Değer kaybı davaları hakkında!

27 Kasım 2025 Saat: 23:07
Yücel Alpay Demir
Başlığı okuduğunuzda aklınıza araba kazaları geldi ise doğru tahmin ettiniz!

Değer kaybı derken, araçlarımızın tamponları kaputu tavanı hasar gördüğünde ilk aklıma gelen hemen değer kaybı davası açmak olur!

Öyle ya!!!

Satarken vuruk çizik değişen aracımızın değerini düşürür, hele hele Allah korusun takla atan hava yastıkları açılmış bir aracı kimse almak istemez!

Değer kabı diye başlık atıp da, son 20 yılda içinden geçtiğimiz çay süzgecine çevirdiğimiz Dini ve Milli değerlerimizi kast edecek değilim!

Manevi değerlerimizi kast edecek değilim!

O kadarda değil, ben de sizler gibi işimde gücümdeyim!!!!

Gerçi pek çok değerimizi bırakın çizmeyi, takla attırmış “hatta taklalar attırmış olsak da” hala alıcısı var! Elhamdulillah.

***

Mal canın yongasıdır sözünün materyalist oluşumuzda önemli bir payı olsa gerek(!)

Kim demişse büyük laf etmiş(!)

Gerçi  benim atam böyle demez!

Benim atam böyle dememeli!

Diye düşündüm önce!

Sonra, bizden sonrakilerin atası olacağımız aklıma gelince!

Atalarımızı da aşağı yukarı tahmin ettim!

Sonra içimde demişlerdir dedim!

Hatta az bile demişlerdir dedim!

***

Nüfus arttıkça insan sayısı azaldı!

İş güvenliğine kafa yorarken iş ahlakını ihmal ettik!

İslam ülkesi olmayı beklerken isyan ülkesi olduk!

Akşam haberlerini izlemeye yürek, dizileri ve gündüz kuşağını izlemeye mideler dayanmıyor!

Terörle barışacağız diye de birbirimize düşman olduk!

Normal millet değiliz, neredeyse hiçbir işimiz normal değil!

Aklıma, Rahmetli Kemal Sunal’ın şark bülbülü filminde bunlar sülalece fıttırık sözü geldi!

***

Okuyanımız ayrı dert okumayanımız ayrı dert!

Biraz insanca yaşayabiliyorsak, Yüce Allah’ın lütfu keremi, Peygamber efendimizin ümmeti oluşumuz ve Merhum ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ne gereği varsa bizlere ikram ettiği bir ulus devlet yüzü suyu hürmetine!!!

O da bu güne kadar!

Artık bu kafayla kaç aypon ömrümüz kaldı onu da yüce mevlam bilir!

***

Söylediği ile yaptığı, inandığı ile yaşantısı bu kadar tutarsız bir coğrafyayı, ya her yüz yıl bir Atatürk ya da her yüzyıl bir nuh tufanı anca paklar da!

İkisini de hak ettiğimizi düşünmüyorum kendim ve kendim gibi bildiklerim adına!

Şunları da yazayım da içimde kalmasın! Zaten kimse okumuyor!

***

Bundan sonra öfke size, uysallık bize!

Güceniklik size, gönül almak bize!

Suçlamak size, korkmak, katlanmak bize!

Yanılgı size, hoş görmek bize!

Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar size, bir bildikleri vardır demek bize!

Kötü göz, haksız yorum yargısız infaz size, bağışlama helalleşme boyun eğme bize!

Bölmek bize, bütünlemek bize!

Üşengeçlik size, uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek bize!

Sakın sabırlı olmayın, çiçekler siz ne zaman isterseniz o zaman açmalı, açmıyorsa sökün kökünden!

Şunu da sakın unutma! İnsanları mahvet ki makamlar yaşasın!

Yükün hafif, işiniz kolay, gücünüz kudretinize ve karizmanıza bağlı!

Allah hepinize merhamet ve vicdan versin.

 

Sürç-ü lisan ettim se Hamd ola.

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat