Aşağı Asya'dan antik İpek Yolu...
Eski Pers İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan İngiltere'ye.
Steppes To The West adlı topluluğun kurucusu ve lideri  Baigalmaa Baikal Norjmaa  göçebe kökenli bir Moğol kadını.

Moğol bir genç kadının Deve üzerinde kervan ile birlikte Ulaan Batoor'dan Londra'ya kadar sürecek olan yolculuk hikayesi..
Baigalmaa Baikal Norjmaa bu Aralık ayında İran'dan Türkiye'ye giriş yapacak ve uzun bir süre ülkemizden geçiş yaparak anılarını bizlerle ve dünya basınında paylaşacak..

STEPPES TO THE WEST  (BATI'YA ADIMLAR) : İNANILMAZ BİR YOLCULUK RÜYASI
Batıya adımlar,hedeflenen mesafeyi tamamlayarak tarih yazmayı planlıyor..
Uluslararası bir ekibin,Baigalmaa liderliğinde Moğolistan'ın kalbi Ulan Batoor'dan Avrupa'ya kadar on deve ile 12.000 kilometreden fazla yolculuk yaparak, Antik İpek Yolu'nu, eski Pers ve Osmanlı İmparatorlukları'nı geçerek İngiltere'ye kadar sürecek olan epik bir serüvenidir.
Yolculuğunun 12.000 kilometrelik güzergahı Moğolistan'da başladı Çin, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran, Türkiye, Bulgaristan, Macaristan, Avusturya, İsviçre, Almanya ve Fransa'dan geçecek. Tahmini üç yıllık yolculuğun hedefi Londra olacak.Ekiple beraber Baigalmaa Aralık ayında Türkiye'ye giriş yapmayı planlıyorlar.
Eski günlerdeki gibi...Develer ve insanlar aşırı sıcaklıklar, toz, yağmur, kar ve fırtınalar,dağ,taş kayalık,dere,bayır.....Sonuçta bu zorlu ve göz korkutucu yolculuk eskilerin ne şartlarda yol aldıklarını bizlere bu zamanda yaşatmayı hedefliyor.

Aşağıda Baigalmaa  Baikal Norjmaa ile yaptığımız söyleşiyi okuyabilirsiniz.

Bu yolculuk nasıl başladı ve amacınız nedir?
Moğol turizminde 12 yıl çalıştım. Boş zamanlarımda dağcılık yapmaya gittim. Elbrus ve Kilimanjaro'nun yanı sıra Moğolistan'daki tüm önemli zirveleri tırmandım. Sekiz yıl önce Moğolistan'dan Macaristan'a at sırtında seyahat eden Avustralya'lı Tim Cope'yi duydum. Benzer bir şey yapmak istedim ama Deve ile Moğolların İpek Yolu döneminde yaptığı gibi.
Deve ile 3.000 kilometreden fazla seyahat eden ilk Moğol kadınıyım. Sonunda Londra'ya ulaştığımda, tek bir karavan kullanarak tarihte en uzun deve yolculuğu olacak. Geçmişte, paket hayvanlar rutin olarak sabit kamplarda yenileriyle değiştirildi. Şu ana kadar kapladığım mesafe göz önüne alındığında, bu develer çoğundan daha uzağa gitti.
Batıda bulunan Bozkırlar fikri dünya çapında Moğol kültürünü teşvik etmek, rotam boyunca tanıştığım insanlarla bilgi paylaşmak ve ayrıca kadınları güçlendirmektir.

Moğollar yolculuğunuz hakkında ne düşünüyor?
Dünya çapında Moğollar arasında ünlüydüm, çünkü böyle bir çabanın özellikle bir kadın için çok zor olduğu görülüyor. Yolculuğumun başlangıcından beri, pek çok olumlu etki oldu: Develer şimdi tekrar Moğollarla popüler ve insanlar açık hava rekreasyonu ile daha fazla ilgileniyorlar.Ayrıca, kırsal alanlardaki kadınlara gelecekte ki projelerini hayata geçirmeleri için ilham verebilirim.

Göçebe bir ailenin çocuğu olarak doğdunuz ve bu yolculuğu nasıl yapacağınız konusunda net bir bilginiz var. Peki bu yolda başka hangi becerileri edindiniz?
Çocukken öğrendiğim tüm farklı becerilerle, özellikle değişime nasıl adapte olacağımı, yolculuk şahsen benim için çok zor olmamıştı. Dokuz deve ile, ancak esnek kalırsanız her şey çok daha kolay hale gelir. Ayrıca, evrendeki sadece bir leke olduğunuzu ve tüm cevapları bilmediğinizi anlamanız önemlidir, bu nedenle yerellerden tavsiye istemek çok önemlidir. Dinlerseniz çok şey öğrenebilirsiniz.

Rotanızın şimdiye kadarki en zor kısmı neydi?
Moğolistan'da en büyük zorluk soğuktu. Yedi kişi olarak yolculuğa başladık, ama diğerleri soğuk ve bazı kişisel nedenlerden dolayı vazgeçti. İlk aydan sonra, kışın ortasında Gobi çölünde bulunduk. Bazı geceler -58 ° C'de uyuduk. Bu soğuk olduğunda, hayvanlarla ilgilenmek özellikle önemlidir. Kar ve buzu temizlememiz gerekiyor, böylece hayvanlar bir gece boyunca yiyip donabilecekler.

Develerinizi uluslararası sınırların dışına taşırken herhangi bir lojistik probleminiz oldu mu?
Moğolistan’ın Dışişleri Bakanlığı tüm ülkelerle ilgilenerek yardım ediyor, ancak bu da bir çok bürokrasinin olduğu anlamına geliyor ve her sınırda yaklaşık dört ay beklemem gerekiyor. Çin sınırında, izinler için beş ay bekledim ve şimdi Kasım ayından beri Kazakistan’dan Çin’e giriş izni bekliyordum. İşleri kendim için kolaylaştırmak için Kazakistan'da yeni deve satın alabilirim ve şimdikilerimi Moğolistan-Çin sınırından sorumlu orduma bağışlayabilirim. Umarım, gelecekteki izinler daha az zaman alıcı olacaktır.
Türkiye'ye kadar, esas olarak çöllere ve bozkırları geçeceğiz yani aşina olduğum arazi.Ancak Avrupa tamamen farklı olacaktır. Orada olabildiğince özgürce kamp kurabileceğim pek mümkün değil gözüküyor.

Deve ile seyahat etme nosyonu oldukça romantik, ama onlarla başa çıkmak nasıl bir şey?
Birçok insan hayvanlarla seyahat etmenin araba kullanmak kadar kolay olduğunu düşünüyor. Gerçekte, çok daha fazla zaman alır. Onları günde üç kez beslemelisin ve onların sağlığına sürekli dikkat etmelisin: Hastalar mı? Suya ihtiyaçları var mı? Ayrıca, deve ayaklarının pedleri gerçekten yumuşaktır ve yürürken genişler. Bu, asfalt yollar için en iyi hayvanlar olmadıkları anlamına gelir; Bunu önlemek için günlerce farklı yağlarla masaj yapmam gerekiyor. Yorgun olsam bile ilk önce onların ihtiyaçlarına bakmalıyım.