Özdilek

Siyaset

Karamollaoğlu, Adalet olmadan olmaz

24 Haziran seçimlerinde ilimizde ilk mitingi Saadet Partisi düzenledi. Bilge başkan Ekonominin altını kalın çizgilerle çizdi. Adalet olmadan olmaz dedi.

2 Haziran 2018 Saat: 22:09
Karamollaoğlu, Adalet olmadan olmaz
Karamollaoğlu, Adalet olmadan olmaz

 Perşembe Pazarında  Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen mitinge Saadet Partisi İl Başkanı Nurettin Çelik, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcıları, Saadet Partisi il ve ilçe yöneticileri ve partililer katıldı. Saat 17:00’da başlaması planlanan miting biraz gecikme ile saat 19:00’da başladı.

 Başkanı Temel Karamollaoğlu yaptığı konuşman ekonomi öne çıkarken   değinirken, “İlimiz de yaşayan insanlarımızın büyük bir bölümü asgari ücretle yaşıyor. Şuan ki asgari ücret açlık sınırında olduğunun altını çizdi.

 ‘Değiştir’ sloganıyla birlikte Saadet Partisi’nin 13 milletvekili adayının fotoğrafları yer aldı. 

CHP ve İyi Parti’den destek geldi

Seçimde ittifak içerisinde olan CHP'den ve İYİ Parti’den destek geldi. Mitinge CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay, İYİ Parti İl Başkanı Serdar Kaman, CHP İzmit ilçe önceki dönem ilçe başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya ve CHP ile İYİ Partili vatandaşlarda destek amaçlı katılım gösterdi.

Mitingde ilk olarak konuşan Saadet Partisi İl Başkanı Nurettin Çelik, “Ramazan ayı içerisinde böyle bir mübarek bir ay içerisinde çok kutlu bir görevi icra etmek için sizler bu meydanda yerinizi aldınız. Bundan dolayı her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Tabi ki seçim bildiğimiz seçim havası içerisinde geçmiyor. Ama kendi havasına da sokmak lazım. Seçim bir yarıştır. Bir savaş değildir. Kıymetli genel başkanımız Kocaeli’ye pırıl pırıl 13 aday çıkarttı. Biz bu adaylarla birlikte Kocaeli’de yürümeye başladık.

Ardından kürsüye gelen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Adayı Sinan Ejderoğlu, “Uzun süredir şehrimizi adım adım dolaşıyoruz ve çalışmalarımızı yapıyoruz. Esnafımızın tedirginliğini yerinde görüyoruz. Çiftçimizin emeğinin karşılığını almadığına görüyoruz. Memurlarımız sistemin kurbanı oluyor. Sanayicimiz finans hokkabazlarına terk ediliyor. Milletin parası şatafata, gösterişe gidiyor. Milletimize yeni bir sayfa açmak için biz geliyoruz. Millete yaramayan istikrarın sıkıntılarını masaya yatırma vakti gelmiştir. Kalkınmanın öncüsü olmak halkımızın hak ettiği refah ve özgürlüğe kavuşturmak çağımız gereği daha mümkün hale gelmiştir. Yeter ki çalışmayı bilen kadrolar yönetime gelsin. İşte bizim farkımızda burada. Kadrolarımızla birlikte çalışma tutkusuna sahibiz.

Temel Karamollaoğlu, kavgacı olmadık olmayacağız

Son olarak kürsüye çıkan Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, Bir seçime gidiyoruz. Elbette bu seçimin huzur içinde yapılmasını umuyoruz. Seçimler siyasi partilerin birbirleriyle kavga ettikleri ortamlar olmamalı diye düşünüyorum. Siyasi partiler ülkelerin problemlerini çözmek halkın derdine derman olmak için var. Her konu için her siyasi partilerin bir takım politikaları vardır. Her siyasi partinin birbirine benzer olması gerekmez. Biz bu konuları oturup mantıklı bir tarzda birbirimizi rencide etmeden konuşmalıyız. En çok üzerinde durduğumuz konu budur. Ama medyaya baktığımız zaman farklı bir manzara görüyorum. Benim düşüncemi fikrimi beğenmeyenler mangalda kül bırakmıyorlar. Derdiniz ne diye sorduğumuz da ise sadece bir iki kelime ile geçiştiriyorlar. Bunlara inat seçim gününe kadar kimseyle kavga etmeden, iftiralarda bulunan insanların seviyesine düşmeden, ülkemiz için çözüm önerilerinde bulunmaya ısrarla devam edeceğim” ifadelerinde bulundu.

