Tek Başına Bir Ordu: Gerçeklerin Üzerine Yürüyen Bir Başkan

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin son oturumu, siyasetin rutin akışından çok uzaktı. Bir tarafta laf kalabalığı, kıyas hataları ve top çevirmeler… Diğer tarafta ise gerçekleri masaya koyan, haksızlığa tahammülü olmayan bir isim: İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet.

Oturumun tansiyonu, Gebze’de çöken bina ile yıllar önce İzmit’te yaşanan bir trafik kazasının kıyaslanmasıyla bir anda yükseldi. Bu ölçüsüz kıyaslama, sadece vicdanı değil, aklı da yaralıyordu. Fatma Kaplan Hürriyet’in tepkisi gecikmedi; sesi tüm salonda yankılandı:

“Daha dün Gebze Belediyesine ait çöp kamyonu bir işçiyi ezerek şehit etti! Siz kaza ile açık sorumsuzluğu bir mi tutuyorsunuz?”

Bu çıkış, AKP’li meclis üyelerini deyim yerindeyse ecel terine boğdu. Çünkü artık mesele siyaset değil, sorumluluk ve gerçeklerdi. Ve o gerçeklerden kaçmak mümkün değildi.

Ama tartışma yalnızca meclis salonuyla sınırlı kalmadı. Hürriyet’in sosyal medyada yaptığı paylaşım, Kocaeli siyasetinin üstünü örttüğü bir başka karanlığı daha aydınlattı: Gebze’de 4 kişinin öldüğü bina çökmesi ve Gebze metrosu şüphesi.

Hürriyet çok net konuştu:

“Gebze’de 4 cana mal olan yıkımda olağan şüpheli Gebze metrosu dediğimizde Tahir Bey kızıyor ve bizi küçümsüyor.”

Bu cümle bile Büyükşehir yönetiminin içinde bulunduğu çelişkiyi gözler önüne seriyor. Çünkü Tahir Büyükakın, bunca bütçeye, bunca kadroya, bunca devlete rağmen yıkımın metro kaynaklı olup olmadığını hâlâ açıklayacak bir rapor koyabilmiş değil.

Hürriyet devam ediyor:

“‘Küçük bir kaymayı tespit edemeyen İzmit Belediyesi’ diye bizi aşağılayan Tahir Büyükakın, elindeki devlet gücüne rağmen metrodan kaynaklanmadığını dahi ispatlayamadığının farkında bile değil.”

Burada durup düşünmek gerekiyor:

➡️ Eğer metro sorumlu değilse, raporlar nerede?
➡️ Denetimler eksiksiz yapıldıysa, neden kamuoyuna sunulmuyor?
➡️ Basit bir yazışmayı bile meclis ekranına gösteri gibi yansıtan Büyükşehir, neden bu konuda susuyor?

Çünkü gerçek ortada:
Elinde rapor olsaydı, olayın olduğu gün çarşaf çarşaf yayımlardı.

Ama yayımlayamadı.
Çünkü yok.
Ya da varsa bile açıklayamayacak bir şeyler var.

Hürriyet’in şu sözleri ise, tartışmanın düğümünü çözüyor:

“Bazı şeyler gün gibi ortada. Bunları anlamak için teknik adam olmaya gerek yok.”

Gerçekten de yok.
55 milyarlık dev bütçeli büyükşehir, elinde tüm imkânlar varken hâlâ sessizse, şüphe büyür.
Gerçekler saklandıkça, sorumluluk daha çok üzerlerine çöker.

Bu arada Tahir Büyükakın’ın yaptığı başka bir şey daha var:
Büyükşehiri ilçe belediyeleriyle kıyaslamak.
Yani günü kurtarma siyaseti.
İzmit ile Gebze metrosunu aynı kefeye koymak, asfaltı yıkımla karşılaştırmak…

Ama gerçekler böyle ucuz kıyaslarla kaybolmaz.

Mecliste bütün bu tartışmalar yaşanırken bir isim her defasında çizgisini bozmadı:
Fatma Kaplan Hürriyet.
Tek başına bir ordunun yapacağı etkiyi yaptı.
Cesaretiyle, tutarlılığıyla, geri adım atmayan tavrıyla.

Bugün Kocaeli’de yaşanan bütün tartışmalar bir gerçeği yeniden hatırlatıyor:

Kimileri koltukta oturur, kimileri o koltuğun hakkını verir.

Hürriyet ise o koltuğun hakkını vermekle kalmıyor, üzerindeki örtüyü kaldırıp gerçeği ortaya çıkarıyor.

Ve unutmayalım:
Bazen bir kişi, bir ordudan daha gür ses çıkarır.

Fatma Kaplan Hürriyet tam olarak bunu yapıyor.
Gerçeklerin üzerine yürüyor.
Sessizliğin karanlığını dağıtıyor.
Siyasetin bulanıklığına karşı dimdik duruyor.

Tek başına bir ordu gibi.