İzmit Belediye İşhanı önünde toplanan EMEP üyelerinin, “Kaza değil bu bir cinayet”, “İş yaşam özgürlük” ve “Çalışırken ölmek istemiyoruz” sloganları attığı eyleme CHP, Halkevleri, DİSK, KESK, TMMOB üyeleri destek verdi. Şu ana kadar açıklanan rakamlara göre 4 işçinin yaşamını yitirdiği, 108 işçinin yaralandığı ve 3 işçiye halen ulaşılamadığı Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında, ihmallerin cinayete neden olduğunun söylendiği açıklamayı EMEP İl Yöneticisi Gözde Korkmaz okudu. Korkmaz, MÜSİAD Sakarya Şube Başkan Yaşar Coşkun’un sahibi olduğu Büyük Coşkunlar şirketine ait fabrikalar yıllardır değişik isimlerle farklı şehirlerde faaliyet yürüttüğünü vurguladı. İş cinayeti sicilinin hayli kabarık olduğu fabrikada daha önce yaşanan iş cinayetlerine de değinen Korkmaz, “Adeta işçilerin canı pahasına yükselen bu firmanın işletmelerinde bunca patlama yaşanmış olmasına karşın nasıl oluyor da bu firma farklı adlar altında, farklı illerde faaliyet sürdürmeye devam edebiliyor? Kim ya da kimler bu duruma göz yumdu? Devlet bugüne kadar neden önlem almadı? Nasıl oluyor da bu fabrikalar yıllardır işçilerin sağlığını ve yaşamını yok sayarak, o bölgede yaşayan halkın can güvenliğini hiçe sayarak ve hiçbir yaptırım görmeden üretime devam edebiliyor? Yaşanan bunca ölümden sorumlu tutulan, ceza alan kaç kişi var?” dedi.

“İŞÇİLERİN CANININ KIYMETİ YOK!”

“Şimdi soruyoruz, göz göre göre gelen bu cinayete kurban giden işçiler hiçbir hesap verilmeden unutulmaya mı bırakılacak?” diyen Korkmaz, Fabrikanın Genel Müdürü Yaşar Coşkun için MÜSİAD Genel Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin destek amaçlı yemek düzenlediğini hatırlattı. “Hayatını kaybeden işçilerin cenazesi daha kaldırılmamışken sermaye ve onun temsilcileri için işçilerin canının hiçbir kıymeti olmadığını bir kere daha görüyoruz” diyen Korkmaz, konuşmasını şöyle noktalandırdı: “Salgın döneminde bile üretimin son gaz devam ettiği bu fabrikada yaşanan iş cinayetlerinin sorumluları önlemleri almayan patronlar ve denetimleri gerçekleştirmeyen devlet yetkilileridir. Sermayedarlar, iktidar yetkilileri, bürokratlar her iş cinayeti sonrasında ağız birliği ederek ‘bu işin fıtratında ölüm var’ iddiasında bulundular ve iş cinayetlerini normalleştirmeye, sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalıştılar. İnsanca çalışma ve insan onuruna yaraşır yaşam koşulları sağlanmadığı sürece de bu tür iş cinayetleri devem edecektir. Hendek’teki patlama da kaza değil bir iş cinayetidir. Sorumluları derhal ortaya çıkarılmalı, hak ettikleri cezalar verilmelidir. Partimiz ölen işçilerin ailelerine başsağlığı dilemektedir ve Hendek cinayetinin üstünün örtülmesine izin vermeyecektir. İş cinayetleri son bulsun, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınsın!”