çıktı ki; belediye meclis üyelerimiz gözaltına alınırken hepsi istifa etmiş belediyeden. Yerine yedekler yeniden çağrılacak, AK Parti başvuruyor. ‘Çağıramazsınız, önce belediye meclisi toplanacak, başkanı seçeceğiz, sonra çağıracaksınız.’ Bu konuda bu işlemi yapan savcının eşi Manavgat İlçe Seçim Kurulu Başkanı. Biz ‘Olmaz’ dedik, itiraz ettik. Ve itiraz Ankara’ya Yüksek Seçim Kurulu’na gitti. YSK, ‘CHP haklıdır’ dedi, bugün üçte yazıyı yolladı. Bu kumpasa karşı akşamüstü 16.55’te savcının eşi, Manavgat İlçe Seçim Kurulu Başkanı imzayı atmak yerine ‘Hastayım’ dedi, rapor aldı.”

“TAYYİP BEY POLİSLERİ 12 SAAT ÇALIŞTIRIYOR, 1 KURUŞ FAZLA MESAİ VERMİYOR”

“Tayyip Bey bu polisleri 12’şer saat çalıştırıyor, 1 kuruş fazla mesai vermiyor. ‘Ek zam yapacağım’ diyor, yapmıyor. İnanılmaz derecede haklarını yiyorlar. Her toplumsal davada da gençlerle, memurlarla, işçilerle karşı karşıya getiriyorlar ama her birisi pırıl pırıl vatan evladı. Kimi atanmamış öğretmen, kimi sosyolog, kimi şehit polisin oğlu, kiminin çocukluk hayali. Türk polisinin hepsine bir yürekten alkış duyayım şu meydanda... Şimdi Manavgat’ta YSK’nın yazısı kapı gibi. Akşamüstü başka bir hakim İlçe Seçim Kurulu Başkanlığıyla görevlendirildi, o inceleyecek, gereğini yapacak. Ama buradaki önemli husus şudur. Açıkça söyleyelim. Baklava kutusu geçmişte çok konuştuk, ayakkabı kutusu. Ayakkabı kutucularının da Allah belasını versin, baklava kutucularının da belasını versin. Hırsızın, yolsuzun, rüşvetçinin partisi olmaz. Milletin malına el uzatanın eli kırılsın, kolu kırılsın. Ancak baklava kutusunu CHP’ye mal edenlere, baklava kutusunun üstüne Atamızın emaneti Altı Ok’u utanmadan nakşedenlere, baklava üstüne Altı Ok koyup CHP’ye laf edenlere şu meydandan sözüm şudur: Foyanız ortaya çıktı, ayakkabı kutusu da sizin, baklava kutusu da sizin. Yazıklar olsun. İletişim Başkanlığı, baklava kutusunun çıktığı gün bütün milletvekillerine, bütün bakanlara üzerinde CHP yazan, Altı Ok olan baklava resimleri yolladı. Onları teker teker paylaştılar. Ama geldik inceledik, gördük ki baklavacı sizin işbirlikçiniz. Kaçak içki, uyuşturucu işiyle almışlar, bir ay salmışlar, kumpası kurmuşlar. Yani neymiş? Baklavanın üzerinde Altı Ok yokmuş, konu aydınlanmış, baklavanın üstünde bir ampul yanmış. Bir ampul yanmış. Altı Ok’la baklava yan yana gelmez. Ama baklavanın üzerine ampul koyanlar, foyanız ortaya çıktı. Millet o ampulü patlatacak, patlatacak, patlatacak.”

 

“‘TIPIŞ TIPIŞ OY VERECEKLER’ DİYOR”

“Şimdi bir konuyu açıklığa kavuşturayım. Burası ‘Tayyip istifa’ diye bağırıyor, bizim gençler sağ olsun ‘AKP hesap verecek’ diye. Dedim ki burası doğru. Niye? Tayyip Bey her akşam kapalı değilse SZC TV, Halk TV, Tele 1 arasında geziyor. Bizim mitingi böyle gözlükle izliyor. Mitingde birazdan öbür konulara da geleceğiz, canını sıkan bir şey oldukça arıyor, ‘Özgür’e tazminat davası açın.' Arıyor, ‘Özgür’e fezleke yollayın.’ Arıyor, ‘Efendim şunu yasaklayın, bu televizyonu kapatın.’ Bir tek durumda ‘İyi oldu’ diyormuş. ‘Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek’ deyince ‘Oh iyi oldu’ diyormuş. Niye? 12,5 milyon kişi şimdi düştü ama vaktiyle AK Parti’ye üye oldu. Bunlar böyle bağırınca, bunlar aç da olsa, yoksul da olsa, işsiz de olsa, ‘Üye oldum elim kırılsaydı bir daha oy verirsem’ de dese, ‘Bunlar korkutunca tıpış tıpış oy verecekler’ diyormuş. O yüzden burada Antalya’nın AK Partilisine ve MHP’lisine: Ben biliyorum, torun mülakata girecek seni AK Parti’ye kaydettiler. Oğlan sınava girecek, devlete girecek AK Parti’ye kaydettiler. Yakacak yardımı için, sosyal yardım için AK Parti’ye kaydettiler. Veya vaktiyle ‘İyi olsun’ dedin, kendin kaydoldun. Ama gördün ki; senin durumunu düşünen yok. Yoksulluğu gidermek değil, yoksulluğu yok etmek değil, yönetmek isteyenler var. Pişman oldun ve Muhittin Böcek’e oy verdin, gelecek seçimler için karar verdin, AK Parti’yi göndereceksin. Bütün AK Partililere diyoruz ki; Cumhuriyet Halk Partisi baba evidir, kapısı ardına kadar açıktır, pişman olanlar buyursun gelsin. Buyursun gelsin. Bu çocukların hakkı ne olacak? Bu çocukların hakkı ne olacak? Şu olacak. AK Parti’nin üyesi günahsız AK Partili teyzem, amcam, esnaf, köylü, Toroslar’ın köyünde AK Parti’ye muhtarın üye yaptığı kimseye değil; ama yolsuzlara, hırsızlara, çetelere hesap soracağız, burunlarından fitil fitil getireceğiz. Ant olsun.”

“ÖZGÜR ÖZEL SÖZÜ; GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYACAĞIM”

“19 Mart’ta biliyorsunuz bunlar ‘560 milyar yolsuzluk var’ diye yola çıktılar, dün İBB’nin şoförlerini tutuklamışlar. 560 milyar diye yola çıkan bir aciz başsavcı var. En son dün İBB şoförlerine otostop çekiyordu. Sebebi ne? Sebebi şu. Diyormuş ki onlara ‘Arabada dururken sizin yanınızda konuştu mu? Şundan şunu alayım, buna bunu vereyim dediler mi?’ ‘560 milyarlık yolsuzluk’ dediler, hani böyle eskiden ortası delik, metalik vardı ya, bir kör kuruş, bir kör kuruşluk ispat bulamadılar. Dönüp Manavgat’taki baklavaya sarıldılar. Baklavacının da kendi adamları olduğunu gizleyemediler. Suçüstü yakalandılar. Şunu söyleyeyim. İki tane muhakkikin raporu var. Manavgat’ta baklavacızade olmuş devletin adamı, ajanmış. Ama Cumhuriyet Halk Partililerden de yanlış yapan, milleti zarara uğratan kim varsa, aha da Özgür Özel sözü. İlk günden beri söylüyorum. Gözünün yaşına bakmayacağım. Söz veriyorum. Erdoğan bak bu meydanı bir gör. Jimmy jib veya drone şu meydanı bir göster. Partinin Genel Başkanı diyor ki ‘Ben hile yapan, hırsızlık yapan, rüşvet alan çıkarsa partiden gözünün yaşına bakmayacağım.’ Hepsi birden alkışlıyor. İşte Cumhuriyet Halk Partisi budur. Öbür tarafta ‘Hırsızlık yapan kardeşim olsa kolunu keserim’ dedi zamanında Başbakan. Sen Cumhurbaşkanıydın. Başbakan’ın kafasını kopardın. ‘Siyasi Etik Kanunu’ dedik, ‘Bir ilçe başkanı, il başkanı bulamam’ dedin. AK Parti siyasetinin paçasından pislik akmaktadır, bir de utanmadan CHP’ye kara çalmaktadır. İşte meydan, işte dürüst siyasetin insanları. Hepinizi alnından öpüyorum. Biliyorsunuz ‘560 milyar’ dediler, bir kuruş çıkmadı. ‘Bavullarla para topluyor’ dediler, kendi dönemlerinden, Kadir Topbaş’tan kalan jammerler çıktı. ‘Lüks otomobilleri var, garaj dolu’ dediler, Milliyetçi Hareket Partili kendi milletvekillerinin çıktı. 114 günün sonunda arkadaşlarımızın alnı açık, başı dik. Meydanlardayız. ‘30 gün sonra birbirinizin yüzüne bakamazsınız’ diyordunuz. Aha Pikachu gelmiş. Pikachu’nun gözünün içine baka baka söylüyorum. Gel, Pikachu gel. Mahmut Tanal ne diyor buna? ‘Picasso gelmiş’ diyor. Bundan 114 gün önce Tayyip Erdoğan, ‘Bir aya kalmaz foyaları çıkacak, kanıtlar çıkacak. Birbirlerinin yüzüne, ailelerinin gözüne bakamayacaklar’ dedi. Şimdi Pikachu’nun gözünün içine baka baka söylüyorum. Pikachu, arkadaşlarımızın içinden utanacak bir işi olan hiç çıkmadı. Milletin gözüne bakıyorum, Antalya’nın yüzüne bakıyorum. Ekrem Başkan’la, bütün başkanlarımla gurur duyuyorum. Orada bir Can Atalay gördüm, TİP’li kardeşim. Bir de Can Atalay’ı görün. Bizim bu mitinglerimiz, çağrıcısı CHP olsa da mağdurlar CHP’li belediye başkanı olsa da seçme ve seçilme hakkına yapılan darbeye direniş mitingleridir. Bu meydanlarda en sağdan en sola bütün partileri, bütün demokratları görüyoruz. Sosyal demokratlar muhafazakar demokratlarla, liberal demokratlar milliyetçi demokratlarla, Kürt demokratlarla birlikte meydanları dolduruyor. Seçildiği halde Meclis’e yollanmayan Hatay Milletvekilli Can Atalay’ı da partisi Türkiye İşçi Partisi’ni de yürekten selamlıyorum. Bu meydanda bizimle birlikte olan Sol Parti’ye, HKP’ye, İYİ Partililere, DEVA’lılara, Saadetlilere yürekten teşekkür ediyorum. Geleceği birlikte kuracağız. Hep birlikte çalışıp hep birlikte başaracağız. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz. İşte Antalya’da bu birliktelik, bu enerji oldukça, sendikalar bizimle birlikte oldukça, sivil toplum bizimle birlikte oldukça, toplumun tüm kesimleri AK Parti’nin zulmünden, zammından, yalanından, talanından, iftirasından şikayet eden herkes omuz omuza oldukça hiç yolu yok. Biz kazanacağız, biz başaracağız. Buradan hem Ekrem Başkan’a, hem Muhittin Başkan’a, hem Türkiye’nin dört bir yanında cezaevlerinde yatan masumlara bir selam yollamak için. Bir de sağ olun, en büyük sahip çıkışlardan biri sizden geldi. Ferdi Kardeşimin vefatında Antalya’nın desteğini, dayanışmasını en derinden, en yürekten gösterdiniz. Teşekkür ediyorum. Ne bir kuruş haram yiyip ne de bir cana kıyanlara gelsin. Yiğidim, aslanım orada yatıyor.”

 

“MİLLETİN YÜZDE 75’İ HAKİKATE İNANIYOR”

“Değerli Antalyalılar dünya kadar iftirayı atıp hiçbirini ispatlayamayınca, biz Pikachu'nun gözünün içine bakabilip, onlar Pikachu’dan meydan meydan kaçınca anketlere baktılar. Milletin yüzde 25’i onlara, yüzde 75’i hakikate inanıyor. İftiralara inanan; dört kişiden biri. Dört kişiden üçü hakikate inanıyor. Böyle olunca siyasetçiler kusuru iletişimcide bulur. Böyle olunca Fahrettin Altun’u, İletişim Başkanı’nı dün görevden aldılar. TRT, Anadolu Ajansı Başkanları, Genel Müdürleri sırada. Teker teker iletişimcileri değiştiriyorlar. Çünkü Erdoğan şöyle söylüyor her seferinde: ‘Medya elimizde, RTÜK elimizde, Basın İlan Kurumu, Anadolu Ajansı, TRT bizde. Merkez medya kontrolümüzde. Nasıl oluyor da oluyor. Bir otobüs, bir mikrofon, 2,5 kanal; biri açık, biri kapalı. Ama Türkiye onlara inanıyor. Ey Erdoğan Türkiye hakikaten peşinde, dürüstlerin yanında. temizlerin, iyi insanların yanında. Aç karınları algıyla, iletişimle doyuramazsın. İşsiz gencin anasını iletişim yaparak rahatlatamazsın. Asgari ücretle geçinemeyenleri, kasabın önünden geçemeyenleri iletişimle avutamazsın. Açlık sınırının yarısı kadar emekli maaşı verdiklerinin hakkını algı yaparak ödeyemezsin. Bu millet gerçeği yaşıyor. Bu millet sefaleti yaşıyor. Bu millet açlığı da yoksulluğu da işsizliği de iliklerine kadar hissediyor. Bunun için bu millet senin koltuğunu değil, memleketin geleceğini düşünüyor. Onun için ‘Cumhuriyet Halk Partisi’ diyor.”

“SÜRPRİZ HAZIRLIYORLAR AMA MİLLET HAKKINI İSTİYOR”

“Şimdi çıkmış diyorlar ki İletişim Başkanı yeni değişmiş, ilk sürpriz. Yarın kampa gidiyorlar. Üç gün kampta kalacaklar. Erdoğan, yarın bir konuşma yapacak. ‘Tarihi açıklama, büyük sürpriz, büyük açıklama’ diye iletişim yapıyorlar. Sürpriz hazırlıyorlar. Ben burada açıkça söylüyorum. Bu millet hakkını istiyor. Yarın çık, ‘Asgari ücreti 30 bin lira yaptım’ de. Yarın çık, ‘Emekli maaşını asgari ücrete çıkardım’ de. Yarın çık, atanmayan öğretmenlerden özür dile, atamalarını yapacağını söyle. Çiftçilere, köylülere destek açıkla. Don mağdurlarının mağduriyetini gidereceğini açıkla. Staj mağdurlarını, emeklilikte yaşa takılanları, kademe bekleyenleri rahatlat. Bunları yaparsan ‘Diplomasız Erdoğan demeyeceğim’ diyeceğim ama o kadar da değil. Böyle diyormuş, ‘Duyamadım, ne diyorlar?’ diyormuş. ‘Diplomasız Erdoğan…’ Şimdi yarın bir müjde verilecekse, verilse emekliye, asgari ücretliye, çiftçiye, gence işsize. Ben ona müjde derim. Yarın çıkıp da bunları söylemeyecek olduktan sonra ki söyleyemez. Zam yapmadıktan sonra yapmaz, yapamaz. Bunun bir müjdelik tarafı yoktur. Ama yarın bir karar alırsa, o zaman emeklinin de yüzü güler, asgari ücretlinin de gençlerin de işsizlerin de. Yarın vereceği müjde, erken seçim müjdesidir. Gideceğini söylerse herkes rahatlar. Buradan 15 Temmuz’da, 17 Temmuz’da Meclis’i kapatıp da gitmeyi düşünenlere… Emekli maaşını bir asgari ücret yapacak, asgari ücreti 30 bin 205 lira yapacak ve memur emeklisine 16 bin lira seyyanen zammı verecek ve çerçeve sözleşmelerin yapılmasında sendikaların talebine bir ay yanıt verilmediğinde, bu talebi geçerli kabul edecek kanuni değişiklikleri yapılması için biz Meclis’teyiz. Birileri kaçıp tatile gitmek istiyor, millet bu haldeyken Meclis’i kapatmak, kaçıp gitmek, tatil yapmak olmaz. Bu yaz millete huzur yoksa, millete zam yoksa, Meclis’e de tatil yok. Meclis çalışacak, bu milletin isteklerini yerine getirecek. Onun için Antalya’dan bir kez daha haykırıyoruz. Ara zam hakkımız, söke söke alırız. Bunlar zammı da vermez, asgari ücreti de artırmaz, hiçbir şey de yapmaz. Ama bunların hepsini yapacak olan, milletin karnını doyuracak olan, emeklinin elinden tutacak olan, hepimizin yüzünü güldürecek olan birisi var. O da 19 Mart’ta darbe girişimi yapıp 23’ünde içeri attıkları ve en çok korktukları, Ekrem İmamoğlu. Şimdi Antalya’dan bütün Türkiye’ye sesimizi duyuralım. Ey Erdoğan, ben halkım. Ben milletim. Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. 2 Kasım’da o sandık gelecek, bizim helal diploması olan seçime girecek, diplomasız Erdoğan evine dönecek.”

“ERDOĞAN’I GÖNDERMEYE HAZIR MIYIZ?”

“Burada bizim gençlik kollarından ellerinde davul olan bir ekip var. Ben diyorum ‘Asgari ücret’ bunlar bağırıyor ‘Diplomasız Erdoğan.’ Ben diyorum ‘Baklava kutusu’ bunlar bağırıyor ‘Diplomasız Erdoğan.’ Sonra en sonunda ben dedim ‘Diplomasız Erdoğan.’ Bunlar da bağırdı ‘Diplomasız Erdoğan.’ Tebrik ediyorum. Bu sefer tutturdular. Şimdi Antalya Gençlik Kollarına destek olarak hep beraber bağırıyoruz. Diplomasız Erdoğan… Muhittin Başkan için ne bağırıyordunuz? Toroslar’ın evladı, Muhittin Böcek… Antalya Gençlik Kolları ile uyumu yakaladığımıza göre, gecenin sonuna doğru geldiğimize göre, el ele, omuz omuza, kol kola iktidara yürümeye hazır mıyız? 2 Kasım’da erken seçim sandığını alıp Erdoğan’ı göndermeye hazır mıyız? Ekrem Başkan’ı Cumhurbaşkanı yapmaya hazır mıyız? Bütün başkanlarımızı ve bütün siyasi tutsakları kurtarmaya hazır mıyız? Hep birlikte yürüyecek miyiz? Yürümeye var mıyız? O zaman yürüyelim arkadaşlar.

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız