Kamu da idarecilik yapanların temel görevi kendilerine verilen makam ve mevkilerde kanun ve mevzuat çerçevesinde idarecilik yaparak verimliliği artırmak, kurumdan hizmet alanlar ile çalışanların hak ve hukukunu koruyup gözeterek çalışma düzenini ve barışını sağlamaktır.

        Ne yazık ki yetkilerinin nerde başlayıp nerde sonlandığını bilmeyen idareciler, yetkilerini aşarak sağlık çalışanlarına zulüm etmek, mobbing uygulamak amacıyla mevzuatı, adaleti yok sayarak hoyratça kendi kurallarını uygulayabiliyorlar. Sudan bahanelerle çalışanların üzerine oyun kurgulayıp, senaryo yazarak sağlık çalışanının zarar görmesini isteyebiliyorlar.

        Bu tip bir olay ne yazık ki Dilovası devlet hastanesinde meydana gelmiştir. Hasta yakının kırdığı röntgen çekim odasının kırık kapısı hakkında Ekim 2017 tarihinde tutanak tutulduğu ve beyaz kod verildiği iddia edilmesine rağmen kırık kapı gerektiği gibi tamir edilmediğinden kapanmamaktadır. Kapatılsa bile kendiliğinden açılmaktadır.

         Kurumda verimlilik denetimi adı altında denetim yapmaya, tutanak tutmaya yetkisi olmayan Hastane Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü H. Öçal, Kalitede görevli Hemşire S. Körpe, hastanede görevli Ebe B.K. Narin Röntgen çekimi yapılırken arızalı kapı kapanmadığı,çekim esnasında kapı acık olduğu için 26.02.2018 tarihinde tutanak düzenlemişlerdir.

        Düzenlenen tutanağa istinaden Hastane Başhekimi Röntgen Teknisyeni M.T. Adıgüzel’den kapanmayan kapı için savunma istemiştir. Tutanak da ismi gecenler hangi yasal  çerçevede verimlilik denetim ekibini oluşturdular da kendilerince eksik ve noksan gördükleri ve tespit ettikleri konular hakkında personelden savunma istiyorlar.

       Yapılan usulsüz işlem ile idare hedef saptırmaya çalışmakta, suçluluk psikolojisi ile kendi kabahatlerini ve usulsüzlüklerinin üstünü örtme adına kırılan kapının hesabını kırandan, gerçek suçludan soramayıp soruşturmayı farklı bir yöne kaydırılmış ve  sağlık çalışanı Röntgen Teknisyeninden savunma istenmiştir.

        Bu savunma değil düpedüz suçlamadır. Suç başkasında iken Röntgen Teknisyeni alenen mahkum edilmek istenmektedir. 3 Haziran 2015 tarih ve 29375 Saylı Resmi Gazetede yayınlanan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Denetim Hizmetleri Yönetmeliğine göre Röntgen Teknisyeni hakkında tutanak düzenleyen ekibin Verimlilik Denetimi adı altında Denetim yapması, tutanak düzenlemesi hukuki olmadığı gibi yasalda, ahlakide değildir.

       Yok hükmünde tutulan gayri nizami bir tutanağa istinaden çalışandan savunma istenmesi röntgen teknisyeninin şahsında tüm personele verilen bir mesajdır. 

        Bunu hiçbir kanun, adalet ve ahlaki değer ölçüsü ile bağdaştıramıyoruz. Bu biraz kuzuyu yemek isteyen gerçeği bilen ama gerçekte işine gelmediği için bahaneler üreten kurdun hikâyesi gibi,

        Kurt aşağıda dereden su içen kuzuya suyu bulandırıyorsun diyordu, bizim idareciler de hasta yakının kırdığı kapıdan çalışanı sorumlu tutuyor.

        Ama unuttukları bir şey var. Bilinmelidir ki Türk Sağlık Sen şimdiye kadar olduğu gibi şimdide üyesinin ve sağlık çalışanının yanındadır.  Biz hiç bir çalışanı kimseye yedirmeyiz. Haksızlığa, adaletsizliğe geçit vermeyiz. İdarecinin keyfi için çalışanın ceza almasına veya hiçbir kabahatini olmadığı olaylardan sorumlu tutulmasına asla müsaade etmeyiz. Bunu herkes böyle bilmelidir.

        Kırılan kapının peşine düşmeyen, sağlık çalışanının uğradığı şiddeti es geçen bir anlayışın çalışanlara ve kamuya hiçbir faydası olmaz.  Biz idarecileri bu işlerden vazgeçmeye ve çalışanı nasıl memnun ederiz, hizmet kalitesini nasıl arttırırız gibi asıl konularla meşgul olmaya işini en iyi şekilde yapmaya, kurumu kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yönetmeye davet ediyoruz.

                                                                                         Ömer Çeker

                                                                                        Şube Başkanı