Belediye başkan adaylarının bir çok vaadleri arasında, emek dünyası bakımından bence en fazla göze çarpan proje;
Cumhuriyet Halk Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sn. Tahsin Tarhan’ın taşeronluğu kaldırmak yönündeki projesidir.
Müteahhit işçiliği de dahil olmak üzere işçiliğin her hukuki şeklini yaşamış birisi olarak, Sn. Targan’ın aşırı kanayan bu konuya parmak basmaktan öte taahhütlü çözüm sunması takdire şayandır.
Yüzbinlerce kadrolu ve taşeron işçinin çalıştığı Kocaeli’nde tüm çalışanların ve sendikal örgütlerin dikkatini çekmesi gereken taşeronluğa son verecek projenin, toplum tarafından doğru değerlendirilmesi gerekmektedir.
12 Eylül 19802’den sonra hemen her sektörde yayılan taşeron işçiliği, aynı işyerinde aynı işleri yapan ancak çok daha az ücrete razı olmak zorunda kalan sendikasız çalışanlar topluluğu olarak hayatımıza girmışi.
Yüksek işsizliğin hüküm sürdüğü ülkemizde de adeta işçiyi işçiye kırdırma politikasının aracı haline gelen taşeron uygulamaya son verilmesi, çalışma yaşamına barış getirmesi, müteahhidin cebine giden paranın işçiye ödenerek, gelir düzeyinin arttırılmasına, işçi dayanışmasının artmasına neden olacaktır.
Tahsin Tarhan’ın projesinde Belediye Başkanı olması durumunda Büyükşehir Belediyesi ve tüm iştiraklerindeki müteahhit işçileri asli işyerinin kadrosuna geçirilecek ve sendikalı olmaları teşvik edilecektir.
Bugün o beğenmediğimiz taşeron işçiliği için bile iktidar partisinin kapısının aşındırılması gerektiği yılardayız. Torpili az olanın taşeron işçiliğine lütfen kabul edildiği, yüksek torpillilerin ise ertesi sabah kadrolu olarak işe alındığını bilmiyor olmak ahmaklıkla açıklanabilir ancak.
Malesef taşeron işçi, bugündü, yarındı, seçimden sonra, bayramdan sonra, teraneleriyle hep taşeron kalmaya mahkum ediliyor. Sanki onların aynı işi yaparak daha az ücret aldıkları kadrolu arkadaşları gibi bakmaları gereken aileleri yokmuş gibi muamele görüyorlar.
Taşeron işçileri, 12 yıldır iktidarda olan ve kul hakkı konusundaki hiçbir ayeti okumayan, haktan ve adaletten bihaber iktidarın, en fazla zarara uğrattığı kesimlerdir.
Kocaeli’nde Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm belediyelerde, Belediye norm kadroları ve iştiraklerde kadrolu ve sendikalı olarak çalışan tek tip işçi çalıştırılması taahhüdü, çalışma yaşamımız bakımından devrim sayılacak bir projedir. Bunu tüm taşeron ve sendikasız işçilerimizin doğru değerlendirmesi gerekmektedir.
MERAL AKŞENER’E CUMHURBAŞKANLIĞI YAKIŞMAZ MI?
Tansu Çiller nedeniyle, her ne kadar kadın Başbakandan ağzımız yandıysa da, bu hata kadınlarımıza vereceğimiz desteği keseceğimiz anlamına gelmemeli.
Önümüzdeki süreçte Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı zora girdiğine göre AKP’nin çıkaracağı adayın karşısına TBMM’Dde hemen herkesin saygısını kazanmış hemşerimiz Sn. Akşener’ın diğer tüm partılerin ortak adayı olarak önerilmemesi için hangi geçerli nedenimiz olabilir ki?
İzmit’te hem de sol tandanslı sevdiğim bir arkadaşımın eşinin bu tezi bana da cazip gelmedi değil. Eksilerini düşmenları belirtsin. Ben artılarını söyleyeyim. Hemşerimiz ki bu çok önemlidir. Yıllardır parlamentoda olmanın getirdiği tecrübeye sahiptir. Zarif, esprili, makul ve dingin bir hanımefendidir.
Son yıllarda ulusal ve uluslar arası düzeydeki erkek egemen yolsuzluktan başını kaldıramayan Türkiye’nin başına noterlikten daha fazla değer katması beklenen Cumhurbaşkanlığı’na yakışacağına inanıyorum.
AKP’DE 3. DÖNEM KURALI
Cumhurbaşkanlığı riske girince Erdoğan, 3 dönem kuralını istemem yan cebime koy misali işletebileceklerini ifade etti. Hep derim İktidar tatlı gelir terk edemezsin diye. O da büyük laflar etmişti zamanında. Şimdi Efendim sanki varmış gibi partisinin yetkili kurulları bu yönde bir karar alırsa uyarmış falan.. Kural pek ala değişir ve tüm zamanı geçkinler devam ederler. Burası Türkiye. İlke yoktur. Kural, hak getire. Her büyük lafın süresi vardır.