Gençlere değer verilmeli

Saadet Patisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun konuşmasından satır başları; “Hükümet gençlerimiz için hiç ciddi bir adım atamadı. Gençlerimizin hayata hazırlanabilmeleri ciddi bir eğitim poliktasıyla gerçekleşir. Bugün ki iktidar sağlığa bakıyor inşaatı görüyor, eğitime bakıyor inşaatı görüyor, sağa bakıyor inşaat görüyor, sola bakıyor inşaat görüyor. Birde bunun içini düşünün. Siyasiler kendi yaşantılarıyla gençlere örnek olmak zorundadır. Eğitim burdan başlar. Siz malı mülki herşeyden önce tutarsınız bu ülkede üç kağıtçılar önde olmaya başlar. Gençler değil. Bunu herkes kafasına koymalı. Rahmetli Erbakan hocamızın bir sözü var. Bu bir çivi bunu kafaya sokmanız lazım yoksa anlamazlar.

Kucaklaşmalıyız

Bugün ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu şey kucaklaşmadır. Barışmadır. Biz bunu bir bütün olarak yapacağız. Elbette farklı kanaatlerimiz olacak. Benim gibi düşünmeyen bir kardeşimi bir sohbetle ikna etmeye çalışıyorum. Onun fikirleri farklıyla oda kardeşlik içerisinde benim fikirlerimi değiştirmeye çalışır. Barış huzur böyle sağlanır. Onun için bir numaralı meselemiz kucaklaşmadır.  Bizim gibi düşünmeyenlerle kucaklaşmadır. Bu ülkeyi kutuplaştırmaya çalışanlarına rağmen bunu sağlayacağız. Ülkemizi bu noktaya sokmaya çalışanlar önce içimizde kutuplaşmayı sağlamak için gayret gösteriyorlar. Bunu görün ya görün bunu. Biraz nezaket öğrenin aynı zamanda biriniz sizin fikrinizi beğenmediğinde onu hainlikle suçlamak zorunda değilsiniz.

Adalet olmadan olmaz

Bu tek başına yeterli mi? Değil. Bu barışın içerisinde adalet yatar. Adaletin olmadığı yeter barış ve huzur olmaz. Birileri kendi adaletini sağlamaya kalktığında orada anarşi olur. Biz adaleti hakim kılmayı bu barışını tesisinde en önemli adımlardan biri olarak görüyoruz. Bugün içinde bulunduğumuz şartlarda adalet kuvvetler ayrılığına yansımazsa bu mümkün olmaz. Bu meclis yeri geldiği zaman yürütmeyi denetleyebilmeyi hesap sormaya bilmeli. Bunlar olmazsa çalışamayız diyorlar. Avrupa bizden teknolojik yönden almış başını gitmiş. Biz o seviyenin çok gerisindeyiz. Onlar bizden çok akıllı oldukları için herkes bu temel fikir üzerinde fikir birliğine vardıkları için bu noktaya geldiler. Meclis olmaya devam edecek. %10 barajıyla değil 1’e düşecek daha aşağıya düşecek gerekirse. Bu ülkede farklı fikirleri olan kesimler temsil edilmezse düşüncelerini farklı şekillerde dile getirmeye başlarlar ve bu ülkede anarşi doğurur.

Ekonomi kötüye gidiyor

Adalet dedik. Siz işi ehline vermek yerine yandaşa vermeyi tercih edersiniz. O iş olmaz. Hemen arkasından israf ve yolsuzluktan kurtulmak gelir. Biz ancak böyle ayağa kalkabiliriz. Biz üretimin artmasını olmazsa olmaz hedef olarak görüyoruz. Birileri gayri milli hasılayı veya milli geliri ölçerken borcu bunun içine koyuyor, faizi koyuyor, vergileri de içine koyuyor. Sonra ne kadar büyüdük diyorlar. Bu ne kadar fakirleştiğimizin göstergesidir. Siz ekonomiyi obezite hastalığı haline getirirseniz o ekonomi büyümez. Dış ticaret açığı büyümeye devam ediyor. Bütçede her zaman açık çıkar. Kendinize gelin demek zorundayız. Eğer iktidar sorumluluğu bize geldiğinde biz bu ölçülere tarifen uymak zorundayız. Biz bunları söylediğimizde seçim vaadi söyle diyorlar. Benim seçim vaadim birkaç bin liralık vaatlere tabiri caizse seçim rüşvetine dayanmaz. Benim sizlere vaadim bu bozuk gidişatın kökten değiştirilmesi. Türkiye’de işsiz insan kalmaması, işi olup geçip sıkıntısı yaşayan insanlarından olmaması. Yani gelir dağılımında adaletin sağlanmasıdır.

Benim seçim vaadim bu ülkede arabamızdan, motorumuza, ilacımızdan, uçağımıza kadar her şeyi bizim üretmemizdir. Bazen çok uçuk konuşuyorsun diyenler oluyor. Bende diyorum ki bizim yapacaklarımız siz rüyanızda bile göremezsiniz.  Yabancı devletler sömürüyle bu imkanlara ulaştı. İşte bizim farkımız biz sömürmeden bu kalkınmaya ulaşacağız.

hükümet denetlenebilir olacak

Biz göreve geldiğimizde hükümet denetlenebilir olacak. Ben meclisten tarafından denetlenmeye her zaman hazır olacağım. Bakanlar hepsi meclise hesap verecekler. Denetleme mekanizmaları tam çalışacak. Türkiye planlı ve programlı bir çalışma dönemine girmezse problemlerini çözemez. Ne eğitim, ne sanayi, ne de tarımı halledemeyiz. Bundan dolayı memlekette yeni bir yönetim anlayışını hakim kılmakta kararlıyız. Biz bunlarla öyle bir ülke kuracağız ki bizim vizyonumuza bunların hayalleri bile ulaşamaz. Dışarıya borcu olmayan, işsizlik problemi olmayan, sanayi ve teknolojide bende varım diyen, dış politikada şahsiyetli bir politika izleyen, İslam ülkelerinde umut ışığı gibi gözüken bir ülkedir bizim vizyonumuz.

Kocaeli’nin büyük bir kısmı asgari ücretle yaşıyor

Kocaelimiz sanayi kenti haline geldi. Buradaki tesislerde çalışan arkadaşlarımız büyük bir kısmı asgari ücret gelirine sahip. Hiçbir sanayici hiçbir yatırımcı bunlar gelince ücretleri öyle bir arttıracakları fabrikalarımızın kapısına kilit vuracağız hissine kapılmasın. Siz insanları açlık sınırında tutarsınız. Ekonomi gelişemez. Yüzde 7-8 artış yapıyorlar ben enflasyondan ayrıştırılmış maaş artışından bahsediyorum. Bu esnaf kardeşlerimiz içinde geçerli. Eğer ücretler enflasyondan daha yüksek bir artış olursa insanlarımız pazara çıkacak ihtiyaçlarını götürecek.

Asgari ücrete %25 zam yapacağız

Mevcut ücretle açlık sınırındadır. Yoksulluk sınırında bile değildir. Avrupa’da Amerika’da gelir seviyesi zenginlik seviyesindedir. Siz bu parayı verirseniz insanlar alışverişe çıkar Pazar canlanır. Esnafta üreticiden mal ister. Üreticide yeni üretimler yapar istihdam artar. Böylece ülkece kalkınmaya başlar. İktidara geldiğimiz de ilk başlangıçta %25 zam yapacağız. Arkasından her yıl %7 zam yapalım. Asgari ücret bu manada kısa sürede şuan kinin iki katına çıkardı. Geçmişte bu yapılsaydı. Asgari ücret bugün 3 bin 500 TL’ye çıkardı. Ve bununda arkası da gelirdi. Memurumuzun, emeklimizin maaşı da aynı şekilde artacak ve ülke kalkınmaya başlayacaktır. Bu problemlerin tamamının değişmesine ihtiyaç var. Bu problemler değişecek.

Çiftçi ve sanayici devletini yanında görmek istiyor

Çiftçimize baktığımızda çiftçimiz bu işi yapmaktan vazgeçiyor artık. Çiftçi geçinemiyor. Yakıttan %250 vergi alınıyor. Gübre kullanıyor vergi var. İlaç kullanıyor vergi var. Hasat zamanı geliyor mal bollaştığı için ayağı düşüyor. Devlet çiftçimizin yanında durmuyor. Bu kalkacak arkadaş. Bu düzen değişecek.  Sanayi konusuna değinirsek bizim hükümetimiz kendi sanayicimize destek olmuyor. Dışardan gelecek para babalarını bekliyor. Böyle ekonominin olduğu bir ülkeye dışardan sanayici gelmez. Bizim sanayicimiz ise tedirginlik içinde şartlar hemen değiştiği için ve devlet yanında olmadığı için girişimde bulunmaya korkuyor. Sanayici millete bir şey vermeden önce devletin yanında olmasını ister. Ama ayağa kalktığı zamanda ülke için bütün fedakarlıkları gösterir yeter ki devletini yanında görsün.

24 Haziran'da Saadet yıkacak

Ben 24 Haziran’dan ümitliyim şimdi kamuoyu yoklaması yapanlar diyor ki biz 3 kişiye soru sorduğumuz 2’si cevap verirdi. Şimdi 1 kişi cevap veriyor. 100 kişiden 18 kişi cevap veriyor. 24 Haziran’da Saadet yıkacak. Tsunami gibi yıkmayacak elbette. Göreceksiniz Saadeti iktidara taşıyacak. Biz kadromuzla birlikte bir bütün olarak çalışacağız. Bizimle siyaseten aynı görüşme olmasa bile işin ehlini getireceğiz. Bu işi hep birlikte çözeceğiz

 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat