ANKARA GURME FESTİVALİ

25 Ekim 2025 Saat: 07:43
Vacit Çelik

KISA DEVRE – SU KAYNATAN OTOBÜS

VE İNANÇLA,AŞKLA ÇALIŞAN FESTİVALCİLER.

Ankara’nın tarihî mutfak mirasını tanıtmanın yanı sıra, kırsal kalkınma, eğitim, gençlik

ve kadın girişimciliği gibi alanlarda da farkındalık oluşturmayı  ve Ankara’nın

Hititler, Frigler, Doğu Roma, Ahi Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti gibi

farklı medeniyetlere ait zengin mutfağını gün yüzüne çıkarmayı  hedefleyen

ve bu hedef doğrultusunda Anadolu Kırsal Kalkınma ve İklim Değişikliği Derneği’nin

“Başkent Ankara Gastronomisinde merkez olacak, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na

dahil olmak üzere hazırlanan projesi” ile  “Tarihten Günümüze Ankara Medeniyetleri

ve Mutfakları: Ankara Gastronomi Festivali” başlığı altında

24-26 Ekim 2025 tarihleri arasında Gençlik Parkı’nda düzenlenecek festivale

Türkiye İnternet Gazetecileri  Fedarasyonu üyesi  gazetelerimiz  Kocaeli Haberci,

Kocaeli Akar Haber ve  Eko Yaşam adına Ankara’ya davet edildiğimizde 

farklı ve özel bir 3 gün yaşayacağımızı düşünmüş

ve yola çıkacağımız  günü sabırsızlık ve bir o kadar heyecanla bekler olmuştum.

Nihayet o gün gelip çattı. ‘3 Ekim Perşembe günü İzmit otogar da  yol arkadaşım

Özgen Sarıkaya ile   buluşup ‘’ Bekle bizi Ankara.

Farklı ve özel bir 3 gün bekle’’diyerek yola çıkacaktık.

Ancak hani denir ya bir şeyi çok istediğinde nedense olmaza dönüşür.

O sözü haklı çıkartacak anı yaşadım..

Bilgisayarımı  ve  çantamı  almış evden çıkmam için kapıdan  dışarı adımımı atmadan

Bir an için vücudumda elektrik kesilmiş ve beynime akım gitmeyince de  beynim

‘’Nereye Şahan  Vacit Nereye… Bu gün  gidilecek  bir yol yok.. Otur.. Evet .Hemen oturmalısın.

Yoksa ben kapanıyorum ve o zaman da adeta bir tahta gibi denetimsiz

sere serpe uzanırsın zemine ‘’ diye  son ve çok net uyarını yapınca, çaresiz sandalyeye oturmuştum.

Bu hiç beklenmedik sürpriz  oturduğum sürece sorunsuz, ancak ayaklandığımda ise

devreler kapanıyor  sinyali vermeye devam edince çaresiz özgen arkadaşı arayıp,

saat 14.oo otobüsüne yetişemeyeceğimi, ancak ileriki saatlerde kendimi iyi hisseder

ve yine, yeniden  vücudum şarj olursa geleceğimi söyledim.

Yaşadığıma, yaşanana rağmen  ‘’Ankara’ya, Gastro Festivali’ne geleceğim.

Evet mutlaka geleceğim ‘’ dedim

Çünkü  festivali düşünen ve ancak  onların bilebilecekleri heyacan ve bir o kadar zorluk ile

Programlayan güzel insanlar   ‘Davet etmiş ve kalacağımız oteli de ayarlamışlardı.

Biz de ‘Geleceğiz ‘’ diye söz vermiştik. Nitekim Özgen arkadaşım yola çıkıyordu ama ben

beklenmedik bir anda,  vücudumda oluşan sürpriz elektrik kesintisi  ile devre dışı kalmıştım.

Ancak dediğim gibi sözüm vardı ve kendimi biraz iyi hissettiğim an yola çıkacaktım.

Nitekim  gün boyunca sere serpe uzandım.. Bir güzel dinlendim.

Ve 23 Ekim günü son bulup 24 Ekim gününe ilk adım atıldığı saat 02.00  de otobüsünde yerimi aldım..

Kent uyurken, ben heyecan ve kaygı kuşatması altında idim.

Bindiğim Efe Tur firmasına ait otobüs normal şartlarda sabah saat 6.30 gibi

Ankara Otogarında olacaktı. 

Ancak , offfffffff kırk yılda bir yaşanacak olayı gecenin  zifiri karanlığında yaşayacaktık.

Aracımız Ankara Otogarına birkaç adım kala, Kızılcamam’da motoru harahet yapıp su kaynatınca

Devre dışı kaldı. Zaten  İzmit otogarında araca bindiğimde  araç beni huzursuz etmişti.

Her şeyden önce  çocukluğumdan beri bildiğim

ve düzenli seyahat ettiğim Efe Tur’a yakışmayan bir araçtı. 

Yani uzun yol aracından çok  şehir içinde fabrika servisi yapabilecek bir araç  gibi idi

55 kişilikti ve içinde yaklaşık 45 yolcu vardı.

Kızılcahamam’da  bir benzinlikte  park ettiğinde saat  06.00  idi.. Yani sonuçta Ankara Otogarı

elimizi uzatsak tutacak kadar yakın idi ama biz çaresizdik..

Ve bizlere Bartın Ankara seferi yapan aracın  yaklaşık bir saat sonra gelmiş olacağını 

ve ona aktarma yapılacağımızı  söylenince çaresiz açık alanda,

sabahın serinliğinde beklemeye başladık.

Aramızdaki yaklaşık 20 genç… Oto stop taktği ile kendilerini kabul eden tır- kamyon- kamyonet

ve taksilerle aramızdan ayrıkdılar. Bizim beklememiz  de saat 08.15  de son buldu.

Tabi  sonuçta Ankara Oto Garı’na (AŞTİ) girişimiz saat  9.30 idi..

Yani 4 saatlik İzmit – Ankara yolumuz Efe Tur firmasına yakışmayan bir anlayış ve hizmetsizliği  ile

7 buçuk saat ile noktalandı. Tabi böyle olunca da Festival Komitesi’nin ATA’nın huzuruna çıkıp

sevgi ve saygı çelengi sunma ve ardından açılış etkinliğin yetişmek için de

bizlere yer ayrılan TMO Misafirhanesine  en seri biçimde ulaşabilmem için de çaresiz taksi tutmuştum

Ve sonuçta  İzmit ‘ten Ankara’ya 7 buçuk saatte 570  Liraya,

ama  AŞTİ den 13 dakika TMO Tesislerine  470 liraya geldim.

Yorgun, uykusuz ve açtım.

Festivalimiz de başlamıştı.

Festivalin proje koordinatörü: Şükran Çiftçi (ESDAP Başkanı)

Ve UGASDER (Uluslararası Gastronomi Derneği) Başkanı: Ceyda Özdemirli’nin

İlgisi ile ayrılan  odamızın anahtarını almak amacıyla GÜNAYDIN. Kolay gelsin diyerek

yöneldiğim  ve adı  TANSU olan (Gök Türk kökenli bir ad. Suyun güzelliği ve ferahlatıcı etkisini vurgular, aynı zamanda doğa ile olan güçlü bağları ifade eder. Ayrıca, gökteki ay gibi eşsiz, biricik.

Tansu" ismini taşıyan kişiler ise  genellikle huzurlu, sakin ve doğa ile uyumlu olan.

Çevrelerine pozitif enerji ve rahatlatıcı bir atmosfer katan.  Sosyal ilişkilerinde empati ve

anlayış sergileyen, insanları rahatlatma ve destek olma yetenekleri olan  ve doğayı ve suyu seven, doğal güzelliklere değer veren bireylermiş ) ve gülüşü adeta gökkuşağı güzelliği TMO çalışanı

Tansu’nun  sıcak ilgisi  karşılanıp  peşinden de Festival Proje Koordinatörü Şükran Çiftçi ile

( o anlarda   festival komitesi Anıt  Kabir’e  sevgi ve saygı çelengi  sunma hazırlığında iken )

iletişim sonucu onay alınca  kalacağım oda anahtarını teslim ettiğinde  zor da olsa sonuçta geldiğim

Ankara’da, Ankara 1. Gastronomi Festivali’nin birinci günü etkinliklerini

Festivalin Proje Koordinatörü: Şükran Çiftçi (ESDAP Başkanı) ve

Ceyda Özdemirli: UGASDER (Uluslararası Gastronomi Derneği) Başkanı ile birlikte takip eden

Özgen arkadaşın haberlerinden haberdar olacaksınız .

Tabi diğer günleri de  yine beraber yaşayacağız. Paylaşacağız.

Ve festival bitikten  sonra da artları- eksileri  ile  festivalin genel bir değerlendirmesini

 köşemde  bulacaksınız saygıdeğer olurlar.

***  

*  Sendeki gülüş Ankara’ya deniz, İzmir’e kar getirir.

* Ankara öyle bir sevdadır ki; soğuk ama insanın içini ısıtacak kadar sıcak.

*Bir şehir ol. Mesela Ankara gibi. De ki sokaklarım denize çıkana kadar seveceğim seni. 

***       

Esen kalın.

Kozmosun tavanı kadar saygılar.

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat