İstanbul Üniversitesi Avrasya Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Bekir Günay ve Kırım Tatarları Federasyon Başkanı İbrahim Vefa Aracı’nın konuşmacı olarak katıldığı “Rusya Politikaları Ekseninde Kırım Olayları” konulu konferans'ın sunuculuğunu Mehmet Uğur Beşer yaparken konferans KOTO Meclis Salonu’nda gerçekleşti.

Aracı; “Soydaşlarımız çok önemli”

Programın açılış konuşmasını Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Kahraman yaptı. Kahraman, Kırımda yaşanan olayların Türkiye için önemli olduğunu dile getirirken böyle bir konferansa öncülük etmenin mutluluk verdiğini ifade etti. Kahraman’ın ardından konuşma yapan Kırım Tatarları Federasyon Başkanı İbrahim Vefa Aracı, “Osmanlı İmparatorluğuyla Rusya’nın yaptığı ilk anlaşma Bahçesaray anlaşmasıdır. Kırım’da iki önemli kale vardır. Biri Azak diğeri ise Kerch. O yarım ada gittiği zaman Kars, Ardahan referandum isterse ne yapacağız? Türkiye Cumhuriyeti’nin 32 Milyar Dolar ticaret yapıyoruz. Ticari politikalardan dolayı dış politikamızı belirlememeliyiz. Kafkasya da savunduğumuz ve bizi destekleyecek hiç kimse yok. Aynı şekilde Gürcistan da, Çeçenistan da sorunlar yaşandı. Çeçenistan’da, Gürcistan’da hatta Sırbistan’da yaşanan olaylara ses çıkarmadık. Soydaşlarımız çok önemli. Onların yanında olduğumuzu hissettirmemiz lazım” diyerek sözlerini tamamladı.

Doç. Günay; “Almanya birliği’ne doğru ilerliyoruz.”

Rusya’nın imparatorluğa doğru ilerlemeye başladığını vurgulayarak sözlerine başlayan Doç. Dr. Bekir Günay, şu görüşleri dile getirdi:“- Rusya bıraktığı taşları toplamaya başladı. Bu kapmanın ilkini 1994 yılında Bosna Hersek’te yaşadık. Avrupa Birliğine değil, Almanya Birliği’ne doğru ilerliyoruz. Almanya, Ukrayna’yı Avrupa Birliği üyesi yapıp, daha sonra NATO’ya almak istiyor. Bu coğrafyada iliklerine kadar işlemiş bir yolsuzluk var. Rusya’nın Ukrayna için risk almasının en önemli nedeni güvenilir bölge olması. Rusya’nın ağır sanayisi şuan Ukrayna’da. 2014 yılına baktığımızda hepimizin uyuştuğumuzu görüyoruz.  Almanya şuan birçok ülkeyi enerji bağımlısı haline getirdi. Bu duruma karşı çıkabilecek iki ülke var. Biri Türkiye, diğeri ise ABD. Dünya riskli bir döneme giriyor ve perdeler yavaş yavaş açılıyor. Türkiye önemli bir aktör. Dünya riskli bir döneme giriyor ve perdeler yavaş yavaş açılıyor Umutsuzluk var gibi ama geleceğe baktığımızda umutlu bir Dünya bizi bekliyor” dedi.