Özdilek
Gülden Sökelioğlu
Gülden Sökelioğlu

Lokma Tatlısı

Çok eski dönemlerden beri insanların şekerli bitkilere düşkün olduğu ve onları severek tükettiği biliniyor.

7 Kasım 2016 Saat: 12:53

İspanya ve İsveç’te, üzerlerinde insanların yaban arısı kovanlarına ulaşmalarını tasvir eden ve Taş Devrine ait olduğu sanılan bazı kaya resimlerine rastlanmış. Yunanistan’ın tarih kitaplarında ise yarım kilo balın irice bir koyun karşılığında alındığı belirtilmiş ki, bu da bize o dönemde balın ne kadar ender bulunduğunu ve ne kadar pahalı olduğunu gösteriyor. İşte bu yüzden, insanlar şekerli besinlere daha kolay ve daha ucuz yoldan ulaşmak için farklı arayışlara girip şeker kamışını bulmuşlar galiba.

            Şeker kamışının ilk olarak Fırat kıyılarında keşfedilmiş ve yetiştirilmeye başlanmış. O zamanlar bu ürüne halkın büyük çoğunluğu ulaşamadığından kral yemeği olarak anılıyormuş. Halk ise, ancak bir altın ödeyerek sahip olabildiği için ilaç amaçlı kullanıyormuş.

              Grekler ve Romalılar şeker kamışı bitkisini biliyorlarmış ancak bunu nasıl işleyip içindeki şekeri nasıl alacakları konusunda en ufak bir bilgi sahibi olmadıklarından bu sebzeyi yemek olarak tüketiyorlarmış.  

            Bazı kaynaklar şeker pancarının asıl vatanının Pasifik Okyanusundaki Polynesia diye anılan adalar topluluğu olduğunu varsayıyor. M.Ö 510 yılı civarında buradan nasıl geçtiği çok bilinemeyen bir şekilde Doğu Hindistan’a geçmiş. 

         Pers Hükümdarı Hindistan’ı işgal ettiğinde arısız bal veren bu çok değerli bitkinin de sahibi olmuş. Şeker kamışından şeker elde edilmesi İran’dan Arabistan’a geçmiş, Arabistan da işgal ettiği ülkelere pancarı tanıtmış ve şeker çıkarılmasını öğreterek yayılmasını sağlamış. Avrupa ise şekeri çok uzun yıllar sonra tanıyabilmiş. Zira Araplar Müslüman olmayan ülkelerle ticaret yapmayı yasaklamışlar ve bu yüzden Haçlı seferlerine kadar Avrupa’da şeker bilinememiş. Haçlı seferleri sonunda haçlılar ülkelerine dönerken pancar bitkisinden şeker elde etme sanatını da beraberlerinde götürerek Avrupa’ya yayılmasını sağlamışlar. Yani; Hindistan'ın şekeri kullanmasının üzerinden  500 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra ancak İngiltere ilk şeker üretimini yapabilmiş.

        Şeker uzun yıllar boyunca pahalı bir besin maddesi olup ancak eczanelerden alınabilen, tatlandıran ve şifa veren bitki özelliğini korumuş. Bu gün ise pek çok ülkede yetişen şeker kamışı ve şeker pancarı sayesinde daha ucuz ve kolay yoldan elde etmekteyiz. Ancak eskiden ilaç olarak kullandığımız şeker artık bizleri zehirleyen bir gıda sayılıyor. Tüm uzmanlar ortak bir dille şekerden uzak durun diyorlar. Tamam, biz de mümkün olduğunca uzak duralım, duruyoruz da ama arada sırada da olsa geleneksel tatlarımızdan birkaç lokma da olsa tadalım diyerek bu günkü tarifimize geçelim.

 

 

 

Malzemeler:

1 şişe maden suyu

1 su bardağı ılık su

1 tatlı kaşığı kuru maya

1 yumurta

2,5-3 su bardağı kadar un

2 çay kaşığı toz şeker

 

Şerbeti İçin:

3 su bardağı toz şeker

3 su bardağı su

1 çay kaşığı limon suyu

 

Kızartmak İçin:

2-3 su bardağı sıvı yağ

 

Yapılışı:

            Ilık olan suya toz şekeri ve mayayı koyarak hafifçe kabartın. Maden suyunu çukur bir kaba alarak yumurtayı kırıp karıştırın. Mayalı karışımı ekleyerek çırpın. Unu yavaş yavaş ilave ederek bir yandan çırpmaya devam edin. Oldukça sıvı bir hamur elde etmeniz gerekiyor. Un ölçüsünü ben 3 su bardağına yakın kullandığım için yaklaşık olarak verdim. Hamuru çırpma işlemini tamamladıktan sonra üzerine değmeyecek şekilde sararak yaklaşık 45 dakika mayalanmaya bırakın. Mayalanma süreci evin ısısına göre değişeceğinden hamurunuz yaklaşık 1,5 katı olana kadar bekletin.

            Şerbeti hazırlamak için suyu ve şekeri tencereye alıp kaynatın.  Ocağı kısarak 10 dakika kadar kaynatıp limonu ekleyin. Bir iki taşım daha kaynatıp şerbeti ocaktan alıp iyice soğuması için başka bir kaba boşaltın. Hamurları atacağınız şerbet iyice soğuk olmalı, bu yüzden daha önceden kaynatıp hazırlarsanız iyi olur.

            Kızartma tavasına yağı alarak kızdırın. Bu sırada bir kâseye soğuk su koyun ve içine bir yemek kaşığı bırakın. Şerbeti yakınınıza getirin, ayrıca tatlınızı koyacağınız başka bir büyük tabağı da şerbetin yanına koyun.

            Yağ iyice kızdıktan sonra suya bıraktığınız yemek kaşığının ucuyla hamurdan bir küçük parça alarak tavaya atın. Kaşığı her hamur parçasını almadan önce suya batırarak hamuru alın ve yağa bırakın. Hamurların her tarafının kızarması için kevgirle karıştırın. Kızaran hamurları süzdürerek alıp şerbete atın. Bu arada diğer partiyi kızartmak için sulu kaşığınızla hamurları alıp yağa bırakın. İkinci parti hamurlarınız kızarırken şerbete bıraktığınız hamur toplarını süzdürüp büyük bir tabağa alın.

            Tüm hamurlar bitene kadar aynı işlemi uygulayıp üzerine Hindistan cevizi ya da fındık fıstık serperek servis yapın.

            Afiyet olsun. 

 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Farkındalık Yaratan Yöneticiler!19 Nisan 2024 Saat: 09:58
Bayram tatilini Gaziantep'te geçirdim.
Mutluluk!.5 Nisan 2024 Saat: 10:10
Mutluluk!.
31 Mart Olayı!1 Nisan 2024 Saat: 17:23
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin baskısıyla 2.Abdülhamit Döneminde ilan edilen 2. Meşrutiyet
Çevre Katliamı!15 Mart 2024 Saat: 11:10
11 Mart'ta çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 14 ilde hidroelektrik ve rüzgar enerji santralleri için acele kamulaştırma kararı verilmişti.
8 Mart, Dünya Kadınlar Günü!.9 Mart 2024 Saat: 11:11
8 Mart 1857 yılında, ABD'nin New York kentinde, bir tekstil fabrikasında yaklaşık
40 bin kadın işçi, daha iyi koşullarda çalışmak için greve başladılar
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat