Alevi Kültür Dernekleri Şubesi’nde gerçekleşen programda konuşan derneğin yönetim kurulu üyesi Gülüşan Aydın, bir basın açıklaması yaparak özetle şunları söyledi: “Sivas katliamının üzerinden 20 yıl geçti. 20 yıl önce faşist ve gerici bir katliam gerçekleştirildi. Sivas, bir sindirme hareketaydı. Katliam adım adım hayata geçirildi.

2 Temmuz’da devletin gözetiminde 33 aydınımız Madımak’ta yakıldı. Onlarca insanımız yaralandı. Alevi açılımıyla farklı bir görüntü çizmeye çalışan AKP, cem evlerini ibadethane saymayarak İstanbul’da yapılacak 3. Köprüye binlerce Alevinin katili olan Yavuz Sultan Selim’in ismini vererek, gerçek yüzünü ortaya koyuyor.

Diğer taraftan AKP’nin izlediği gerici birlik siyaseti, mezhepçi politikaların sonucu olarak Alevilerin evleri işaretlenmiş, Malatya Sürgü’de Alevi aileye dönük linç girişimi yapılmış, Antalya Battalgazi’de okullarının imam hatibe dönüştürülmesine karşı çıkan ailenin evi kurşunlanmıştır. Bugün Sivas’ı anmak demek, AKP hükümetinin ikiyüzlü Alevi politikasını teşhir etmek, insanlık suçu Sivas katliamının zamanaşımına uğratılmasına, 4+4+4 eğitim yasasıyla perçinlenen zorunlu din dersine karşı mücadele etmek demektir.

Bugün Sivas’ı anmak demek bütün bir toplumun üstüne çöken gerici, ayrımcı, erkek egemen düzene karşı kadının özgürleşme mücadelesini büyütmek demektir. Bugün Sivas katliamını anmak demek, Gezi direnişinde Ethem Sarısülük’ü katleden polisin salıverilmesine karşı adalet talebini yükseltmek demektir. Bugün Sivas’ı anmak demek, Lice’de barış isteyen köylülere vahşice saldırıp bir yurttaşımızın ölümüne, onlarcasının yaralanmasına neden olanlardan hesap sormak demektir. Bugün Sivas’ı anmak demek, insanlık suçu Roboski katliamcılarından hesap sormak, barışı ve kardeşliği savunmak demektir.

Bugün Sivas’ı anmak demek, ülkeyi koca bir hapishaneye çeviren AKP karanlığına meydan okumak demektir. Emek ve demokrasi mücadelesi güçlerine, haklarını arayanlara, kamu çalışanlarına, aydınlara, sanatçılara, üniversitelilere, gazetecilere ve Kürtlere yönelik saldırganlığı karşısında direnen bütün kesimlere omuz omuza mücadele etmek, gerici-faşist sindirme operasyonlarına meydan okumak demektir.

Bu ülke katliamlar kadar direnişlerin de tarihidir. Son sözü hep direnenler söyler. Sivas katliamının 20. yılında 2 Temmuz Salı günü saat 18.00’de Yürüyüş Yolu başında toplanarak Cumhuriyet Parkı’na yürüyeceğiz, burada bir anma programı düzenleyeceğiz. Tüm halkımızı eylem ve anma programına güç vermeye davet ediyoruz”