Artan dayanıklılıkları ve efor kapasitelerinin yüksek olması nedeniyle, spor yapan çocukların yorucu ders yükünü kaldırması daha kolay olmaktadır…
Yaşamda en önemli hedefi iyi evlatlar yetiştirmek olan sevgili anne-baba dostlarım;
Benim de bu yıl Teog sınavına girecek bir evladım var. Spor yapmayı çok seviyor, mutlu oluyor, atletizm ile uğraşıyor… Ancak biliyoruz ki, eğitim sistemimizde 8. ve 12. Sınıf çocukları, dolayısıyla da aileler; çetin bir sınav maratonu ile karşı karşıya… Büyük sınav zamanı geldi çattı… Biz de panik olduk bu yıl tıpkı çocuğu sınava girecek tüm aileler gibi… “O kadar sınav derdi arasında spora zaman mı ayrılır, spor mu kurtaracak çocukları, sınav bitsin de bakarız…” cümleleri ne kadar da tanıdık değil mi?
Evet efendim, o kadar yoğun sınav temposunda bal gibi de spora vakit ayrılır… Ayırmak zorundayız hatta…
Son yıllarda yapılan araştırmalarda spor ve fiziksel aktivitelerin okul çağı çocuklarında akademik başarıyı arttırdığına dikkat çekilmektedir. Sporcu düzenlidir, sistemlidir, hedefleri vardır. Sporun özünde disiplin, hedef ve başarı bir bütündür. Spor yapan çocuk, disiplini hayatına uygulamaya, hedef koymaya ve başarmaya odaklanır. Çocukların okul başarısı ile ilgili endişe duyan veya sistemli çalışma ve disiplinle ilgili desteğin faydalı olacağı düşünülen çocuklara uzmanların da ilk önerisi kesinlikle bir spor branşı eğitimidir. Enerjisini boşaltan, sosyal bir gruba ait olan çocuğun mutluluğu, çevresinin desteği ve kazandığı başarı çocuğu motive eder. Spor yapan çocuklar onaylanır, destek görür ve sevilir. Tüm bu pozitif katkılar çocuğun ders başarısını da elbette olumlu yönde etkiler. Ergenlik döneminde kişiyi kötü alışkanlıklardan korumak, enerjisini doğru kullanmasını sağlamak, sosyal gelişimi ve özgüven duygusunu artırmak için çocukların spor yapmaya yönlendirilmesi önerilmektedir. Ayrıca, paylaşmayı öğrenen sporcu öğrencilerin, öğretmenleri tarafından desteklenmesi de onların akademik başarılarını artıracaktır şüphesiz. Sporcu öğrenciler, hayatlarındaki başarı hedeflerine koşarken, sportif hedefleri ile ders başarısını paralel tutacağından başarı her iki yönde buna paralel olarak yükselecektir.
Sing (2012), çoğu Amerika’da gerçekleştirilen ve 6-18 yaş arası yaklaşık 12 bin çocuk ve genç üzerinde yaptıkları çalışmada, fiziksel aktivitenin öğrencilerin okul başarısını nasıl etkilediğini araştırmış. Bu araştırma sonucunda; fiziksel anlamda daha aktif olan öğrencilerin, akademik başarılarının da daha yüksek olduğu, egzersizin beyne daha fazla kan ve oksijen gitmesini sağladığı; endorfin artışı sağlayarak stresi azalttığı ve duyguları dengelediği, böylelikle kişinin bilişsel sisteminde gelişim sağlayabileceğini ispatlamış…
Çocukları eve, derse,testlere boğmayalım, tabii ki ders çalışsınlar, çok çalışsınlar. Ancak “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur…” hatırlamakta fayda var.
“Sevgi ve Sporla Kalın”