Özdilek
Rana Sinem Siklon
Rana Sinem Siklon

Altılı masa, somut adımlar ve gölge kabine

Altılı masanın toplantıları başlarda büyük bir heyecan oluşturmuştu. O ilk fotoğraf karesini hatırlayın; altı lider bir araya geliyor, yan yana poz veriyorlar.

4 Ekim 2022 Saat: 15:12

Altılı masanın toplantıları başlarda büyük bir heyecan oluşturmuştu.  O ilk fotoğraf karesini hatırlayın; altı lider bir araya geliyor, yan yana poz veriyorlar. Türk tarihinde görülmemiş bir olay. Ardından yapılan düzenli toplantılardan somut hamleler ve adımlar çıkmayınca haber değerini yitirmeye ve daha az heyecan uyandırmaya başladı. Yazılarımda altını çizerek defalarca altılı masanın elitler uzlaşısı ve Türkiye’nin çıkışı için elde edilebilecek en güçlü ve son enstrüman olduğunu ifade etmeye çalıştım. Hatta bunun için altılı masaya gelebilecek bazı eleştirileri de hafifletmek gerektiğini de kimi yazılarımda yazdım.

Çünkü daha önce yapılmış bir şey değil. Liderlerin bir araya gelip oluşturmaya çalıştığı şey bir koalisyon değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi için başkanlık sistemi içinde güçlerini birleştirerek kendi kimliklerinden kısmen taviz vererek ortak bir noktada buluşma eylemi. Türkiye’nin  tekrar otokrat bir rejime evrilmemesi ve tekrar demokrasiyi elde edebilsin diye kendi kimliklerinden vazgeçiyorlar. Bu açıdan bakarsanız lider olarak da parti olarak da aslında attıkları adımın ne kadar çetrefilli, riskli ve zor olduğunu anlayabilirsiniz.

Başka şansları olmadığı ve bu adımı atmak zorunda oldukları için biz de onlara “Yapacaksanız tabii” diye bakıyoruz. Bu noktada haklısınız. Ama daha önce böyle bir şey deneyimlenmediği  ve o deneyimlerden çıkarım yapamayacakları için yollarda yaşayacakları bazı kazaları da mazur görmek gerekiyor.

Altılı Masasının Somut Adım Dediği Şey Ne?

Öncelikle seçimden sonra parlamenter sisteme nasıl geçeceklerinin yol haritasını çıkarıyorlar, hangi zaman diliminde hangi süreçleri aşarak Türkiye’yi tekrar parlamenter bir demokrasiye geçireceklerinin yol haritasını çizecekler.

Bir somut adım atmaları önemli bir şey. Çünkü “Başkanlığı birisine vereceğiz. Parlamenter sisteme geçemezsek ne olacak? Başkanlığı verdiğimiz kişi parlamenter sisteme geçmeyi reddederse ne yapacağız” gibi soruların birçoğunu masa üstünden kaldırmaya yönelik bir hamle.  

Bir de çalışma grupları ve bir gölge kabine oluşturulacak.

Gölge kabine Önemli mi?  

Önemli! Çünkü Türk siyasetinde aktör yetiştirmek çok zor bir olay. Oldukça güçlü liderler oluyor. Güçlü liderler çelimsiz, çapsız silik kişiliklerle çalışıyorlar. Kabineden güçlü aktörler çıkmıyor.

Muhalefetin İstanbul ve Ankara’yı kazanmasından sonra ne konuşmaya başladık?  “Erdoğan devriliyor” demeye başladık. Neden? Öncelikle ekonomik olarak çöktü. İkincisi muhalefet icracı aktörler çıkarmaya başladı. Tam da bu nedenle bir gölge kabine oluşturulması ileride bakanlık görevi verilmesi muhtemel aktörlerin kendini göstermesi için inanılmaz bir şans. Medyaya çıkacaklar, muhalif kitlelere seslenecekler, bazı projeler yapacaklar, eleştiriler getirecekler vs.

Altılı masa gölge kabine olarak adlandırdığım oluşumu komisyon olarak adlandırıyor“Hukuk, adalet ve yargı; kamu yönetimi; şeffaflık, denetim ve yolsuzlukla mücadele; ekonomi, finans ve istihdam; sektörel ve bölgesel konular; bilim ve teknoloji; eğitim ve öğretim; sosyal politikalar; dış politika, güvenlik, savunma” başlıklı komisyonlar var.

Resmen artık seçimden sonra seçilecek olan başkan Türkiye’yi yöneteceği isimleri görmeye başlayacağız. Bu komisyonlardaki isimlerden birisi komisyonda pişip yetişerek kendini gösterecek ve karşımıza bakan olarak çıkacak. Belki de cumhurbaşkanı adayından önce bakanları göreceğiz.

