Pusula Düşünce Derneği’nin bu haftaki konuğu aynı zamanda hemşerimiz olan Değirmendereli Tarihçi, Araştırmacı, Yazar Ahmet Nezih Galitekin oldu.

Galitekin, “Osmanlı döneminde Kocaeli’de manevi hayat konusunda sohbet söyleşi gerçekleştirdi. Sekapark içerisinde bulunan Mevlevi Evi’nde gerçekleşen sohbete Pusula Düşünce Derneği üyeleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri yoğun ilgi gösterdiler.

Yazar Ahmet Nezih Galitekin önemli açıklamalarda bulunurken, günümüzde bilinen bazı bilgilerin yanlışlığını da gözler önüne serdi.

“ORHAN CAMİİ ADI DOĞRU DEĞİLDİR. İZMİT KILIÇLA ALINMAMIŞTIR, HUTBEYE KILIÇLA ÇIKILMAMALIDIR”

“Osmanlı Kocaeli’si ile günümüz Kocaeli’si çok farklıdır. Eskiden Üsküdar, Beykoz, Adapazarı, Akyazı, Geyve, Taraklı ve İznik gibi yerler Kocaeli sınırları içindeydi. İzmit’in ilk camisi bugünkü adıyla Orhan Camii’dir. Ancak burada çok büyük bir hata yapılıyor. İsmi doğru değildir. Doğrusu Süleyman Gazi Camii (Orhan Gazi’nin oğlu)’dir. Ayrıca bu camide kılıçla hutbeye çıkılması da yanlıştır. İzmit kılıçla fethedilmiş bir şehir değildir. Kılıçla fethedilen yerlerde hutbeye kılıçla çıkılır. Taşköprü ve çevresinde, Belen Köyü civarında Orhan Gazi dönemine ait çok sayıda tarihi eser mescit, cami gibi yapılar hala bulunuyor.

“AKÇAKOCA’NIN TEMSİLİ ÇİZİLEN RESİMLERİ DE YANLIŞTIR”

Kocaeli fethedilirken, Akçakoca 90’lı yaşlardadır. Çeşitli kitaplarda hatta ciddi hazırlanan birçok yayında bile kullanılan tasvirler yanlıştır. O çizimlerde genç birisi olarak çiziliyor, aksine 90 yaşlarında ve at üstünde dik durmakta zorlanmaktadır. Bunu tarihi belge ve bilgilerden biliyoruz. Bu düzeltilmelidir.

Kanuni Sultan Süleyman zamanında İzmit’in nüfusu 5 bin kişidir. İzmit kasaba olarak anılmaktadır.

“FEVZİYE CAMİİ, MİMAR SİNAN’IN ESERİDİR, 6 DEFA YAPILMIŞTIR”

Fevziye Camii, Mimar Sinan’ın eseridir. İlk kez Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Sinan’ın yaptığı ilk cami kubbelidir. O dönemki adı Kocaeli Sancakbeyi Mehmet Bey’den dolayı Mehmet Bey Camii’dir. Daha sonra Padişah II. Mahmut Kaptan-ı Derya Ahmet Fevzi Paşa’ya camiyi tekrar yaptırtmıştır. II. Mahmut gemi indirme töreni için İzmit’e geldiğinde camiyi açmış ve adını da Fevziye Camii olarak değiştirmiştir. Çok önemli Osmanlı camilerinden biridir. Tarih içinde çeşitli deprem, yangın gibi nedenlerden dolayı 6 defa yapılmıştır. Yakın zamanda da 1999 depreminden sonra bile bu caminin tamir edilmemesi, yıkılması için bir takım kişilerin farklı beklentiler ve hesaplar içerisine girdiğini duyduk. Cami hakkında kiliseden döndürme gibi büyük bir yalan bir tarih uydurmaya kalktılar. Ama duyarlı kardeşlerimiz sayesinde bunu başaramadılar.

İzmit’in birçok yerinde zamanla kaybolmuş olan türbeler, tekkeler, mescitler var. Araştırıp yerleri tespit edilebilir.

Kozluk Mahallesi’nin ilk adı Şeyhler Mahallesi’dir. Burası eski bir Türk mahallesidir. Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki tahminen burada Şirin Baba Türbesi vardır.

İzmit, Gebze ve Kandıra köylerinde çok önemli tasavvuf kalıntıları, eserleri ve belgeleri var. Bunların çok iyi bir saha araştırması yapılarak gün yüzüne çıkartılması gerekir.

“AKÇAKOCA’NIN TORUNU GEBZE’DE”

Gebze’de Kadı Fadlullah Tekkesi var. Bu zat Akçakoca’nın torunudur. Bu eserler bulunup, çıkartılmalı ve sahip çıkılmalıdır.

“KÖRFEZ’İN GÜNEYİ İŞGALE UĞRADIĞI İÇİN TARİHİ ESERLER VE BELGELER YAKILMIŞTIR”

İzmit Körfezi’nin güneyinde kalan bugünkü Başiskele ve çevresindeki köyler Yunan işgaline uğradığı için bütün belgeler, evraklar, tarihi eserler, kalıntılar bilinçli olarak yakılıp yıkılmıştır. Ama İzmit’in kuzeyindeki köylerde ise işgal olmadığı için çok sayıda belge, bilgi ve kalıntı duruyor. İyi bir araştırma ile bunlar bulunabilir. Köylüler dinlenirse geçmişe ait izler ve bilgiler de ortaya kolayca çıkar.

İzmit’in vakıfları üzerine 7-8 ciltlik bir çalışmayı kitap olarak yazmak istiyorum. İzmit Belediyesi arşivinde 30’a yakın eski dönemlere ait harita varmış. Duyduğum kadarıyla bunları yayına hazırlıyorlarmış. Eğer yayınlanırsa çok güzel, çok mükemmel bir iş yapmış olurlar”

1 saati aşan sohbet sonrasında araştırmacı yazar Ahmet Nezih Galitekin gençlerden gelen soruları da cevaplandırdı. Gençlerle böyle güzel ve nezih bir ortamda olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “yaşadığı yerin geçmişini araştıran, doğruları öğrenmek isteyen gençlerin olduğunu görmekten bu şehrin bir ferdi olarak mutluluk duyuyorum” diyerek Pusula Düşünce Derneği üyelerine teşekkür etti.

Sohbetin sonunda yazar Galitekin’e Pusula Düşünce Derneği Başkanı Volkan Şenel ile geceye dinleyici olarak katılan Kent Konseyi eski Başkanı Dr. H. İbrahim Kahraman ve Kocaeli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Hasan Aydınlık teşekkür plaketi sundular.

Pusula Düşünce Derneği Başkanı Volkan Şenel kapanış konuşmasında Kocaeli tarihi üzerine bu tür konferans ve toplantıların devam edeceğini belirterek, “çarpıcı konuları ve konukları gündeme getirmeye devam edeceğiz. İlgi duyan başta gençler olmak üzere herkesi etkinliklerimize davet ediyorum” diyerek etkinliklerine davet etti.