CHP Lideri Özgür Özel Saldırılara“Teslim Olmayacağız, Direne Direne Biz Kazanacağız”
Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA-ANKARA
“Saldırıyı, Partimiz Üzerinden Ülkemize Kurulan Kumpastan Bağımsız Görmüyorum”
“PARTİMİZİN IŞIKLARINI SABAHA KADAR YAKACAK, O SEÇİMİ BİZ KAZANACAĞIZ”
“ARKADAŞLARIMIZI İÇERİDE TUTARSANIZ BİZDEN ÇEKECEĞİNİZ VAR”
“MARİFET; HİÇ EZİLMEMEK AMA BİÇİMİNE GETİRİRLERSE GÜZEL KOKMAK”
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ, BİR PROVOKASYONLA İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜ DURDURULACAK BİR PARTİ ASLA DEĞİLDİR”
“HEP BİRLİKTE BU ÜLKEYİ KURTARMAYA ANT İÇİYORUZ”
“YARINLARA GÜVENLE BAKACAĞIMIZ ZAFERİ SİZİNLE BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ”
“BİZ KORKUYU DA KAYGIYI DA KUŞKUYU DA ÇOK GERİDE BIRAKTIK”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’dan Ankara’ya dönüşünün ardından kendisini Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nde karşılayan parti üyeleri ve vatandaşlarla bir araya geldi. Burada konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, “Teşekkür ediyorum. Aslında buraya sözleşmiştik. Bir kez daha partinin önünü, bağlantı yollarını, etrafındaki tüm yolları, tüm caddeleri 31 Mart 2024’teki gibi doldurmaya sözleşmiştik. Bugün biraz erken oldu. İyi ki geldiniz, şeref verdiniz. Ama bugün, o gün değil. Bir gün, bir gece daha buraya geleceğiz. Burayı ve etrafındaki tüm yolları bir kez daha böyle tıklım tıklım dolduracağız. Partimizin ışıklarını sabaha kadar yakacağız. O seçimi biz kazanacağız” dedi. Özel, şunları söyledi:
“TESLİM OLMAYACAĞIZ, SONUNDA BİZ KAZANACAĞIZ”
“Bu sabah saat 06.00’da çıkıp İstanbul’a gittik. Bir cenazeye, bir barış güvercinini uğurlamaya, Sırrı Süreyya Önder’in cenazesine gittik. Orada partimizin tarihsel tutarlılığını vurgulamaya; barışa, kardeşliğe, çözüme olan inancımızı, Meclis’e olan inancımızı vurgulamaya ve bundan sonrasında da Türk’ün - Kürt’ün kardeşliğine, Alevi’nin - Sünni’nin kardeşliğine, birlikteliğine, kurduğumuz bu güzel ülkenin hep birlikte, omuz omuza, Gazi Mustafa Kemal’in emanetine sahip çıkarak, yarınlara yürümesine ve yolumuza, yürüdüğümüz onurlu yola sahip çıkmak için İstanbul’a gittik. Bugün orada sizlerin, hiçbirimizin hiç istemediği bir şeyi yaşadık. Ama hiç dert etmeyin. Marifet hiç ezilmemek bu dünyada. Ama biçimine getirirlerse, punduna getirip ezerlerse, güzel kokmak; kekik misali, lavanta misali, fesleğen misali, ıtır misali, Yunus misali, Tonguç misali, Nazım misali, Sırrı misali, Ekrem misali güzel kokmak. Marifet ezilmemek elbet. Ama punduna getirip de ezerlerse kötü kokmamak, güzel kokmak. Bugün İstanbul’un, 16 milyon İstanbullunun hizmeti için seçilmiş Ekrem İmamoğlu, altı belediye başkanımız, arkadaşlarımız, Silivri zindanındalar. Onları ezmeye kalkıyorlar. Ama hiçbir kötü koku yok, güzel kokuyorlar. Ekilir, ekin geliriz. Ezilir, un geliriz. Bin gider, bin geliriz. Bizi vurmak kurtuluş mu? Bizi ezmek kurtuluş mu? Bir Ekrem gideriz, bin Ekrem geliriz. Bizi ezmek kurtuluş mu? Buna kimse güvenmesin, kimse sığınmasın. Bunun için bugün burada, baba evinde, baba evinin bahçesinde hep birlikte duranlara, yarınlara umutla bakanlara, bir katilden, bir provokatörden bize had bildirmeye çalışanlara şunu söylüyoruz: Biz bir santim eğilmeyiz, bir adım geri atmayız, bir kelime eksik konuşmayız. Çünkü biliriz ki biz bir santim eğilirsek, bunlar bu millete diz çöktürürler. Diz çökmeyeceğiz. Teslim olmayacağız. Asla sinmeyeceğiz. Eninde sonunda biz kazanacağız. Biz kazanacağız, Türkiye kazanacak.”
