Özdilek
Gülden Sökelioğlu
Gülden Sökelioğlu

Elmalı Tart

Yıllar önce bir film izlemiştim, Şimdi ya da Asla. Film de Jack Nikolson ve Morgan Freeman başrollerdeydiler

20 Aralık 2016 Saat: 19:13

Jack çok zengin ve bencil bir adama, Morgan ise mütevazı ve orta halli birine hayat veriyordu. Morgan müthiş zeki bir adam, son derece araştırmacı, hemen hemen her konuya meraklı ve hafızası çok iyi olduğundan her şey hakkında ansiklopedik bilgi sahibi. Ama hayat onun için çok çetin geçmiş. Üniversiteyi bırakıp çalışmak zorunda kalmış, evlenmiş, çocukları olmuş. Birçok hayali varmış ama hiç birini gerçekleştirememiş yaşadığı şartlardan dolayı. Bu konu nedeniyle hafif üzüntüsü var ama asla pişman değil, yaşadığı hayatta oldukça mutlu. İşte yaşının bu ileri döneminde kanser teşhisi konunca işinden ayrılmak zorunda kalmış. Zaman zaman hastaneye yatarak tedavi görüyor. Jack le tanışmaları da bu hastane odasında oluyor. Acil olarak hastaneye getirilen Jack,  aynı zamanda kendi hastanesi olan ama hasta yoğunluğundan dolayı oda bulamayıp Morgan’ın yanına yatırılmak durumunda kalan mutsuz bir adam. Ortalığı ayağa kaldırmasına rağmen özel bir odaya geçemez. İşte bu hastane odasında kesişen hayatları ikisine de çok şey öğretir. Şımarık, bencil, yaşantısını hep yalnız geçirmiş, işi gücü para olan, çalışanlarına despotça davranan çok kötü huylu Jack, iyi huylu ve yumuşak başlı Morgan. Ölmeden yapmak istedikleri şeylerin listesini tutan Morgan’ın listesine Jack’ de bir şeyler ekler ve hastane çıkışı kalan kısa hayatlarında Jack’in yoğun ısrarı üzerine bunları birlikte gerçekleştirmeye başlarlar. Morgan karşılayamayacağı için oldukça rahatsızdır ancak çok zengin olan Jack bütün imkânlarını kullanmak ister. Film çok uzun, hepsini anlatmak istemiyorum ancak beni çok etkileyen bir sahne vardı, onu paylaşmak istedim sizlerle. Dünyanın birçok yerine gidip hayallerini gerçekleştirmeye başlarlar. Morgan bildiği her şeyi paylaşır Jack’ le. İkisi de birbirinden epey etkilenir. İşte bu listede olan Mısır Piramitlerinin tepesine çıkmak da vardır. Tepeye vardıklarında Morgan bir bilgiyi paylaşır. Eski Mısır da öldükten sonra cennete gitmek için iki soru sorarlarmış.

-Yaşadığın hayattan memnun kaldın mı?

-Senin yaşantın başkalarını mutlu etti mi?

Her iki soruya da cevabın evet ise cennetin kapıları açılırmış.

Tüm bunlar belki film sahneleri ama dönüp bir kendimize bakmamız gerek. Biz kimiz neyiz. Bu dünyadaki amacımız sadece mal, mülk, para, ya da bencilce çıkarlarımız mı? Zaman zaman bu hayattan memnun muyum, ya da başkalarına mutluluk kaynağı olabiliyor muyum diye kendimize sormamız gerek. Çok zor günler geçiriyoruz, umutlarımızın hayallerimizin kırıldığı noktalardayız. Belki de bu soruları herkes kendine ciddi olarak sorsaydı şimdi bu noktalarda olmayacaktık.

 

Şimdi son günlerdeki acı hayatlarımıza belki bir nebze olsun tatlılık katabilmek umuduyla geçen hafta sözünü ettiğim tatlı tariflerinden birini paylaşayım. Annemden öğrendiğim nice lezzetten biridir. Aylarca derin dondurucuda saklandıktan sonra bile tazeliğini muhafaza eden bir pasta çeşidi. Dondurucudan çıkartılıp oda sıcaklığında 1 saat bekletildikten ya da hafif ısıda fırınlandıktan sonra tüketebileceğiniz nefis bir lezzet.

 

MALZEMELER:

Hamur için; 250 gr erimiş tereyağı ( arzu eden margarin kullanır) 1 su bardağı yoğurt 1 su bardağı şeker 1 su bardağı sıvı yağ 2 paket kabartma tozu 1 paket vanilya 2 yemek kaşığı kadar portakal kabuğu rendesi 5 su bardağı un

İç malzeme; 4-5 elma rendesi 2-3 yemek kaşığı toz şeker 1-2 yemek kaşığı toz tarçın

1 su bardağı kadar marmelat (kayısı, kızılcık, erik vs)

Üzeri için;

1 su bardağı pudra şekeri.

YAPILIŞI:

          İlk olarak rendelediğiniz elma, tarçın ve şekeri karıştırıp bir tavada 4-5 dakika suyunu çekene kadar pişirin. Kenara alınıp soğumaya bırakın. Varsa elma harcına kayısı marmeladı ve ya herhangi bir marmelattan ekleyin.

Yoğurt, sıvı yağ, erimiş tereyağı, şeker, portakal kabuğu rendesini hamur yoğurma kabında karıştırın. Un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyerek hamuru yoğurun. Elde şekil verebileceğiniz yumuşaklıkta bir hamur elde etmeniz gerekiyor. Yoğurdun sulu olması bile hamuru etkilediğinden ölçüler herkeste aynı olmayabiliyor. O yüzden yoğururken unu yavaş yavaş ekleyin. Ya da gerekirse biraz daha un ekleyin. Hamuru elde ettikten sonra iki parçaya ayırın. Parçanın birini elinizle yağlanmış, yaklaşık 40 x 30 ebatlarında olan bir tepsiye yayın ve üzerine pişirdiğiniz elma harcını her tarafını kapatacak şekilde sürün. Kalan diğer hamurdan elinize küçük parçalar alarak yassı ve ince bir şekil verin ve elma harcının üstünü tamamen kapatacak şekilde parça parça yayın. En son parça bittikten sonra elinizle hafif dokunuşlar yaparak düzleştirin. 190-200 derecede ısıttığınız fırında üstü kızarana kadar pişirin. Soğuduktan sonra bol pudra şekeri ile süsleyerek ince dilimler halinde kesip servise sunun.

         Afiyet olsun.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Farkındalık Yaratan Yöneticiler!19 Nisan 2024 Saat: 09:58
Bayram tatilini Gaziantep'te geçirdim.
Mutluluk!.5 Nisan 2024 Saat: 10:10
Mutluluk!.
31 Mart Olayı!1 Nisan 2024 Saat: 17:23
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin baskısıyla 2.Abdülhamit Döneminde ilan edilen 2. Meşrutiyet
Çevre Katliamı!15 Mart 2024 Saat: 11:10
11 Mart'ta çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 14 ilde hidroelektrik ve rüzgar enerji santralleri için acele kamulaştırma kararı verilmişti.
8 Mart, Dünya Kadınlar Günü!.9 Mart 2024 Saat: 11:11
8 Mart 1857 yılında, ABD'nin New York kentinde, bir tekstil fabrikasında yaklaşık
40 bin kadın işçi, daha iyi koşullarda çalışmak için greve başladılar
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat