Birleşik Metal­İş Sendikası, yapılacak örgütsel çalışmalarla ilgili Sapanca Sardunya Evlerinde bulunan eğitim tesislerinde Kocaeli ve Gebze Şubelerinin katılımıyla toplantı düzenledi.

Toplantıya Genel Başkan Adnan Serdaroğlu, Eğitim Daire Başkanı Seyfettin Gülengül, Mali Daire Başkanı Ali Gündüz, Örgütlenme Daire Başkanı Hami Baltacı, Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Sendikal çalışmalarla ilgili geniş bilgi veren Genel Başkan Serderoğlu, metal sektörünün gözlerini çevirdiği Bekaert sözleşmesinin 25 Ağustos’ta ilk görüşmesinin yapılacağını belirtti.

Genel Başkan Adnan Serdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

• Eğitim tesislerimiz halka açık olan, üyelerin hafta sonlarını geçirdiği ve eğitim çalışmalarının yapıldığı bir yer.Tesisler  bundan sonra da faaliyetlerini sürdürecek. Sendikalarının bu tür sosyal çalışmalarla hizmet alanlarını genişletmelidir. Üyelerimiz son derece uygun ücretlerle buradan faydalanıyor. Balıkesir Gönen’de de bir tesisimiz var. Gönen tesislerimiz yüzlerce insanı ağırlıyor. Kemal Türkler’in bize bir emaneti olarak kaldı. Biz de bizden sonra geleceklere miraslar bırakmaya çalışıyoruz.
• Türkiye’nin tüm fabrikalarında referandum yapmaya hazırız. Referandumun sendikal tercihlerin belirlenmesinde bir yöntem olması gerektiğini düşünüyoruz. 30 yıldır sarı sendikalarla metal sektörü kontrol altında tutulmaya çalışıyoruz. Metal sektörünün ekonomiye katkısı yüzde 60’lara yükseldi. Bu yüzden hep kontrol altında tutulmak istendi. Türk Metal ve Çelik­İş sendikası bu noktada kullanılıyor. Bizim üyelerimiz Türk Metal’e kaydırıldı. Bu sistem ile işçiler kontrol altında tutularak, sömürü düzeni derinleştiriliyor. Türkiye’de mücadeleci ve sınıf bilincini öne çıkartan ruhumuzu sürdüreceğiz.
• Türkiye’de 12 Eylül darbesinden sonra siyasi iktidarlar sermayeye hizmet alışkanlıkları gereği işçilerin birçok kazanılmış haklarını ortadan kaldırdı. İşçilerin büyük bölümünün oyunu alan AKP’de işçilerin haklarını ellerinden aldı. Sermayenin çıkarları için olmadık haklarımıza saldırıyorlar. Kiralık işçilik uygulaması, kıdem tazminatının kaldırılması gündeme geldi. Kiralık işçi yasası ile ilgili Almanya ve gelişmiş ülkelerde acı sonuçlar ortaya çıkardı. Şimdi Türkiye emekçisinin layık olmadığı bir uygulamayı dayatıyorlar.
•  Dayatmalara karşı çıkıyor ve sözleşmelerimize bunu koyuyoruz. En son Kartal’da bir iş yerimizin sözleşmesine kiralık işçi ve İŞKUR’dan gelen işçilerin güvencesiz asla çalıştırılmayacağını söyledik. Kıdem tazminatı işverene bıraktığımız bir alacağımızdır. Bunun yük olarak görülmesini istemiyoruz. 15 Temmuz’a kadar demokrasi hiçbir zaman gündeme getirilmedi. Grevlerimiz yasaklandı. Örgütlenmemizin önüne geçildi. MESS ile sözleşme dönemlerinde grevlerimiz yasaklanınca yüksek hakem bize yürürlükteki sözleşmeyi dayattı. Ama biz mücadele ile iş yerlerimizde MESS’in üzerinde ücret zamları aldık.
• Şimdi insanlara zorunlu Bireysel Emekliliği dayatıyorlar. Bugün kimse ben Fetocüyüm demiyor. Herkes özür diliyor. Bu darbe girişimine katılan herkesin cezalandırılmasını sonuna kadar istiyoruz. Devletin cemaatlerle çalışmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sadece bir cemaat işi değil, bu birçok gücün içinde olduğu bir örgütlenme biçimidir. Daha önce de denendi ama başarılı olunmadı. Şimdi OHAL döneminde birçok uygulamanın hayata geçirileceğini düşünüyoruz. İktidar esnek çalışma, işçi maliyetlerini düşürme gibi çalışmaların içine girdi. Verdiğimiz mücadelede özellikle basının desteğine ihtiyacımız var.
• 150 iş yerinde 32 bin üyesi olan bir sendikayız. Misyonumuza uygun şekilde faaliyet gösteriyoruz. En fazla eğitim veren sendikayız. Örgütlenme çalışmasını fazla yapsak da 10 iş yerinden en fazla ikisinde örgütlenebiliyoruz. Büyük saldırılar karşısında ayakta durarak hala en büyük 13’üncü sendikayız. Güçlü bir toplumun olması için örgütlenme önemlidir. Toplum örgütlü olursa demokrasiye sahip çıkar. Bu nedenle 15 Temmuz’dan sonraki süreç demokrasinin gerçekten hayata geçirildiği bir süreç olmalı.
• Bekaert’in sözleşmesinde de kiralık işçilerin çalıştırılmaması yer alıyor. Ayrıca kıdem tazminatı dta güvence altına alınıyor. Bekaert geçtiğimiz dönem MESS’ten ayrıldı. Enerji kolunda olan işyerlerimiz işveren sendikası kurdu. MESS’ten ayrılan işletmelerimizle toplu sözleşme görüşmelerini başlattık. Sarı sendikaların altında olan işçiler şu anda bizim bu sözleşmelerimizi yakından ilgileniyor. Bekaert gibi fabrikalarda yapacağımız iyi sözleşmelerle 2017 MESS görüşmelerinin önünü açacağız. Bu sözleşmeleri yakından takip edeceğiz”