“SALDIRILARA KARŞI HEP BİRLİKTE OLDUK”
“31 Mart akşamı hep birlikte şunu haykırdık: ‘Bu başarı bizim zaferimiz değil, görevimizdir. Bu seçim sonucu, kimsenin hezimeti değildir. Bu seçimin kaybedeni yoktur, kazananı bütün Türkiye’dir’ dedik. O günden sonra hep beraber adım adım bu millete hizmet etmekle görevlendirilmiş belediye başkanlarımızın, bu milletin takdirini toplamış başkanlarımızın yanında durduk, arkasında durduk. Onlarla birlikte yürüdük. Onlarla birlikte çalıştık. Çünkü biliyorduk ki bu ülkenin yarınları yoksullara, gençlere, esnaflara, çiftçilere, emeklilere, emekçilere, yarından kaygısı olan gençlere sahip çıkacak sosyal demokrat belediye başkanlarıyla, sosyal belediyecilik anlayışımızla mümkün olacaktır. Biz o yolu yürürken, birileri bundan rahatsız oldu. Birileri bizim uzattığımız eli havada bırakmak, millete hizmet etmek, milletle birlikte yarınlara yürümek ihtiyacımızı, azmimizi boşa düşürmek istediler. O günden beri yapılan bütün zulümlere, bütün kötülüklere, partimize yapılan bütün saldırılara karşı hep birlikte olduk, hep birlikte karşı durduk. Bundan sonra da aynı kararlılıkta birlikte olacağız, birlikte duracağız. Bugün bize yapılan saldırıyı, hiçbir siyasi partiye, hiçbir siyasi görüşe, hiçbir rakibimize mal etmiyorum. Ancak bugün yapılan saldırıyı içinde bulunduğumuz süreçten; Ekrem Başkan’a, arkadaşlarımıza yapılan zulümden, partimiz üzerinden ülkemize kurulan kumpastan da bağımsız görmüyorum. Buradan sonra herkes aklını başına alsın. Cumhuriyet Halk Partisi, asla ve asla böyle bir provokasyona karşı buradan bir siyasi çıkar peşine düşecek, kolaycılık güdecek bir parti değildir. Ama Cumhuriyet Halk Partisi, böyle bir provokasyonla geri adım attırılacak, susturulacak, sindirilecek, yolundan döndürülecek, iktidar yürüyüşü durdurulacak bir parti asla değildir. Bu sebepten buradan açıkça ilan ederim ki bundan sonra bizim önümüzde duranlar, milletin iradesine istikamet vermeye çalışanlar, milletin iradesine rağmen darbe girişimine kalkışanlar, cunta heveslileri, buradan şunu biliniz: Biz bugün yaşananları ne size, ne bir başkasına mal edecek kolaycılıkta değiliz. Ama şunu da bilin ki Cumhuriyet Halk Partisi olarak önümüzde durursanız, millete kafa tutarsanız, arkadaşlarımızı haksız yere içeride tutarsanız, bizden çekeceğiniz var, göreceğiniz var. Şimdi hep birlikte seçim akşamı olduğu gibi yarın sabah erkenden kalkmak, daha çok çalışmak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapmak için var gücümüzle çalışmak üzere buradan; babamızın evinden, kendi evimize; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evinden kendi evimize gidiyoruz. Ama hep birlikte iktidara yürüyoruz. Gazi Mustafa Kemal’in partisini iktidar yapmak için hep beraber yürüyoruz.”
“ARTIK GÜN BU ÜLKEYİ ŞAHA KALDIRMA DÖNEMİDİR”
“Türkiye, Türkiye’nin güzel insanları, hangi partiye oy vermiş olursa olsun bu ülkenin namuslu, terbiyeli, çalışkan, güzel insanları, artık korkmayın. Sizi kimse ezemez. Kimse sizi susturamaz. Kimse sizi sömüremez. Artık gün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin bir kez daha 100 yıl sonra bu memleketi kurtarma, bir kez daha kardeşliği, dostluğu, çalışkanlığı ve demokrasiyi ön plana alarak bu ülkeyi şaha kaldırma dönemidir. Biz geliyoruz, millet geliyor, hep birlikte başaracağız. Kimsenin yarınlardan kaygısı olmasın. Kimsenin en ufak bir kuşkusu, en ufak bir korkusu olmasın. Kimse bizi korkutamaz, biz korkuyu da kaygıyı da kuşkuyu da çok gerilerde bıraktık. Biz başaracağız, bu ülkeye hep birlikte sahip çıkacağız. Bizi; ne katilleri, ne güçleri, ne savcıları, ne de bu ülkenin yarınlarına karşı kurdukları kumpasları yıldıramaz. Biz bu millete, Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti’ne güveniyoruz ve inanıyoruz. Bu ülkenin bütün demokratlarını, sosyal demokratlarını, muhafazakar demokratlarını, milliyetçi demokratlarını, liberal demokratlarını, sosyalist demokratlarını, Kürt demokratlarını hep birlikte sahipleniyoruz, kucaklıyoruz. Hep birlikte bu ülkeyi kurtarmaya ant içiyoruz. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Saatlerdir, haberi aldığınızdan beri koşup geldiğiniz, beklediğiniz, sahip çıktığınız bu baba evinin bahçesinde size söz veriyorum. Çok büyük bir zaferi, bu partiyi bir kez daha hep birlikte iktidara taşıyacağımız, yarınlara güvenle bakacağımız bir zaferi sizinle birlikte yaşayacağız. Hepinize minnettarım, hepinizi çok seviyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun.”
