10 Aralık İnsan Hakları Gününde en temel hak olan yaşam hakkı ile ilgili kaygılarımız halen sürüyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ni 10 Aralık 1948 günü kabul etmiştir. Otuz maddelik bu bildiri, bütün dünyada insan haklarının korunmasını amaçlayan ve bu konuda devletlerin taahhütlerini alan ilk resmi metindir.

 Üye devletlerin anayasalarında bu bildirinin ön gördüğü haklar büyük ölçüde bulunmaktadır. Türkiye ve diğer Birleşmiş Milletler Örgütü’ne üye ülkeler, 10 Aralık tarihini İnsan Hakları Günü ve 10 Aralık’ı içine alan haftayı da İnsan Hakları Haftası olarak kutlamaktadırlar.

Türkiye İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni ilk onaylayan ülkeler arasında yer almasına rağmen; 15 yıllık AKP iktidarında baskı kuran, kutuplaştıran ve yok sayan bir yönetim anlayışı ile içeride ve dışarıda izlenen yanlış politikalar sonucu insan haklarını en çok ihlal eden ülkeler arasında yer almaktadır.

FETÖ ile mücadele bahanesiyle ilan edilen olağanüstü halin hukuksuz uygulamaları ve kanun hükmünde kararnameler ile sırf yönetime muhalif olduğu gerekçesiyle binlerce insan keyfi olarak göz altına alınmış, işinden ihraç edilerek kıyıma uğratılmıştır. Birçoğu olağanüstü hal nedeniyle henüz yargılanamadan sonu belirsiz bir şekilde cezaevlerinde tutulmaktadır. İçinde bulunduğumuz bu dönem insan hakkı ihlalinin en çok yaşandığı dönemlerden biridir. Bizler tüm baskılara rağmen insan hakları ve demokrasi mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, İnsan haklarının özgürce yaşanabildiği günlerin özlemi ile 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde bir kez daha barış, demokrasi ve adalet dileklerimle, sevgi ve saygılarımı sunarım.

                                                                                                          Haydar Akar