Kılıçdaroğlu’nun Söyledikleri Önemli  

Kemal Kılıçdaroğlu önemli bir konuya parmak basıyor. Seçimin yaklaşması, o baskının oluşması, Türkiye’de başka bir alternatif yok söyleminin tekrar parlatılmaya başlaması ve tabii ki AKP ve MHP’nin oylarının bir miktar artmaya başlaması nedeniyle “Gündemi biz belirleyeceğiz, bundan sonra daha sık buluşacağız, on beş – yirmi günde bir toplanacağız, somut adımlarla birlikte konuşulacak maddeleri gündemin önüne biz koyacağız, iktidara gelince gün be gün ne yapacağımızı halka anlatacağız” diyor.

Siyaset bilimciler bunların altını çize çize bunları önere önere ömür tükettiler. Keşke siyaset bilimcilerin ilgileneceği teorik açıklamalarla bu kadar vakit kaybedilmeseydi ve altılı masa ivmesini sürekli artırabilseydi.

Ah Kılıçdaroğlu Neden Seçimi Mayıs’ta Yapabiliriz Diyorsun?

Kılıçdaroğlu “Seçimi Mayıs’ta yapabiliriz” diyor. Seçim Haziran’da. Sadece Erdoğan’ı meşru bir şekilde aday yapabilmek için seçimi bir ay öne çekmenin hiçbir anlamı yok. Madem iki dönem kuralını getirdi, madem Anayasayı zorlayarak aday olmayı göze alıyor, bırakın alsın. Onun Anayasayı delmesinin “Şahsım” devletini ifşa olmasının önüne niçin geçiyorsunuz ki? Bu akıl alır bir hamle değil. Bu bir pazarlık hamlesiyse, mesela “Sen şunu yapma biz de bunu yapalım” hamlesiyse bunu kısmen anlayabilirim. Bu açıklamayı eleştiriyorum açıkçası. Seçimin bir ay öne alınması seçmenle dalga geçmektir.

Altılı Masa Açıklamasının Zayıf Noktası Var mı?

Evet, önemli bir zayıf noktası var. Öncelikle şunu bilmiyoruz; meclis seçimlerinde altı pati nasıl hareket edecek? DEVA Partisi “Kendi logomuzla gireceğiz” gibi afra tafralı bir çıkış yaptılar.

Bakıyorum, yeni kurulan partilerin oy oranları hiçbir yerde daha 4’ü göremedi. 3’ü gördükleri zaman sevinç çığlıkları atıyorlar. Yüzde 1-2 arası gidip geliyorlar. Oy oranları ortada, ulaşabildikleri kitle ortada, ulaşma ihtimali olan kitle de ortada. CHP ve İYİ Parti’yi çıkardığımızda diğer 4 partiyi ekleyip toplayıp çıkarttığımız zaman karşımıza çıkan oran 5’i bile geçmiyor. Dolayısıyla, meclis seçimleri için yapılacak stratejilerde çok fazla yukarılara hedef almanın anlamı yok. Tablo ortada. Ulaşabildikleri oy oranları da ortada. Kararsızları ikna edemeyişleri, AKP’den kopanlara kucak açamayışları, onları muhalif cepheye entegre edemeyişleri hanelerine yazılan olumsuz puanlar arasında. Buna rağmen çok yüksek oranlara ulaşmış aktörlermiş gibi “Meclis seçimlerinde bazı illerde kurumsal parti kimliğimizi kullanacağız” vs ifadelerini kullanmalarını Türkiye’nin içinde bulunduğu gerçeklerle özdeşleştiremiyorum.

Hepimiz Başkan Adayının Nasıl Belirleneceğini Merak Ediyoruz

Hepimiz başkan adayının nasıl belirleneceğini merak ediyoruz sanırım. Başkan adayı nasıl belirlenecek? Altılı masa nasıl bir metodoloji uygulayacak? Herkes eşit oy mu verecek? Kısmi bir ön seçim yapılacak mı? Hangi anket şirketlerinin verilerine bakılacak? Prensipler ne olacak? Bu konuda mutlaka bir adım atılması gerekiyor. Eğer, bu konuda bir anlaşmaya varıldıysa kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. 

 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Ak Partililerin En Sevdiğim Yanı …3 Mayıs 2024 Saat: 12:05
Beklenen buluşma gerçekleşti.
“Yerel Halk” Neyse Artık!23 Nisan 2024 Saat: 11:26
Özgür Özel tarihi bir zafer kazandı.
Sandığa gitmeyen seçmenler kimler? AKP’liler mi?11 Nisan 2024 Saat: 23:22
Seçimden sonra benim de çok merak ettiğim bir soru vardı.
Kan Ve Ruh Kaybı Varmış!6 Nisan 2024 Saat: 11:40
Büyükşehirlerde büyükşehir belediye başkanları görevi devralmaya başladılar.
AKP Kaybettiği Seçimden Ders Çıkarttı Mı?3 Nisan 2024 Saat: 10:14
Aslında bugün seçim analizleri yapmaya devam edecektim.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat